Başlıkta tarif edilen deprem bundan 1 hafta önceki deprem değil, bundan dört yıl önce 9 Ekim 2019 günü Kahramanmaraş merkezli olarak “AFAD Tatbikatı”nda icra edilen senaryodaki deprem.
Ama her şey dört yıl sonra yaşanacak deprem gibi tasarlanmıştı.
Tatbikattaki depremin merkez üssü Doğu Anadolu Fay Hattı’ndaki Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesiydi.
Depremin büyüklüğü 7,5’du.
Senaryoda depremden en çok etkilenecek iller bile aynıydı: Adıyaman, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Malatya.
Kilis, Osmaniye ve Şanlıurfa ise az etkilenen iller arasında sayılmıştı.
19 il de birinci ve ikinci derece destek iller ile ulusal seviyede yardım eden iller olarak tatbikatta görev almıştı.
Tatbikatın amacı “modern afet yönetim sisteminin kurulmasında önemli bir kilometre taşı olarak değerlendirilen Türkiye Afet Müdahale Planı’nı (TAMP) denemekti.”
Ayrıca “Tatbikat süresince coğrafi bilgi sistemleri üzerine inşa edilmiş, afet ve acil durumlarda tüm kaynakları etkin bir şekilde yönetebilen ve karar destek mekanizmalarına sahip web tabanlı bir uygulama olan Afet Yönetim ve Karar Destek Sistemi (AYDES) kullanılacaktı”
Tatbikatı Ankara’daki AFAD Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezinden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve o sıradaki AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu birlikte yönettiler.
Kahramanmaraş’taki kriz masasında vali ve AFAD yöneticileri vardı, diğer illerde de kriz masaları kurulmuştu.
Toplamda 1413 personel, 1 helikopter, bir drone, 271 araç, 1 arama ve kurtarma köpeği tatbikata katıldı.
Tatbikat, ansızın verilen bir alarmla başlatıldı ve gerçek zamanlı olarak icra edildi. İki gün sürecek tatbikatın birinci gününde afetin ilk 24 saati canlandırıldı.
Tatbikat saat 13.22’de Kahramanmaraş AFAD müdürlüğünden nöbetçi görevlinin depremi telsizle Ankara’ya “arz etmesiyle” başladı. Her şey bürokratik kurallara uygundu:
“İlimizde 7.5 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. AFAD Başkanlığı’nın bilgilerine arz ediyorum”
Sonra yine Maraş’ta başka bir görevli bu arzı başka bir yöneticiye arz etti:
“Deprem olduğu bilgisi ulaştı. İl afet koordinasyon kurulu üyelerinin toplanması konusunda emirlerinizi bekliyoruz, arz ederim.”
Sonra tekrar nöbetçi görevli “sayın 4610’un emirlerini AFAD görevlilerine arz etti” ve hepsini görevlerinin başına çağırdı.
Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan yürüyerek kriz merkezine girdi.
Bakan Soylu, Jandarma Genel Komutanlığı’nın telsiz sistemi JEMUS üzerinden Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan’dan depremin bölgedeki etkileri ve yürütülen çalışmalarla ilgili ayrıntılı bilgi aldı.
Afet Yönetim ve Karar Destek Sistemi’nde (AYDES) toplanan tüm bilgiler, AFAD Başkanlığı Afet ve Acil Durum Merkezi’ndeki ekranlardan takip edildi.
Helikopter ve insanlı keşif uçaklarıyla bölgenin durumuna ilişkin havadan elde edilen görüntüler merkeze aktarıldı.
Senaryo gereği Kahramanmaraş’ta depremin meydana gelmesiyle kentteki AFAD ekipleri, hızlı bir şekilde yıkımın meydana geldiği bölgelere hareket etti.
Havalanan polis helikopterinin yıkılan binaların yerini belirlemesinin ardından ekipler, enkazlara yönlendirildi.
Gerçek hayatta yıkımı devam eden Sabancı Kültür Merkezi binasının enkazı senaryoda yıkılan şehrin en büyük otellerinden Saffron Hotel’in enkazı olarak belirlendi.
Anında arama kurtarma ekipleri enkazın üzerindeydi.
Bütün imkanlar seferber edilmişti. Arama kurtarma personeli helikopterle enkazlardan taşınıyordu.
Her şey de düşünülmüştü.
