Ana SayfaGÜNÜN YAZILARIDiyarbakır Gazi Caddesi'nde yürümek

Diyarbakır Gazi Caddesi’nde yürümek

Yıllar önceydi (1997), Genelkurmay Başkanlığı’nın davetiyle bir grup gazeteci Güneydoğu Bölgesi’nde, PKK’nın aktif olduğu çatışma alanlarını gözlemlemeye gitmiştik. Çoğumuz Kürt meselesinde devlet politikalarını eleştiriyorduk. Bu gerçeğin kabulüyle sonuç alınabileceğini düşünüyorduk. Askerler ise genellikle yaşananlara “Terörle Mücadele” adını veriyor ve Kürt sözcüğünü pek istemiyorlardı. Oldukça riskli helikopter yolculukları eşliğinde yaptığımız bu geziden çıkardığımız derslerden biri şuydu:

Bu sorun sadece askerlerin sahaya sürülmesiyle çözülebilecek bir sorun değildir. Bir korucu köyünde bize dertlerini anlatan korucubaşı, PKK’lileri hedef alarak, “Onlar Kürt değil komutanım, Ermeni dölüdür” diyerek söze başlayınca, tepki gösterdik, sustu. Geceleri orduevlerinde ya da polisevlerinde kalıyorduk. Akşamları askerlerle konuşuyor, eleştirilerimizi dile getirebiliyorduk. Aradan 28 sene geçti. Yakın tarihimizin en kanlı ve çözülmez sorunu bugün gerçekten çözüm noktasında gibi görünüyor.

O zaman bölgede askeri faaliyet zirvedeydi. Çözüm umudu çok yakınlarda değildi. Askerlerin gezisine bir İslamcı gazeteci olarak Abdurrahman Dilipak da katılmıştı. Barışçı yeni sayfa “Şimdi nerede olmak isterdin?” diye sorsanız, Diyarbakır’ın Suriçi bölgesindeki Gazi Caddesi’nde yürümek, Ulu Cami önünde barış halayları çekenlere katılmak isterdim. Bölgedeki her acı olayın ardından kıyametler genellikle Diyarbakır’da kopmuştur. O acıların tanıklarından birisiyim. Akşamları Demir Otel’e sığınıp, arada bir patlayan silah seslerinin ürküttüğü sessizlikte sabahın gelmesini beklerdik.

Yıllar içinde o kadar çok dostum, arkadaşım oluştu ki “Nerelisin?” diye soranlara, “Diyarbakır’ın Sur ilçesindenim” diyebiliyorum. Diyarbakır büyükşehir belediye başkanlarından Osman Baydemir’in, Suriçi belediye başkanlarından Abdullah Demirbaş’ın yurda dönüş heyecanı içinde yandıklarını biliyorum. Türkiye bir çağ atlama fırsatını yakalamış durumda. Kürtlerin de Türklerin de mutlu olabilecekleri yeni bir döneme giriyoruz.

2013’teki Çözüm Süreci’nin Akil İnsanlar Heyeti’nin bir üyesi olarak adımların atılmasını sağlayan herkese çok teşekkür ediyorum. Meseleye olumlu tarafından bakmak gerek. En temel meselelerin büyük bir kısmı çözüldü. Şimdi daha serbest bir ortamda, eksiler ve artılar, doğrular ve yanlışlar daha rahat konuşulabilir. İlk adımlardan biri, cezaevlerinin kapılarının açılmasıdır. Ortak bir iradeyle, eşit yurttaşlar olarak, demokratik Türkiye’ye ulaşmak umuduyla.

“İnsanları zor kullanarak değil, akıl kullanarak gerçeğe ulaştırmak gerek.” Fransız yazar ve düşünür Denis Diderot.

- Advertisment -