Peki, bu vahim tablo karşısında yeni belge ne vaat ediyor? Başlıklara baktığımızda hak ve özgürlükler, Avrupa Birliğine uyum, adalet sisteminin işleyişi ile ilgili amaç ve hedefler kulağa hoş gelse de bu başlıklarla ilgili ciddi ve somut bir iyileştirme adına 85 sayfalık belgede kayda değer hiçbir şey yok. Nitelikli bir reformdan ziyade bazı iyileştirmeleri içeren ‚yapılacak işler‘ listesiyle karşı karşıyayız. Görünen o ki iktidar, mimarı olduğu yargının mevcut durumundan memnun ve reform yapılmasını istemiyor. Kamuoyunun da bir beklenti içerisinde olmadığı açık; zira açıklanan belge hakkında neredeyse hiçbir yorum yapılmamış durumda.
Bugün gençlerde ağır bir umutsuzluk var. Merkezi ve yerel iktidarların bunu bir tehlike çanı olarak görmeleri ve evvela bu umutsuzluğu kırmak için yoğun bir çaba içine girmeleri gerekiyor. Gençlere bir gelecek tasavvuru sunmaları ise, gerek eğitimde gerekse ekonomide radikal bir değişimi ve yenilikçi modellerin gelişimini zorunlu kılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Terörsüz Türkiye' hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. Gençlerimizin her ne sebeple olursa olsun terörün vahşi dişleri arasında kaybolup gitmesine müsaade etmeyeceğiz. Emperyalistlerin başımıza sardığı bu belayı def edecek, kırk yıllık oyunlarını bozacak, bu topraklardaki bin yıllık kardeşliğimizden güç ve ilham alarak aydınlık yarınlarımızı beraberce inşa edeceğiz.
İnsan hakları örgütlerine göre, toplamda 4 bin köy yok olmuş. Çatışmalardan etkilenen 50 bin-70 bin Süryani, Avrupa'ya göçmüş. En ağır kaybı, PKK vermiş. Neredeyse bölgede hemen hemen her aileden bir genç dağlarda yaşamını yitirmiş olabilir. Bu felaketin yalnızca silah ve terörle açıklanması gerçeğin tümünü anlamamıza yetmiyor. Meselenin toplumsal, kültürel, manevi ve duygusal boyutlarının var olduğunu, bölgede küçük bir gezintiyle bile anlayabilirsiniz. Şimdi silahların bırakılmasının gerçekten gündemde olduğu günlerdeyiz. Geçmişin acılarını unutmayalım. Ama bu acıların başka acılara davetiye çıkarmasına izin vermeyelim.
Yerinden edilen 300 binden fazla Filistinli, ateşkesin ardından Gazze Şeridi'nin güneyi ve orta kesimlerinden, kuzeye dönüş yaptı. Ulaşımın sadece Reşid ve Salahaddin caddelerinden yapıldığı geri dönüşte evlerine dönen Filistinlilerin çoğu enkazlarla karşılaşıyor