Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanı Abdullah Yaman, Yeni Şafak’ın “Yargıtay’da FETÖ gölgesi: Daire Başkanı Yaman’dan dosya manipülasyonu ve tek numara oyunu” başlıklı haberine, sosyal medya hesabından açık bir mektupla tepki gösterdi: “Yeni Şafak çetesinin beni karalamaya kalkışmasının yegâne nedeni haram yoldan birilerinin malına çökmelerine imkân ve fırsat vermediğimiz için iki gündür yalan dolan iftiralarla itibar cellatlığına soyunuyorlar.”
László Krasznahorkai'nin edebiyatı yalnızca kelimelerle örülmüş bir anlatı değil, aynı zamanda
görüntüye de dönüşmüş bir zaman deneyimidir. Bu dönüşümün en güçlü örneklerinden biri, Béla Tarr ile birlikte yarattıkları sinema evreninde kendini gösterir. Özellikle Şeytan Tangosu romanından uyarlanan 7,5 saatlik Sátántangó filmi, yalnızca sinema tarihinde değil, çağdaş edebiyatın görsel izdüşümlerinde de nadir rastlanan bir derinliğe sahiptir.
Üç günlük bu kısa yazı dizisi, iktidar ile muhalefet arasındaki büyük asimetriyi ortaya koymuş olmalı. Sadece zihniyet ve ideoloji açısından değil, hedeflerin ve stratejilerin berraklığı, siyasi tasarrufların ardına konmuş olan irade, büyük resmin değerlendirilmesi, gerçekçi yol haritaları açısından iktidar çok önde. İktidarın vasatlığı ve ‘yanlışlarına’ bakarak kaybedeceğini ummak, bununla yetinmek, herhalde makbul bir siyaset olamaz.
Fatih Altaylı’nın Öcalan’la Lübnan Barelias kasabasında yaptığı röportaj ilk kez yayınlandı. Röportajın tam tarihi 19 Aralık 1996. Yani Susurluk Kazası’ndan sonra, 28 Şubat’tan önceki ara bir dönemde yapılmış. Bu röportajla ilk kez Öcalan’ın ağzından Başbakanlıkları sırasında Mesut Yılmaz ve Necmettin Erbakan’ın Öcalan ve PKK ile kurdukları temasları duyuyoruz. Ama bizzat bu röportajın kendisi de bir başka devlet-PKK diyaloğunun parçasıydı. O anlamda tarihi bir belge var karşımızda.