MB Para Politikası Kurulu (PPK), bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını (politika faizi) yüzde 10,25’te sabit bıraktı.
Karar, faizlerin artırılmasını bekleyen piyasayı şaşırttı.
Çarşamba gününü 7.8123 seviyesinden kapatan Dolar/TL kuru, MB toplantısı öncesinde 7.78’lere kadar çekilmişti.
Toplantıdan sonra 7.9797’ye yükselerek rekor kıran kur daha sonra 7,96’ya geriledi.
MB faiz artırmadı ama geç likidite faizi ile gecelik borç verme faizinin farkını 150 baz puandan 300 baz puana çıkartarak 150 puanlık gizli bir faiz artışı yapmış oldu. Ama bu artış da döviz kurunun yükselmesini engelleyemedi.
Merkez Bankası’nın kararı sadece piyasaları değil, Anadolu Ajansı’nı da ters köşeye yatırdı.
Anadolu Ajansı, iki gün önce yaptığı haberde TCMB’nin piyasaların beklentisi üzerinde artış yapabileceğini yazmıştı.
Ajansın iddialı haberi şöyleydi:
“Ekonomistler, TCMB’nin para politikasının etkinliği artırmak, Dolarizasyon sürecini kırmak ve TL’ye geçişi hızlandırmak için geçen ay olduğu gibi sürpriz şekilde piyasa beklentisinin üzerinde artış yapabileceğini söyledi.”
Karar sosyal medyadaki ekonomistlerin de tepkisini çekti.
Eski Hazine Müsteşarı, ekonomist Mahfi Eğilmez:
“TCMB’nin faiz konusunda ne karar vereceği sorusuna verdiğim yanıt hiç değişmez. Bu kez de aynı yanıtı vermiştim: ‘TCMB’nin faiz kararını tahmin edemem, çünkü neye göre karar verdiğini bilmiyorum.’”
“TCMB, arttırmıyormuş gibi yaparak faizi yükseltme yöntemini para politikasının temel yöntemi olarak belirlemiş görünüyor. Böylece sadeleştirme söylemiyle çıkılan yolda para politikası tam anlamıyla arap saçına dönmüş bulunuyor.”
2019’da görevden alınan Merkez Bankası eski baş ekonomisti Prof. Dr. Ali Hakan Kara:
“TCMB kararı ile Pzts günkü yazımda sorduğum şu sorunun yanıtını almış olduk: Mikro kontrolcü politikadan ve düşük faiz ısrarından vazgeçilmesi kalıcı zihniyet değişiminin mi işareti? Yoksa rezervlerdeki erime ve ödemeler dengesi riskleri nedeniyle atılan zoraki bir geri adım mı?”
Karar gazetesinin ekonomi müdürü ve yazarı İbrahim Kahveci: “Piyasalarla resmen ‘alay’ edildi. Faiz yükseltilecek ortamı hazırlandı; hatta AA bile bu yönde haberler yaptı…. Neden acaba?”
“Başkan laf dinledi ama arka kapıdan dolaştı. Sorarlarsa ‘Faiz artırmadım’ diyecek ama arka kapı GLP’de 150 baz artırdı. Yetecek mi? Yetmez tabii… Korkuyla ekonomi yönetilmez. Kabile devleti kurumları gibi bu iş olmaz!”
Ekonomi yazarı Uğur Gürses: “Sahi ciddi ciddi kredi mi açılmıştı bu para politikasına?”
TÜSİAD baş ekonomisti Zümrüt İmamoğlu: “Bir şey diyemiyorum artık.”
“Faiz artmadı değil, faiz 150 bp arttı. Ama böyle artırmak zorunda kalınması… Çok yazık, üzülmekten başka bir şey gelmiyor insanın elinden.”
Gelecek Partisi Ekonomi Politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Serkan Özcan:
“Samimi bir enflasyonla mücadele yapmayacaklarını, akıldışı yöntemlerden vazgeçmeyeceklerini ‘defalarca’ gösterdiler. Asıl sürpriz geçtiğimiz ay mecburen yapılmak zorunda kalınan faiz artırımı dahil makul politikalara dönüş sinyaliydi.”
Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı İbrahim Turhan:
“2016-2018 arasında yaptığım birçok tahminde yanılmıştım. Bu sistemik hatanın sebebinin ‘rasyonellik’ten bir türlü vazgeçememem olduğunu fark etmem zaman aldı. Onun için artık tahminlerim daha isabetli oluyor ya da hata sapmalarım daha küçük oluyor.”
Prof. Dr. Refet Gürkaynak:
“Evveli sene miydi neydi yine böyle para politikası yaptıydık. Ne olduydu? Bir de, Einstein mıydı şey diyen? Aynı koşullarda aynı işi yapıp farklı sonuç beklemek deliliktir diyen? Kimdiyse hürmetler.”