spot_img
Ana SayfaGÜNÜN YAZILARIBatı’da iki farklı Türkiye tahlili

Batı’da iki farklı Türkiye tahlili

Son 2-3 gündür batının önde gelen gazetelerinde sıklıkla gördüğümüz bir değerlendirme şöyle: “Erdoğan hükümeti, yıllardır İslamcı grupları desteklemesinin semeresini, Suriye’de yeni kurulacak İslamcı bir iktidarla alabilir.” Herkesin üzerinde hemfikir olduğu noktalardan biri, Rusya ve İran’ın iki kaybeden olduğu.

Avrupalıların “Cihatçı örgütler” adını verdiği İslamcı grupların Suriye’de gücü ele geçirmesi, Batı’da endişe yaratıyor. Öte yandan, “Bundan en çok Türkiye mi kârlı çıkacak?” sorusunu da kendilerine soruyorlar. The Wall Street Journal, Esad’ın devrilişini bu bağlamda yorumlamaya çalışıyor.

Benzer tahliller Financial Times’ta da yer alıyor. Son 2-3 gündür batının önde gelen gazetelerinde sıklıkla gördüğümüz bir değerlendirme şöyle: “Erdoğan hükümeti, yıllardır İslamcı grupları desteklemesinin semeresini, Suriye’de yeni kurulacak İslamcı bir iktidarla alabilir.” Herkesin üzerinde hemfikir olduğu noktalardan biri, Rusya ve İran’ın iki kaybeden olduğu.

Buna Lübnan’daki Hizbullah’ı da ekleyebiliriz. Hizbullah tam anlamıyla çöktü. HAMAS lideri İsmail Haniye’nin İran’ın orta yerinde öldürülmesi ve ardından gelen İsrail saldırıları, Suriye’nin iki büyük desteğini hareketsiz hale getirdi. Suriye’deki Şii rejimin çöküşünde İsrail merkezindeki aktörlerden. İsrail; İran ve Hizbullah’ı vurarak, Suriye rejiminin çöküşünün maddi temelini oluşturdu. Hizbullah ve İran, Ortadoğu’daki dengelerde önemli rol oynuyordu. Ancak yedikleri ağır darbe onları oyun dışına itti ve Esad’a destek veremediler. Batı dünyasında, Türkiye’nin “cihatçı” grupları destekleyerek yeni bir etki alanı açtığına vurgu yapılıyor.

İspanyol El Pais gazetesine göre Türkiye cihatçılığa verdiği desteğin karşılığını almak için, Suriyeliler ise “Yeni bir iç savaş tehlikesinden kurtulur muyuz?” diye bekliyor. İtalyan Rai News web sitesi ise cihatçı isyancıların Suriye’deki ilerleyişinin arkasında Erdoğan’ın çıkarlarının olduğuna dikkat çekiyor. El Pais şöyle devam ediyor: “Yıllardır Türkiye’de mülteci olarak yaşayan Suriyelilerin ülkelerine geri gönderilmesi ve kuzeydeki Kürt güçlerinin zayıflatılması açısından Türkiye bir fırsat yakalamış olabilir.”

İspanyol La Vanguardia Gazetesi’ndeki değerlendirme de şöyle: “Yeni bir düzenin etkili güçlerinden Türkiye, Ortadoğu’daki etkisini artırma çabasında. Türkiye’nin desteğiyle kurulacağı görünen yeni Suriye yönetimi, rejim sonrası kaosun önlenmesi için çaba gösteriyor. ABD’nin terörist olarak nitelediği bu gruplar ılımlı bir imaj çizerek uzlaşma mesajları veriyor. Türkiye’nin denetimindeki ılımlı İslamcı bir Suriye, bölge için daha az tehdit oluşturabilir mi? Batılı yorumcuların en fazla üzerinde durdukları konulardan birisi Erdoğan’la Kürtler arasındaki zıtlaşma. Türkiye Kürtleri bir tehdit olarak görmeye devam ederken ABD ve İsrail bu grupları stratejik mütteffik olarak değerlendiriyor.

Erdoğan Suriye’deki Kürtlerin yarı bağımsız durumunu kabul etmek zorunda kalsa da bu konuda ne yapacağı netleşmiş değil.” Çinli “Tencent News” ise Esad rejiminin çöküşünün Ortadoğu’da yeni bir dönemi başlatmasını yorumlarken, İran ve Rusya’nın azalan etkisine ve Türkiye’nin bu yeni durumdan yararlanabileceğine, bölgedeki etkisini genişletebileceğine vurgu yapıyor. Ancak Suriye’deki karmaşık durum Türkiye’ye yeni zorluklar yaratabilecektir. Özellikle Kürtlerle yeni bir ilişki biçimi ortaya koymadan, yeni uzlaşma alanları yaratmadan Türkiye açısından zorlukları aşmak kolay değildir.

“Bir çatışmadaki hedef, zafer kazanmak değil, gelişim ve iyileşme olmalıdır.” Fransız deneme yazarı Joseph Joubert.

- Advertisment -