Geçen hafta kabul edilen Necip Hablemitoğlu suikastı iddianamesinin en önemli bölümünü, Ocak ayında MİT’in temasları sonucu Ukrayna’dan getirtilen sanık Nuri Gökhan Bozkır’ın itirafları oluşturdu.
Suikast tarihinde Özel Kuvvetler Komutanlığı’na (ÖKK) bağlı MAK (Muharebe Arama Kurtarma) Alayı’nda görev yapan eski subay Bozkır, aynı dönem MAK Alay Komutanı olan emekli Albay Levent Göktaş’ın talimatıyla Hablemitoğlu’nun evinin çevresinde keşif yaptığını, suikastta tetiği çektiğini söylediği eski subay Tarkan Mumcuoğlu’nu olay yerine arabayla bıraktığını ve suikastın ardından yine arabayla bölgeden uzaklaştırdığını iddia etti.
Nuri Gökhan Bozkır, 2005 yılında kamuoyunun gündemine gelen “Sauna Çetesi” davasında sanık olması sonucu TSK’dan ihraç edilmişti. Davada, Bozkır’ın başında bulunduğu “Sauna Çetesi”nin, Ankara’da saunalara yerleştirdiği kameralarla buralara gelen siyasetçi ve bürokratların ‘uygunsuz’ görüntülerini kayda aldığı iddia ediliyordu.
Dava sürecinde Bozkır’ın avukatlığını 2004’te ÖKK’dan uzaklaştırılmasının ardından TSK’dan istifa ederek avukatlık yapmaya başlayan Göktaş yapmıştı.
Davanın firari sanığı Levent Göktaş, hakkında gözaltı kararı çıktıktan üç ay sonra Bulgaristan’da yakalanmıştı.
Bulgaristan’da Haskova Bölge Mahkemesi, Göktaş’ın Türkiye’ye iadesini reddetti.
Bozkır, 2015’te IŞİD’e mühimmat gönderdiği suçlamasıyla hakkında yakalama kararı çıkartılması üzerine Ukrayna’ya kaçtı.
Türkiye’nin iadesini istediği dönemde, 2020’de Ukrayna medyasına konuşan Bozkır, 2012-2015 arasında Türkiye birimlerinin bilgisi dahilinde Suriye’deki bazı Türkmen gruplara silah sevkiyatı yaptığını iddia etmişti.
“Can Dündar, röportaj teklif etti”
Bozkır, Türkiye’ye getirilmesi sonrası Emniyet’te verdiği ifadede Ukrayna medyasına verdiği röportajda söylediklerini, Ukraynalı avukatının yönlendirmesiyle Türkiye’ye iadesinin reddedilmesi amacıyla sarf ettiğini öne sürdü.
Bozkır bu haberin ardından kendisiyle Can Dündar’ın irtibata geçtiğini ve röportaj yapma talebi ilettiğini ancak kendisinin bunu kabul etmediğini söyledi.
Can Dündar.
Ukrayna’da devam eden iade davasının 2021 Ocak ayındaki bir duruşmasına Dündar’ın temsilcisi olduğunu söylediği bir kişinin gelerek, duruşma çıkışında kendisini Dündar ile görüntülü konuşturduğunu söyleyen Bozkır şunları anlattı:
“Can Dündar, bana Almanya’da siyasi sığınmayı rahatlıkla alabileceğini; Türkiye’nin Suriye ve Libya ülkelerine yasal olmayan yollardan silah gönderdiğini anlatan bir belgesel hazırladığını söyledi. Zaten medyada ‘MİT tırları’ olarak bilinen ve FETÖ’nün algı operasyonu olan olaya beni de dahil edebilmek için benden belgeselde Türkiye Cumhuriyeti aleyhine kullanılmak üzere belge ve fotoğraf istedi.
Ben de açık kaynaklardan bulduğum silah ve para resimlerini atarak kendisini savuşturdum. Israrla benden Türkiye Cumhuriyeti aleyhine röportaj vermemi istiyordu.
