Ana SayfaGÜNÜN YAZILARI74 affının çoktan unutulmuş hikayesi

74 affının çoktan unutulmuş hikayesi

Aileler önemli bir militan güç olarak CHP üzerindeki baskıyı artırdılar. Medyayı etkilediler. Anayasa Mahkemesi konuyu kanun önünde eşitlik ilkesi açısından incelemeye aldı.16 Temmuz sabahı mutlu haber geldi. Anayasa Mahkemesi Af Kanununun bütün tutuklu ve mahkumları kapsaması yönünde karar vermiş ve içeride kalanların da tahliye edilmesini sağlamıştı.

12 Mart 1971 tarihli askeri müdahale, kısa sürede toplumun desteğini kaybetti. Darbeyle devrilen Adalet Partisi yönetimi solu bastıran uygulamalar (Deniz Gezmişlerin idamı, yasakların desteklenmesi, işkencecilere arka çıkmak vb.) konusunda darbecilerle işbirliği yaparken CHP, darbeye karşı tutum nedeniyle ikiye bölündü. İsmet İnönü’yü yenen darbe karşıtı Bülent Ecevit 1973 Genel Seçimlerinde, CHP’yi birinci parti haline getirdi.

CHP-MSP koalisyonu kuruldu. Koalisyonun temel ve acil hedeflerinden birisi Genel Af çıkarılmasıydı.

Askeri darbenin ağır cezalar vererek hapse attığı aydınlar ve solcular için bir barış ikliminin yaratılmasıydı. Çabalar bu noktada yoğunlaştı ve koalisyon hükümetinin hazırladığı af kanunu Meclis’te oylandı. Oylamanın sonucunda bir kısım MSP milletvekili koalisyon protokolüne uymadı, kanunun bazı maddeleri aleyhinde oy kullandı. Çok sayıda tutuklu ve hükümlü af kapsamı dışında bırakıldı.

Bu sonuçlar, CHP’yi birinci parti yapan seçmen kitlesini, demokratik kamuoyunu ayağa kaldırdı. Bu sonuçtan en olumsuz etkilenenler düşünceleri nedeniyle hüküm giymiş olanlardı. İçeride kalanların aileleri büyük bir mücadele başlattı.

Dünkü yazımda söz ettiğim 68’li annelerinden Perihan Kutlar’ın kızı Merih de içeride kalanlar asındaydı. Bülent ve Rahşan Ecevitlerin yakın dostu olan Perihan Kutlar siyaset üzerindeki rolü nedeniyle bu mücadelenin en etkili isimlerinden biri oldu. Aileler bir sivil kitle örgütüne dönüşmüşlerdi. Bir akşam Gönül Haksal’ın evinde 150’ye yakın ana baba toplanmış ne yapabileceklerini tartışıyorlardı. O dönemde cezaevi kapısında bekleyen, bizlerin özgürlüğüne kavuşması için çabalayan anne babalarımızın isimlerini hatırlamaya çalışıyorum. Avukat Aslan Haksal, Faik Celi Orhon, Sabahat Ant, Muzaffer Erkeller, Hamise Türkistanlı, Sevim- Cahit Tanör, Nihal Zileli, Fazilet Çalışlar, Zehra Yücel, Lebibe-Sadık Perinçek, Nevin Ertür, Nazan Kırkbir, Sezi Anar, Sevil Yurdakul, Mustafa Yalçın, Pınar Ovacık, Sadiye-Suphi Artunkal …

O günlerin rüzgarı özgürlük yönünde esiyordu. Koalisyon hükümeti büyük bir kamuoyu baskısı altında kaldı.

Aileler önemli bir militan güç olarak CHP üzerindeki baskıyı artırdılar. Medyayı etkilediler. Anayasa Mahkemesi konuyu kanun önünde eşitlik ilkesi açısından incelemeye aldı.

16 Temmuz sabahı mutlu haber geldi. Anayasa Mahkemesi Af Kanununun bütün tutuklu ve mahkumları kapsaması yönünde karar vermiş ve içeride kalanların da tahliye edilmesini sağlamıştı.

Aileler o sabah bizi ellerinde Anayasa Mahkemesi kararını yayınlayan resmi gazetelerle karşılamaya gelmişlerdi. Emekleri boşa gitmemişti.

- Advertisment -