Programın tamamını izlemek için:
Geçtiğimiz hafta dış politikada en önemli gelişme, yine dövize sıkıştığımızda, bir Körfez ülkesine ziyaret oldu. Katar’a gidildi.
Katar’da ilginç bir şey oldu. Sayın Dışişleri Bakanı, Katar’la 7 anlaşma imzalanacağını söylemişti. Sonunda anlaşma sayısı 15 oldu. Tabii bu anlaşmaların içeriği bilinmiyor. Yani bu herhangi bir medeni ülkede görülecek, olacak bir şey değil.
Baktığımız zaman Türkiye, uluslararası toplantılar dışında Orta Asya ve Körfez ülkelerine ziyaret gerçekleştirebiliyor. Yani Türkiye’de bir uluslararası toplantı yapılmıyor artık.
Yunanistan ile görüşmemizin nedeni mecburiyetten. Yunanlılar buna mecbur, çünkü dış politikada Yunanistan ile sorunlarımız var. Bu sorunlarımızın sistem dışına çıkmasını ne Türkiye ne Yunanistan istiyor.
Dış politika yürütürken, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumu da dikkate almak lazım. Böyle bir ekonomik durumda Türkiye’nin ciddi bir dış politika yürütme ihtimali yok.
Biraz önce dinledim, Sayın Cumhurbaşkanı ‘İsrail ile de ilişkileri geliştirebiliriz. Biz onların, onlar bizim hassasiyetimizi biliyorlar’ dedi. Bu hassasiyetler çatışma halinde. Filistin meselesine Türkiye’nin bakışı ile İsrail’in bakışı taban tabana zıt. Dolayısıyla Körfez ülkelerine ve Orta Asya’ya sıkışmış bir Türkiye var ortada. Ve bu durumda Türkiye’nin ciddi bir dış politika yürütme ihtimali yok.
İkinci uluslararası önemli mesele, Amerikan lideri Biden ile Rusya lideri Putin arasındaki görüşme. Konu Ukrayna kriziydi. Burada hassasiyetler ortaya koyuldu. Birincisi, ABD Ukrayna istilasını kabul etmeyeceğini ve büyük yaptırımlar uygulayacağını belirtti. Rusya’nın korkusu da NATO’nun doğuya doğru büyümesi ve genişlemesi.
Rusya Ukrayna’yı, NATO ile kendisi arasında bir yeşil bölge görüyor. Burada Rusya’nın haklı bir tarafı var. Ama tabii ki Rusya’nın Ukrayna’nın doğusunun işgaline yardım etmesi, Kırım’ın işgaline yardım etmesi, doğrusu bunlar yenilir yutulur şeyler değil 2020 yılında.
Ben Rusya ile Amerika’nın vekalet savaşına gireceklerini de düşünmüyorum. Nitekim görüşmeden sonra Putin görüşmenin yapıcı olduğunu söyledi. Yapıcılık ne olabilir? Rusya, ‘Ben Ukrayna’yı işgal etmeyeceğim’ demiş olabilir, Amerika’nın da NATO’nun Rusya’ya doğru genişlemeyeceği konusunda birtakım sözler sarf etmiş olması olabilir. Garanti verilemez ama o sözler de önemlidir.
İçinde bulunduğumuz dünya karmaşık bir dünya ama en karmaşık yeri de maalesef Türkiye devleti.