Senaryoda en fazla figüran yakınlarını bulmak için gelen ve enkaza girmek isteyen vatandaşların polis tarafından zorla uzaklaştırmasının canlandırılmasında kullanılmıştı.
Tatbikatın en çalışılmış kısmı devletin en iyi bildiği kısımdı.
Önce enkazın çatısında bulunan yaralıları itfaiye merdiveniyle indiren ekipler, daha sonra merdivenin ulaşamadığı alanlardaki yaralıları da halatlar yardımıyla aşağıya indirerek, sağlık görevlilerine teslim etti.
Enkaz altını dinleyen ve kamera yardımıyla yaralılara ulaşmaya çalışan ekipler, enkaz altında tespit ettiği yaralılara ilk müdahaleyi yaparak dışarı çıkardı.
Bütün çalışmalar dört adet droneun üzerinden çekildi, AFAD merkezindeki dev ekranlardan anında izlendi.
İlk günün sonuçlarından herkes çok memnun kalmıştı.
İkinci günde afetin ardından ilk 72 saat sonrası canlandırılarak bu süreçte aktif olmayan hizmet grupları tatbikata dahil edildi.
Yardım malzemeleri yola çıkarıldı, çadırlar kuruldu, gün bitmeden yemek servisi ve diğer hizmetler başladı.
Kağıt üzerinde her şey çok iyi görünüyordu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tatbikattan memnun kalmıştı:
“Sağlık Bakanlığı 5 dakika içerisinde buraya geldi. Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcımız 15 dakika içinde buraya intikal etti. Diğer çalışma grupları da üçü hariç 25 dakika içinde buraya intikal ettiler.”
Kahramanmaraş Valisi Özkan da herkesi tebrik ederken “bu tatbikatla gelecekteki depremde eksiğimiz nedir, gediğimiz nedir öğrenmiş olacağız” dedi.
AFAD’ın Kahramanmaraş merkezli 7.5 şiddetinde bir deprem tatbikatı yapması ise gündemlerinde deprem olmayan Maraşlıları tedirgin etmişti.
CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, farklı tarihlerde Maraş’ta yaşanabilecek bir depreme karşı basın toplantıları düzenledi:
“Bu bir uyarıdır. İnsanlar öldükten sonra ağlasanız ne ağlamasanız ne… Bugünden tedbir alınması gerekir…”
DEVA Partisi Kahramanmaraş İl Başkanı İrfan Karatutlu, 29 Temmuz 2022’de basın açıklaması yaptı:
“Kahramanmaraş bir deprem kentidir. Yaklaşık 500 yıl arayla yıkıcı büyük depremler olmaktadır. Bizler bu depremlere hazırlıklı olmalıyız.”
3 Ağustos 2022’de bu kez İYİ Parti Kahramanmaraş İl Başkanımız Ahmet Çabukel, arkadaşları ve ellerinde pankartlarla yerel basının karşısına çıktı:
“Deprem kapımızda değil, ayaklarımızın altında. Kahramanmaraş’ta keşfedilen 2 büyük fay hattı üzerinden 2 büyük deprem bekleniyor! 7.0 şiddetinin üstünde deprem bekliyoruz. Depreme hazır değiliz!”
Fakat ne tatbikat, ne de bu uyarılar beklenen sonu değiştirmedi.
Deprem olduğunda tatbikatı yöneten isimlerin çoğu da artık görevde değildi.
Kızılay kökenli AFAD Başkanı Gülloğlu 2020 yılında Tanzanya Büyükelçiliği’ne, Vali Özkan ise aynı yıl Konya Valiliği’ne atanmıştı.
Tatbikatın yöneticilerinden iki kişi ise senaryosunu çalıştıkları depremi de görevleri başında yaşadı:
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve AFAD Afetlere Müdahale Genel Müdürü olan İsmail Palakoğlu.
2018’den bu yana beş yıldır AFAD’ın Başkan Yardımcısı ve Afetlere Müdahale Genel Müdürü olan İsmail Palakoğlu’nun adı depremden bu yana eleştirilerin odağında.
AFAD yöneticisinin İlahiyatçı olması eleştiriliyor.
Aslında imam hatip lisesi ve ardından Ankara İlahiyat mezunu olan ve İlahiyat yüksek lisansı yapan Palakoğlu’na İlahiyatçı değil, en fazla ilahiyat mezunu diyebiliriz.
Aslında sivil toplum tecrübesi ilahiyatçılığından daha fazla.
