Gazze harbi taşları yerinden oynattı. Esas itibariyle Ortadoğu’da. Orta vadede de dünyada.
Bölgede İran’ın ne denli etkin olduğu daha iyi anlaşıldı. Özellikle de Irak, Suriye, Lübnan ve de Yemen’de…
Bence ABD 1970’lerin sonunda Tahran’daki büyükelçiliğine yapılan saldırı ve elçilik mensuplarının esir alınmasının yarattığı travmayı atlatamadı herhalde. İran’a küstü. Diplomaside küslük olmaz.
‘Teröristlerle müzakere yapmayız’ diyen ABD dahil devletler bile aracı ile resmen müzakere yapıyor.
İran’ın nükleer silah yapmaması için yıllarca süren ve İran’ın uranyum zenginleştirmesini önlemek için yapılan müzakereler belirli bir düzeye gelmiş ve anlaşma olmuştu. Atom Enerjisi Ajansı İran’ın nükleer tesislerini denetliyordu.
Tabii İsrail de İran’la anlaşmaya karşı olduğundan Amerika’nın önünü kesmeye çalışıyordu.
Başkan Trump 2018 yılında Amerika’yı müzakerelerden ve anlaşmadan çekti. Biden Yönetiminin müzakereleri yeniden başlatma girişimleri sonuç vermedi.
İran üzerindeki BM Güvenlik Konseyi yaptırımlarının önemli bir kısmının süresi 18 Ekim 2023’te doldu.
Nükleer anlaşmanın temelini oluşturan 2231 (2015) sayılı BM Kararında yer alan kısıtlamalar şu şekildeydi:
“İran’ı, bu tür balistik füze teknolojisini kullanan fırlatmalar da dahil olmak üzere, nükleer silah taşıma kapasitesine sahip olacak şekilde tasarlanmış balistik füzelerle ilgili herhangi bir faaliyette bulunmamaya çağırıyor.”
Kısıtlamalar İran’ın nükleer programıyla ilgili olduğundan İran’ın Çin, Rusya, ABD, Fransa, Almanya ve İngiltere ile imzaladığı nükleer anlaşmaya dahil edilmişti.
Yaptırımların sona ermesinden sonra, İran Savunma Bakanlığı, Batılı tarafların tutumuna rağmen İran’ın “bu dönemi, gücünü ve doğruluğunu kanıtlamak ve ayrıca savunma yeteneklerini güçlendirmek için kullanılacak bir fırsat olarak gördüğünü” açıkladı.
Şimdi ilgili Batılı ülkeler bu yaptırımları ulusal yasalar ile devam ettirecek.
Bugün Batıyı ve İsrail’i en fazla rahatsız eden ülke İran. Husiler yoluyla deniz ticaretine zarar veriyor. Hizbullah yoluyla İsrail’i rahatsız ediyor. Irak’ta ABD varlığını tehlikeye soktu. İran adeta özel birlikler ile düşük yoğunlukta vekalet savaşı yürütüyor.
Amerikan askerleri Irak’tan ayrılacak gibi. Irak’la bunun için müzakereler olacak.
İran’ın eli nükleer silah yapma konusunda şimdi sanki daha serbest. Ayrıca Kuzey Kore ve İsrail örneklerinde olduğu gibi nükleer silah sahibi olmak bir tür “dokunulmazlık” getiriyor.
Gazze harbini gören İran nükleer silah sahibi olmak ister mi ? İsteyebilir. Bu yola giderse bölgede bir “nükleer” yarışı başlar mı! Böyle bir durum bölgeyi daha tehlikeli hale getirir. Buna İsrail de dahildir.
İşte Gazze’de yaşanan vahşet ve onun bazı yan etki ve sonuçları…
Bu harpten görünüşe göre galip çıkan hukuk ve insanlık alanında Güney Afrika ve siyaseten bölge ülkesi olarak eli güçlenen İran gibi…