spot_img
Ana SayfaANALİZLERFransa seçimlerinde bütün partilerin paylaştığı yenilgi: Katılım oranı yüzde 32

Fransa seçimlerinde bütün partilerin paylaştığı yenilgi: Katılım oranı yüzde 32

Fransa bölgesel seçimlerinde önümüzdeki yıl cumhurbaşkanlığı için yarışacak Macron ve Le Pen’in partileri hayal kırıklığına uğradı. Seçime katılma oranı ise bütün partilerin ortak hayal kırıklığını teşkil etti. Ülke genelinde seçime katılmayanların oranının yüzde 68’e yaklaşması, hatta yaşı 35’in altındaki seçmenin yüzde 80’inin sandığa gitmemesi demokratik katılım açısından endişe yarattı. Le Pen’in seçmeni yüzde 73 ile oy kullanmayan seçmen sıralamasında 1. sırada.

Fransa’da önceki gün (20 Haziran) yapılan bölgesel seçimlerin birinci turunda, gelecek yıl cumhurbaşkanlığı seçimlerinde düello hayali kuran Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve rakibi Marine Le Pen hayal kırıklığına uğradı. Marine Le Pen’in liderliğindeki Ulusal Cephe, bölgesel seçimlerde birinci sırada yer almayı ve tarihinde ilk kez en az bir bölgede seçimi kazanmayı umuyordu.

2017 yılı cumhurbaşkanlığı seçimlerinde merkez sağ ve sol partilerin çökmesi üzerine aradan sıyrılan Macron’un merkez partisi İlerleyen Cumhuriyet, ilk kez katıldığı bölgesel seçimlerde sadece yüzde 10,9 oy alarak, Fransa genelinde yerel örgütlenmesinin henüz kök salamadığını ortaya koymuş oldu. Diğer bir yüz kızartıcı sonuç da partinin halen bakanlık görevinde bulunan 5 adayının yüzde 10 barajını aşamayarak ilk turda elenmesi oldu. Pandemi kısıtlamalarının büyük ölçüde kaldırıldığı ve ülkenin yolunda giden aşı kampanyası yardımıyla nefes aldığı günlerde Macron’un artan popülaritesi, yerel yönetimlerde oya dönüşmedi.

Kamuoyu araştırmalarına göre, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna Macron ve Le Pen’in çıkacağı tahmin ediliyor. Bölgesel seçim sonuçlarına göre, Macron’un cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmak için 2016’da kurduğu partinin 5 yıl sonra hâlâ Macron’un kişisel karizmasına dayanan bir hareket olduğu teyit edilirken, Fransa siyasetinde ulusal düzeyde Macron ve Le Pen  öne çıkarken, yerel düzeyde eski sağ ve sol merkez partilerin ağırlığını koruduğu yapının daha ne kadar süreceği merak ediliyor.

Aşırı sağcı seçmen sandığa gitmedi

Marine Le Pen’in liderliğindeki Ulusal Cephe ise, cumhurbaşkanlığı seçimlerine bir yıl kala bölgesel seçimlerde çıkış yaparak, cumhurbaşkanlığı düellosundaki pozisyonunu sağlamlaştırmayı ve en az bir bölgenin yönetimini kazanmayı umuyordu ancak merkez sağ Cumhuriyetçiler Partisi ülke genelinde yüzde 29,3 oy ile rahatlıkla 1. gelerek sürpriz yapınca, aşırı sağcı Ulusal Cephe yüzde 19 oy ile bir önceki bölgesel seçimlerin gerisine düşmüş oldu.

Ülke genelinde seçime katılmayanların oranının yüzde 68’e yaklaşması, hatta yaşı 35’in altındaki seçmenin yüzde 80’inin sandığa gitmemesi demokratik katılım açısından endişe yarattı. Le Pen’in seçmeninin yüzde 73 ile oy kullanmayan seçmen sıralamasında 1. sırada yer alması, Le Pen’in önümüzdeki yıl cumhurbaşkanlığı seçimlerinden beklentisinin sorgulanmasına neden oldu. Rekor katılım düşüklüğü, bölgelerinde 1. sırada yer alan adayların da zafer kutlamalarına gölge düşürdü.

Bölgesel seçimler öncesinde cumhurbaşkanı adaylığına göz dikenlerin bölgesel seçimden çok cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlık izlenimi veren kampanya yapmaları, seçim sonuçlarının cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında ipucu olarak yorumlanmasına yol açsa da, Cumhuriyetçi milletvekili Guillaume Larrivé, seçimlerin galibi olan partisine uyarıda bulundu: “Bölgesel sonuçları ülke geneline yaymak stratejik bir hata olur.” Larrivé, seçimlere düşük katılım göz önüne alındığında oy vermeye gidenlerin, Valérie Pécresse, Xavier Bertrand veya Laurent Wauquiez gibi işini iyi yapan Cumhuriyetçi bölge başkanlarına olan güvenlerini göstermek istediklerini söyledi. Bertrand, Pécresse ve Wauquiez partilerinin cumhurbaşkanı adayları arasında en önde yer alan 3 isim. Cumhuriyetçiler’in ağır toplarından Jean-Pierre Raffarin ise iki merkez partisi Cumhuriyetçiler ile İlerleyen Cumhuriyet Partisi’nin seçim sonuçlarını değerlendirirken, “Cumhurbaşkanının kendi partisiyle bir sorunu var. Cumhuriyetçiler’in ise liderlik sorunu var” diyerek, bölgesel seçimlerdeki başarısına rağmen, partisinin cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesindeki en büyük problemine dikkat çekti.

Danışmanlık firması Eurasia Group’un Genel Müdürü Mujtaba Rahman ise, seçimlerin mağlubunun Marine Le Pen olduğu görüşünü savundu. Rahman, buna gerekçe olarak, Marine Le Pen’in katıldığı son dört seçimde de beklentinin altında çıkan performansını gösterdi.  Rahman, halkın Marine Le Pen’i ana akım politikacılara öfkelerini ifade etmek için kullandığını, ancak onu ulusal bir lider olarak ciddiye almadıklarını ileri sürdü.

Yeşiller’in yüzde 13, merkez solu temsil eden Sosyalistlerin ise yüzde 16 oy aldığı bölgesel seçimlerin ikinci turu 27 Haziran’da yapılacak. Bu turda, adaylar sıralamadaki yerlerine göre ittifaklar yaparak taktik oy kullanma yoluna gidecekler. Örneğin, Macron kendi bölgesinde cumhurbaşkanlığı seçimlerinde rakibi olacak Bertrand için oy kullanacak. Aşırı sağın 1. turda 1. sırada geldiği tek bölge olan Provence-Alpes-Côte-d’Azur’de Thierry Mariani Esad rejimine ve Narendra Modi’ye desteği ile tanınan aşırı sağ adaya Cumhuriyetçi baraj yapmak için Yeşiller ve Sol listesi merkez aday lehine seçimden çekildiklerini açıkladılar.

Seçimlerin ikinci turunda Fransa’nın 1’i deniz aşırı 14 bölgesiyle, 96 ilinin toplam 4 bin 100 meclis üyesi belirlenecek.

- Advertisment -