Biyografisinde “1998-2008 yılları arasında özel bir vakıfta Genel Müdürlük, Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Mütevelli Heyeti Üyeliğinde bulundu” yazılı.
Fakat ilginç bir şekilde 10 yılını geçirdiği vakfın adı biyografisinden çıkarılmış.
10 yıl görev yaptığı vakıf Malatya’nın Darende ilçesinde bulunan Es Seyyid Osman Hulusi Efendi Vakfı.
Vakfın adını daha önce duymamış olabilirsiniz.
Somuncu Baba’yı mutlaka duymuşsunuzdur.
Vakfa adını veren Osman Hulusi Efendi, Malatya Darende’de Hacı Bayramı Veli’nin hocası Somuncu Baba’nın türbesi ve camisi çevresinde kurulmuş bir tarikatın 1914 ile 1990 arasında yaşamış şeyhi.
Hayır işleri yapan, hastaneler, okullar yaptırmış bölgede bilinen bir tarikat bu.
Peki, AFAD’ın afetlerden sorumlu ismi İsmail Palakoğlu’nun bu tarikatla ilgisi ne?
Palakoğlu, Osman Hulusi Efendi’nin damadı.
Yüksek lisansını Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri Bölümü Tasavvuf Anabilim Dalı’nda tamamlayan Palakoğlu’nun tezinin konusu da zaten şeyhi ve kayınpederi:
“Çağımız mutasavvuflarından Es-Seyyid Osman Hulusi Ateş’in hayatı, eserleri ve tasavvuf anlayışı”
Tezi daha sonra “Gönüller Sultanı Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi” adlı 500 sayfalık bir kitap olarak da basılmış.
Palakoğlu’nun ilahiyat ya da afet konusunda başka bir kitabı ya da çalışması yok.
Yani tek uzmanlık alanı şeyhi olan kayınpederi.
Palakoğlu daha sonra bir süre iki yıl Deniz Feneri’nde Tanıtım ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü yapmış.
Daha sonraki kariyeri ise Diyanet Vakfı’nda geçmiş.
2012 yılında Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürlüğü’ne atanmış, 2016-2017 yıllarında Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti ve İcra Kurulu Üyeliklerinde bulunmuş,
2016-2017 yıllarında Diyanet İşleri Başkanlığı Yönetim Hizmetleri genel müdürlüğü yapmış. 2018’de de AFAD’a geçmiş.
AFAD’da bu kariyerle ona verilen görev de kritik: Afetlere Müdahale Genel Müdürü.
Bu arada Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi Vakfı’nın gönüllüleri afet bölgelerinde yardım faaliyetlerinde bulunuyor günlerdir.
Onların afet tecrübesi Afetlere Müdahale Genel Müdürü olan eski vakıf başkanlarından daha fazla olabilir.
Zaten dört yıl sonraki depremdeki hiçbir şey de böyle bir Afetlere Müdahale Genel Müdürü olan AFAD’ın 2019’da yaptığı tatbikatın senaryosundaki gibi olmadı.
Ne kurtarma ekipleri anında enkazların üzerindeydi, ne helikopterler havada uçtu, ne ikinci gün bütün yaralar sarıldı.
Senaryodaki tek bir öngörü gerçek oldu.
Senaryoda Kahramanmaraş’ta depremde yıkılacağı öngörülen şehrin en büyük otellerinden Saffron Otel depremde yıkıldı.
Enkazın altında Karar Gazetesi’nin yazarlarından Oxford Üniversitesi’nden arkadaşımız Galip Dalay’ın kardeşi Beytullah da kaldı.
Beytullah, çalıştığı bankanın bir eğitimi için o gün Maraş’taydı ve otelde kalıyordu.
Otelin yıkılıp yıkılmadığı haberini bile iki gün boyunca teyit edemedik. İlk arama kurtarma ekibi otelin enkazına vardığında depremin üzerinden üç gün geçmişti. Otelin yanındaki enkazdan günler sonra bir aile sağ kurtarıldı, otelden de sesler geldi.
Ama devlet tatbikatını yaptığı otele bile ancak günler sonra varabilmişti.
Neden deprem senaryosunda bu otelin yıkılacağı öngörülmüştü, onun da bir açıklaması yok.
Belki de yapılacak tek şey Oduncu Baba türbesine gidip dua etmekten ibarettir.