Ana SayfaGÜNÜN YAZILARIBüyükada’nın Lido'su yok artık

Büyükada’nın Lido’su yok artık

Abidin Usta aradı. Büyükada’nın tarihi mekanlarından Lido Lokantası’nı kapatmak zorunda kalmışlar. Aşırı kira artışı nedeniyle ve pahalılıkla baş edememişler. Abidin 1970’li yılların sonunda Sivas’tan gelmiş. 15 yaşını tamamlamadan İstanbul’un birçok ünlü lokantasında bulaşıkçılık yaparak lokantacılık kariyerine başlamış. Sonra mutfağa terfi etmiş. 1986’da Büyükada’ya dönmüş ve Birtat lokantasında 14 sene çalışmış. 1989’da Sait Bey’le ortak olarak Lido’yu kiralamış ve Lido Lokantası’yla mesleğinde bir üst lige yükselmişti.

Adalılar özeldir. Ada kelimesi Latince birçok alfabede “island”, “isle”dir. Yani bizim dilimizdeki karşılığı ‘izole’dir. Bunu laf olsun diye söylemiyorum. Adalılar, kendilerine has bir kibre ve heyecana sahiptir.

Eskiler özellikle Rum ustalardan övgüyle söz ederler. Biz onların son dönemine rastladık. Koço Kalfa’yı, ressam Tiraje Dikmen tanıştırmıştı. 105 yaşına kadar Büyükada’nın dağında tepesinde dolaştı. Koço Kalfa’yı İstanbullular bilmez, bizim için özel bir tarihi değere sahiptir. Sokakların ve konakların tarihini bilirdi. Hikayesini anlatırdı.

Adalıların en büyük değeri, en evrensel kıymetlisi hiç şüphesiz Lefter Küçükandonyadis’tir. Onun yaşamı üzerine çok değişik efsaneler üretilir.

Adaların dikkat çekici özelliklerinden birisi lokantalarıdır. Ama Rum usta kalmadı. Eskiden kalan isimleriyle bazı lokantalar yaşıyor. Façyo, Milto, Lido. Adanın bir tane kitapçısı var: İksida Kitabevi. Bayan İksida bu geleneği ailesinden devralmış sürdürüyor.

Adalar geçmişte sanatçıların, gazetecilerin, yazarların rağbet ettiği önemli merkezlerdendi.

Hüseyin Rahmi Gürpınar, Reşat Nuri Güntekin, Sait Faik Abasıyanık, Halide Edib Adıvar, Yahya Kemal Bayatlı, Nurullah Ataç…

Abidin Usta aradı. Büyükada’nın tarihi mekanlarından Lido Lokantası’nı kapatmak zorunda kalmışlar. Aşırı kira artışı nedeniyle ve pahalılıkla baş edememişler. Abidin 1970’li yılların sonunda Sivas’tan gelmiş. 15 yaşını tamamlamadan İstanbul’un birçok ünlü lokantasında bulaşıkçılık yaparak lokantacılık kariyerine başlamış. Sonra mutfağa terfi etmiş. 1986’da Büyükada’ya dönmüş ve Birtat lokantasında 14 sene çalışmış. 1989’da Sait Bey’le ortak olarak Lido’yu kiralamış ve Lido Lokantası’yla mesleğinde bir üst lige yükselmişti.

Her yıl ağustos ayı içerisinde Adalı gazetecilerin buluşma mekanlarından birisiydi Lido. Kapandığını duyduğumda üzüldüm. Çok hatıralarımız vardı.

O buluşmaların unutulmaz isimleri Hrant Dink, Necmi Tanyolaç, Akgün Tekin, Onur Belge, Mete Akyol artık yok.

Abidin’le konuşurken hatırlattı. Bir yaz buluşmasında o dönem gündemde olan Cumhurbaşkanlığı seçimi için oylama yapmıştık. Altan Öymen ve Sezer Duru iki aday olarak bizim aramızda Cumhurbaşkanlığı seçiminde yarıştılar. Kadınlara pozitif ayrımcılık eğiliminin de yardımcı olmasıyla Sezer Duru, adalı gazetecilerin cumhurbaşkanı seçilmişti.

Abidin, Lefter’den küçük bir anıyla devam etti: Lefter abi yemeğine düşkün bir insandı. Her lokantaya gidip oturmazdı. Ahtapotu, kalamarı çok severdi. Gelirdi, “Abidin usta! Güzel taze lakerdan, ahtapotun veya kalamarın varsa bir masa hazırla” derdi. Ben onun neyi sevdiğini bilir ona göre masayı donatırdım.

Abidin, Adalar’dan kopamamış. Burgazada’da bir küçük mekana ortak olmuş. “Defne Yaprağı’na beklerim” diyor.

- Advertisment -