Türkiye Cumhuriyeti ile Katar Devleti arasında 2 Mart 2021’de Doha’da imzalanan Askeri Sağlık Alanında Eğitim ve İşbirliği Protokolü, Cumhurbaşkanı Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan kararnameyle yürürlüğe girdi.
Sadece askeri sağlık alanını ilgilendiren protokol bazı gazete ve siteler tarafından “Katarlı gençlere Türkiye’de sınavsız tıp eğitimi hakkı verildi” diye haber olunca, hafta sonu yapılacak üniversite sınavı öncesi tepkilere neden oldu.
Haberlerde şöyle dendi: “Katarlı gençler sınava girmeden Türkiye’de tıp, diş hekimliği, eczacılık, sağlık meslek yüksek okulu, hemşirelik alanlarında ön lisans, lisans ve lisansüstü eğitim alabilecek. Protokolde eğitime kabul edilecek öğrencilerle ilgili şartlar sıralanırken, YKS ya da herhangi bir sınav şartından bahsedilmedi.”
Haber üzerine Twitter hesabından açıklama yapan Kemal Kılıçdaroğlu da protokole tepki gösterdi.
“Kendi gencine bu kadar sevgisiz bu kadar saygısız bir iktidar işte. Hiç mi utanmıyorsunuz bunları yaparken ey AK Parti? Aranızda biriniz çıkıp da bu adaletsizdir diyemedi mi? Bizim çocuklar o okullara girebilmek için bütün gençliklerini heba ediyorlar! Gençler merak etmeyin, koca ülkeyi Kataristan’a döndüren bu zihniyeti tarihin tozlu sayfalarına göndereceğiz, son çırpınışları. Bu protokolleri de yırtıp atacağız.”
Halbuki protokolün kapsamı açıktı: “Askeri Sağlık Alanında Eğitim ve İşbirliği.”
Protokol okunduğunda Türkiye’deki tıp fakültelerinde okuma hakkının bütün Katarlı gençlere değil, Katar ordusunda görevli asker ve sivil personele ve Katar’daki askeri okulların öğrencilerine verildiği açıkça görülüyor.
Katar ordusundan personel ve askeri okul öğrencileri Türkiye’deki tıp fakültelerinde askeri sağlık eğitimi alabilecek, Türkiye’deki eğitimin ardından Katar silahlı kuvvetlerinde askeri doktor olarak çalışacaklar.
Her ne kadar sınavsız giriş hakkı tanındığı söylense de protokolde buna ilişkin de bir hüküm bulunmuyor.
Protokol, eğitim kurumlarına girişlerde ülkelerin mevzuatlarına atıf yapmakla yetiniyor.
Öğrenci kontenjanlarında Türkiye’deki öğrencilere haksızlık yapıldığına ilişkin değerlendirmeler de yanlış gözüküyor.
Protokolün 5/1-c maddesinde öğrenci kontenjanlarının iki ülkenin eğitim kurumlarının eşgüdümü ile belirleneceği belirtilmiş. Bu durumda YKS ile yerleştirilecek öğrencilerin kontenjanında bir gerileme veya oradan pay verme imkânı tanınmıyor.
Protokolde eğitimin ücretsiz olduğuna dair de herhangi bir ibare yer almıyor. Onu da ülkelerin kendileri belirleyecek.