Ne zamandır yazmayı düşündüğüm bir fotoğrafı geçen akşam T24 internet gazetesinin 2024’ü karşılamak için hazırladığı yıllığı karıştırırken buldum. Rahşan-Bülent Ecevit, Nazmiye- Süleyman Demirel çiftleri yan yana yürüyor. Süleyman Demirel’in elinde bir gazete ve bir de ünlü şapkası.
Nazmiye Hanım’ın elinde katlanmış pardesü ve siyah çantası. Rahşan Hanım’ın omuzunda bir çanta. Bülent Bey takım elbiseli ve kravatlı. Süleyman Bey de öyle. 12 Eylül darbesinin ilk günleri Çanakkale Gelibolu Hamzakoy askeri tesislerinde “zorunlu ikamete tabi” durumdalar. Yani açıkçası tutuklular.
Basit sade bir askeri tesiste kaldıkları görülüyor. Nazmiye Hanım’ın ayakkabısı yüksek topuklu sayılabilir. Rahşan Hanım uzun etekli. Siyasi gerilim nedeniyle yıllardır bir araya gelmeyen iki lider eşleriyle birlikte bir tatil kasabasında uzun bir tatile gelmiş gibi görünüyor. Sanki yine pek konuşmak birbirilerine sıcak ilgi göstermek yerine uzak durmayı tercih ediyorlar. Çok uzun kalmadılar orada. Geri evlerine döndüler.
Ecevit Sıkıyönetim mahkemeleri tarafından birkaç kez tutuklandı. Demirel de Zincirbozan’da yeniden zorunlu ikamete tabi tutuldu. Bülent Ecevit’le, 12 Eylül döneminde cezaevinde bir dönem birlikte kaldık. Ankara Merkez Komutanlığı Ordu Dil ve İstihbarat Okulu’nda tutukluyken Bülent Ecevit’i de bu tutukevine getirdiler. Ecevit’e, Demirel’le ilişkilerini sormuştum. Eski gerilim devam ediyor muydu? O günleri bana şöyle anlatmıştı: “Bizi kumsala da çıkarmıyorlardı. Balkon da dolaşabiliyorduk.”
O ünlü dörtlü fotoğrafı da sordum: “Sizin balkonda çekilmiş bir fotoğrafınız da gazetelerde yayınlandı.” Ecevit’in cevabı “Ben de onu söyledim. Siz korumadan söz ediyorsunuz. Adamlar fotoğrafımızı çekebiliyorlar. O zaman vurabilirler de. Nerede bunun güvencesi.” Ecevit ve Demirel siyasi yasakları kalktıktan sonra yeniden ülkeyi yönetme imkanını elde ettiler. Bu kez Ecevit’le çok yakın iki dost haline dönüştüler. “Siyasette dün dündür bugün bugündür” diyen Demirel de Ecevit de önemli izler bıraktı. O dörtlü fotoğraf bir siyasi tarihin dönüm noktalarından birisinin sembolü olarak hafızalara kazındı.