“Can Dündar isimli şahıs ısrarla Almanya ülkesinden bana siyasi sığınma alacağım söyleyerek beni yanına çekmeye çalıştı. Türkiye Cumhuriyeti’ne zarar vereceğini anladığım için ben de yanına gitmedim.”
“Romanya’da Sedat Peker’in adamının gözetiminde kaldım”
Bozkır, 2021 Eylül ayında Aytaç Ocaklı’nın yardımıyla Ukrayna’dan Romanya’ya kaçtığını anlattı.
Zekeriya Öz’ü yurtdışına kaçıran isim olarak bilinen Aytaç Ocaklı hakkında “FETÖ” kapsamında yakalama kararı var.
Kendisinin Romanya’da kalmasını, Aytaç Ocaklı’nın Sedat Peker’in adamı olduğunu söylediği Beynur adlı bir mafya liderinin aracılığıyla sağladığını söyleyen Bozkır sözlerine şöyle devam etti:
“Ayrıca Sedat Peker isimli şahıs Aytaç Ocaklı ile yaptığı görüşmelerde benim kesinlikle Türkiye’ye iade olmamam gerektiğini söylediğini belirtti.
“Peker ile Dündar günde 5 kez görüşüyor”
“Aytaç Ocaklı isimli şahıs bana Sedat Peker’in Can Dündar ile günde 5 kez telefonla görüştüğünü söyledi. Bu konuyu Can Dündar ile görüşmemde teyit etti.
“Romanya’da Beynur isimli şahsın korumasında kaldığım dönemde Can Dündar bana ulaştı. Eşimin bile Romanya’da olduğumu bilmediği halde Can Dündar isimli şahıs Sedat Peker’den öğrendiğini söyleyerek, Romanya’ya gelerek röportaj yapmak istediğini söyledi. Ben bu görüşmenin tehlikeli olduğunu söyledim ve Ukrayna’ya döneceğimi orada görüşebileceğimi söyleyerek savuşturdum.
Sedat Peker.
“Buradan anladım ki Ukrayna’da yaşayan ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından hakkında FETÖ konusunda yakalama karan bulunan, aynı zamanda Zekeriya Öz’ü Avrupa’ya kaçıran Aytaç Ocaklı isimli şahıs Can Dündar ve Sedat Peker’in ortak hareket ederek Türkiye Cumhuriyeti aleyhine faaliyetlerde bulunduğunu tespit ettim.”
Savcılık ifadesi: “İhbar edildim”
Bozkır’ın Emniyet’te verdiği bu ifadelerin savcılık ifadesinde yer almaması ise dikkat çekti.
Savcılık ifadesinde Türkiye’nin talebiyle Ukrayna’da yakalanması sonucu Türkiye’ye gelmek istediğini ancak Göktaş’ın tehdidi nedeniyle gelmediğini söyleyen Bozkır, şunları söyledi:
“En son Romanya ülkesindeyken Ukrayna’ya geri dönüp, hakkımdaki iade kararı doğrultusunda ülkeme gelmek istedim. Bunun için emniyet ifademde tanışma hikâyemi belirttiğim Aytaç Ocaklı aracılığıyla Ukrayna’ya geçmek isterken sınırda Ukrayna istihbaratına yakalandım.”
Nuri Gökhan Bozkır.
Savcılık ifadesinde Emniyet ifadesinde yer almayan bir detaydan bahseden Bozkır, Türkiye’ye gönderilmesinden hemen önce Ukrayna birimleri tarafından yeniden yakalanmasında Aytaç Ocaklı’nın ihbarının rol oynadığını öne sürdü.
Bozkır savcılık ifadesinde bu konuyla ilgili şunları söyledi:
“Aytaç Ocaklı’nın beni ihbar ettiğini düşünüyorum. Bunu Ukrayna istihbaratı bana söyledi. Ukrayna istihbaratı tarafından Türkiye’ye getirildim ve Milli İstihbarat Teşkilatı’na teslim edildim.
“Ben, Romanya ülkesinden başka ülkelere kaçma imkanım varken hakkımdaki iade kararını yerine getirebilmek için Ukrayna’ya giderken yakalandım. Bu hususunu dikkate alınmasını istiyorum.”