‘Devrim’ romantizmine hiç katılmadığım ve ‘sosyalist devrim’ dahil hiçbir devrimden kalıcı ve mutlak hayır çıkacağını düşünmediğim halde, haklar için mücadelenin bir gereklilik olduğundan eminim. Hiçbir mütegallibe ve hiçbir muktedir, insanî olana bizzat yönelmiyor ve hakkınız olanı kendiliğinden vermiyor. Haklara ‘verilerek’ değil, ‘alınarak’ kavuşuluyor. O yüzden, iyi ki bu mücadele var, bu mücadeleyi yapanlar var; iyi ki yürüyor, toplanıyor ve konuşuyorlar.
İsrail hava kuvvetleri, Şam’ın dışında Suriye Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın hemen yakınlarındaki bir noktaya bu sabah hava saldırısı düzenledi. Saldırı sırasında Ahmed eş-Şara başkanlık sarayında değildi. İsrail, hamilik iddiasındaki Dürzilere destek için üç gündür Dürzi milislerle çatışan Şam yönetimine bağlı güçleri havadan vuruyor.
Mersin Büyükşehir Belediyesi, Tarsus Üniversitesi ve Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi iş birliğiyle düzenlenen “Geleceğin Anahtarı: Yeşil Dönüşümle Yükselen Yeşil İşler” panelinde, çevresel sürdürülebilirlik ve yeşil istihdam konuları değerlendirildi. MTOSB Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinliğe Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, akademisyenler, sanayi temsilcileri ile lise ve üniversite öğrencileri katıldı. Panelde enerji tasarrufu, atık ve su yönetimi, çevresel etki azaltımı gibi konuların yeşil işlerin temelini oluşturduğu vurgulanarak, bu alanlardaki mesleklerin gelecekte daha da öne çıkacağı değerlendirildi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), “Belediye Meclis Simülasyonu”na ev sahipliği yaptı. Dört gün sürecek etkinlikte 150 üniversite öğrencisi, Ankara’nın sorunlarını tartışıp çözüm önerileri geliştirecek.
Kartalkaya’daki otel oğlunu kaybeden Danıştay 9. Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay, Meclis Komisyonu’nda konuştu: “Daha biz evlatlarımızı toprağa vermeden Turizm Bakanı çıkıyor bir televizyona ‘Ben sorumlu değilim’ diyor. Bu yargıyı etkileme değil de nedir? Belediye’nin tutuklanan görevlileri de dahil tamamı asli kusurludur. Sorumlu kurumların hiçbiri görevini doğru dürüst yapmamış. Herkes suçu birbirine atıyor. Buna organize kötülük diyorum.”