Manşet

Bazıları için kabulü zor olabilir ama bugün Türkiye’de modernliği ya da demokratik değerleri Batı’ya referansla savunmak artık hiç ikna edici değil. Tam aksine modernleşmeci ajandayı, demokratik değerleri, liberal değerleri savunmakla Batıcılık arasındaki mesafenin açılması gerekiyor. “İkinci el Avrupalılığa” mesafe koymuş Halide Edip, iyi bir referans kaynağı olabilir

Paris Olimpiyat Oyunları’na giden Voleybol Milli Takımı’nda “Teknik nedenler ve sakatlık” gerekçe gösterilerek son anda Tuğba İvegin kadrodan çıkarılarak İlkin Aydın dahil edildi. İvegin’in menajeri “Tercih Paris’e gitmeden yapılsaydı daha şık olurdu” dedi, babası “Çok ayıp ettiniz” paylaşımı yaptı. Kadroya alınan Galatasaray kaptanı İlkin Aydın, Galatasaray’ın baskılarıyla kadroya alındığı iddiasıyla sosyal medyada linç edildi. Aydın’ın 2 sene önce Vargas hakkında yaptığı “Kübalı yerine Türk olmasını tercih ederim” açıklaması yeniden gündeme getirildi.

Sanat yönetmeni Thomas Jolly imzalı, ilk kez bir stadyum dışında yapılan Paris Olimpiyatları açılış töreninde Fransa’nın tarihi “Özgürlük, Kardeşlik ve Eşitlik” sloganlarıyla anlatıldı. Bugünkü Fransa’nın çok kültürlülüğü vurgulandı. Cezayirli Zidane’ın taşıdığı meşaleyi iki siyahi Fransız atlet yaktı. Malili popçu askeri bandoyla şarkılar söyledi. LGBT temalı koreografilere yer verildi. “Fransa budur” diyen Macron’dan tam not alan açılış töreninde “drag queen”lerin canlandırdığı Hz. İsa ve havarilerinin “Son Akşam Yemeği” koreografisi ise Hıristiyanları kızdırdı: “Konuşanın Fransa değil, her türlü provokasyona hazır solcu bir azınlık olduğunu bilin.”

AK Parti Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş, Gezi Parkı tutuklularını ziyaret talebini Adalet Bakanlığı’nın onayladığını, en kısa zamanda ziyaret edeceğini açıkladı.

Netanyahu, Amerikan Kongresi’nde Filistin için sokağa çıkan Amerikan vatandaşlarına hakaret edip Amerikalı Kongre üyelerinin alkışını aldı. Görüntüler tam bir sirkti: 58’i ayakta 78 kez alkışlandı, elini sıkmak isteyen vekiller nedeniyle 5 dakika salondan çıkamadı, Filistinlilere “barbar” dedi. Bu rezil sirkin çarkına çomak sokan ise yine bir Filistinli oldu. Amerika’nın ilk kadın Müslüman Kongre üyesi olan Demokrat Partili Filistin kökenli Rashida Tlaib, elinde tuttuğu “savaş suçlusu” ve “soykırım faili” yazılı pankartı ve boynuna astığı kefiyesiyle konuşma boyunca öfkeli gözlerini Netanyahu’dan ayırmadı. Rashida Tlaib’in öfkesi boşuna değildi. Netanyahu sadece on binlerce masum Filistinliyi katletmemiş, aynı zamanda Trump ile el ele verip Rashida’nın anneannesini son kez görmesine de engel olmuştu.