Geçen hafta Miss Turkey 2024 güzellik yarışmasında birinci seçilen İdil Bilgen’in güzelliği, babasının büyükelçi olması dolayısıyla torpil olup olmadığı konuşulmaya devam ediliyor.
Bilgen’in Tel Aviv doğumlu olması ve Türkiye’nin Kiev büyükelçisinin kızı olmasından dolayı birinci seçildiği öne sürüldü.
Yapılan paylaşımlardan sonra Instagram hesabını yorumlara kapatan Bilgen, yapılan eleştirileri önemsemediğini belirmişti.
Eleştirilerileri Miss Turkey Organizasyonu başkanı Can Sandıkçıoğlu’na sorduk. Dünya çapında düzenlenen Miss World, Miss Universe, Miss Supernational adlı yarışmaların lisansına sahip olan Miss Turkey, seçtiği birincileri Türkiye’yi yurtdışında temsil etmek amacıyla dünyanın çeşitli yerlerinde düzenlenen bu uluslararası yarışmalara gönderiyor.
Türkiye güzeli seçilen Koç Üniversitesi Tıp mezunu İdil Bilgen’in tartışılan güzelliğini, Tel Aviv doğumlu olmasından dolayı Miss World’de derece yapması için seçildiği teorisini, Kiev Büyükelçisi olan babası nedeniyle torpil yapıldığı iddialarını Sandıkçıoğlu’na sorduk:
“Miss Turkey, rahmetli babamın 1980 yılında Atatürk’ten devraldığı bir miras. Milyarlarca insanın takip ettiği, bazın ülkelerin kendi milli futbol takımını destekledikleri gibi desteklediği güzellerini gönderdiği çok saygın organizasyonlar. Biz 42 yıldır bu organizasyonla Türkiye’yi temsil eden kızları gönderiyoruz.”
“Güzellik sadece yüz ve vücut güzelliği demek değildir’’
‘’En başından beri bizim prensiplerimiz aynı. Ben o yarışmanın başında Türk Dil Kurumu’nun (TDK) sözlüğünden güzellik kelimesinin anlamını ifade eden metni okudum. Bizim güzellik anlayışımız aynen Türk Dil Kurumu’nun açıklamasıyla birebir aynı. Güzelliği bu kadar güzel tanımlayan TDK, güzellik yarışması için yaptığı tanımlamada sadece yüz ve vücut güzelliği baz alınan bir açıklama yapmış. Bunun böyle olmadığını aile olarak 40 yıldır anlatmaya çalıştık ama başarılı olamadık. Şahsen ben o organizasyonun başkanı olarak ömrünü bu işin içinde geçirmiş bir kişi olarak, ülkesinin elçiliğini yapmış bir kişilik olarak o kızların da ülkelerinin elçiliğini yaptığını çok çok iyi biliyorum.’’
Kalp güzelliği de yarışma kriterleri arasında
“Bizim jürimiz son derece saygın kişilerden oluşmuştur. Bu kızların bütün hayatları kişilikleri, donanımları, yapmak istedikleri, kalplerinin güzelliği hepsine bakılmıştır ve jüri bu kararı vermiştir. Ben organizasyon başkanı olarak hepsiyle gurur duyuyorum. Yazılanları ben okumuyorum umurumda değil ama kızlar okuyor. Bir insanı güzel bulmayabilirsin ama hakarete varacak şekilde küfürlü yorumlar yapamazsın. Yorumlar yorumu yapana aittir ne diyelim. Eyvallah diyelim. En azından bilgilenmişler ve oraya bir şey yazacak vakti harcamışlar. Onlara da teşekkür ederim bu vesileyle.’’
‘’Ben İsrail ve Ukrayna ile ilgili siyasi olarak bir mesaj vermek istiyormuşum. Böyle bir şeyi tasarlasam yapamam. İnsanda az akıl olur’’
“Yarışmamıza yıllarca dünyanın dört bir yanında Türk kızları katılır. Bu kızın başvuru formunda babam büyükelçi falan yazmıyor. Sadece eğitimini soruyoruz. Sosyal sorumluluk projeleri var mı onu soruyoruz. Nerede doğduğu, babasını kim olduğu, çifte vatandaş olup olmadığı hiç önemli değil. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ise bizim yarışmamıza katılabilir. Kızın babası hariciyede büyükelçiymiş. Sizin babanız doktor olsa Anadolu’da çalışırken orada doğsanız ya da Tel Aviv’de çalışırken orada doğsanız sorun mu yani? Böyle bir şeyi tasarlasam yapamam. İnsanda az akıl olur mantık olur. Ben İsrail ve Ukrayna ile ilgili siyasi olarak bir mesaj vermek istiyormuşum gibi bir şey atılıyor ortaya. Bu komiktir yani. Bizim bu siyasi olaylarla bir ilgimiz yok. Biz ülkesini seven, ülkesinin elçisi olmak isteyen donanımlı bireyler seçiyoruz. Bizim için çok önemli kriterler bunlar. Atatürk başlatmış bu işi 1926 yılında hiç kimsenin haberi yokken. Dünya’da 30 tane ülke güzellik yarışması yaparken Atatürk, Yunus Nadi Bey’e talimat veriyor ve 1926 yılında, 3 yıllık bir cumhuriyetle güzellik yarışması yapılıyor. Atatürk öldükten sonra da sonra da bitiyor rezil oluyor olay. Rahmetli babam da Atatürk’ün bu misyonunu kendisine görev edinmiş bir insan. Şu anda da o misyonu ben yürütüyorum. Bu yorumları yapanlar yakında çok üzülecekler.
“Biz sürekli beraberiz artık tüm kızlarımızla. Bir saniye boş vakitleri yok. Zaten medyaya yansıyanlara çok fazla bakamıyorlar. Şunu çok iyi biliyorum ki idil de Cemre de bu yorumlardan etkilenecek özgüvenlerinden bir şey kaybedecek kızlar değiller. Bu yorumları yapanlar çok yakında o kadar üzülecekler ki size anlatamam.”