Yine maalesef Ortadoğu’da İsrail – Hamas / Filistin savaşından bahsedeceğiz. Dünyada hava süratle değişiyor ve İsrail’in bir asra yakın Holokost ve 7 Ekim saldırısından sonra kazandığı sempatiyi çok çabuk Netanyahu’nun erittiğini görüyoruz. İsrail televizyonlarını seyrediyorum, eski İsrail başbakanları da çok ağır şeyler söylüyorlar. Eski başbakan Oymer Hamas’ı Mahmud Abbas’a karşı güçlendirenin Netanyahu olduğunu söyledi mesela. Bu zaten tahmin edilen bir şeydi.
İngiltere’de hafta sonu çok büyük bir protesto mitingi yapıldı. Keza ABD’de de durum farklı değil. Oradaki Hispanikler, zenciler Filistinlilerin de kendileri gibi ezildiği hissinden hareket ediyorlar. Nitekim Biden’ın kazandığı 6-7 kritik eyalette şu anda Biden 5-6 puan geride. Yani aşırı İsrail yanlısı tutum Biden’a seçim kaybettirebilir. İsrail’in içinde de durum farklı değil.
İşgal edilip ‘yerleşim yeri’ denilen bölgelere konulan İsraillilere lisanssız silah dağıtılmaya başlandı. Bu durum İsrail içinde de büyük sorunlara yol açabilir. Belki biliyorsunuzdur; İsrail’in içinde İsrail vatandaşı olan 2 milyon Filistinli var. Bunların harp bitip iki devletli çözüme gidilmesi halinde İsrail’de kalamayacakları anlaşılıyor.
Riyad’da çok önemli bir toplantı yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da katıldı ve önemli birkaç şey söyledi başkalarının söylemediği. Birincisi İsrail’in harp hukukunu ihlal ettiği için bir ceza görmesi gerektiğini söyledi ve İsrail ile ilişkilerin ancak iki devletli çözümden sonra düzelebileceğini vurguladı. En kötü konuşmayı ise bence İran yaptı. Pek bir şey söylemedi.
İsrail neden kaybediyor havayı? Çünkü okullara, hastanelere saldırıyor. 100’den fazla BM görevlisi Gazze’de öldürülmüş. İki devletli çözüm iyice seslendirilmeye başlandı. Bütün mesele Gazze’nin geçici bir süre hangi statüde olacağı. Oraya altyapının kurulması için bir BM gücü konulması gerektiği üzerinde duruluyor. Tabii bir NATO gücü olursa İrlanda, Norveç gibi ülkeler önde gelecek. İsrail’in Türkiye’yi isteyeceğini zannetmiyorum Hamas beyanatları sebebiyle.
İsrail’in içinde de hava değişti. Orada da protestolar yapılıyor, orada da artık bu iş çok uzadı deniyor. ABD, haftalardan bahsederken harbin sonu için İsrail aylardan bahsediyor. ABD’nin sesi daha biraz gür çıkmaya başladı. Durumun geç de olsa farkında vardılar. Netanyahu’ya ‘yeter artık’ demeye getiriyorlar.
Riyad’daki toplantının sonuçlarından bir tanesi acil ateşkes ve İsrail’e silah ihracatını durdurma çağrısı oldu. Zaten İsrail’e silah ihraç eden bir tek ülke var o da ABD. ABD’yi durdurun diyorlar.
Tatsız bir durum var. Harbin genişlememesi konusunda hemen herkes hemfikir. İran’ın bu işe pek girmek istemeyeceği anlaşılıyor. Her ne kadar İranlı lider yıllar sonra ilk kez Suudi Arabistan topraklarına ayak bassa da İsrail’i kınamak dışında harple ilgili pek bir şey söylemedi. Hizbullah ve İran yanlısı grupların savaşa dahil olmamasını istiyormuş gibi bir görüntü verdi.
AB bu süreçte tam anlamıyla bölündü. Fransa, İspanya, İrlanda gibi ülkeler çok açık bir şekilde derhal ateşkes derken Almanya, Maceristan, Çekya gibi ülkeler İsrail’e tam destek politikasını sürdürüyor.
Bu hafta içerisinde benim kişisel tahminim BM’ye bir karar tasarısı getirilecek. Ve artık ABD’nin ateşkesi veto etmesi kolay değil. İki devletli çözüm konusunda tabii büyük pazarlıklar olacak. Pazarlıklardan birisi İsrail’in sınırları, birisi de mülteciler sorunu olacak. Ama bunun yapılmaması ileride yeni Hamasların ortaya çıkmasına sebep olacak. Zaten Filistin otoritesinin başbakanı dün Fransız televizyonuna “Hamas’ı yok etmek mümkün değil. Hamas bir fikirdir” dedi. Yani askeri gücünü büyük ölçüde yok edebilirsiniz ama Hamas fikrini yok edemezsiniz demeye getirdi.
Şimdiye kadar gelişmeler böyle ve çok tatsız… Bu işin bir an önce bitmesi ve iki devletli çözümün uygulanması bana tek hal yolu gibi görünüyor.