Aşağıda vereceğim bilgiler Türkiye’de duyulmasın diye çok uğraşıldı. Tarihin üstü güzelce örtüldü. Ardından da toprak serpildi. İsterseniz gelin bayram münasebetiyle bugün birlikte bu toprağı biraz eşeleyelim ve örtünün ucunu azıcık havaya kaldıralım, bakalım altından neler çıkacak?[1]
Sorularla başlıyorum.
- 23 Nisan Cumhuriyet tarihinde ilk olarak ne zaman önem kazandı?
1920 yılının 23 Nisan’ında ilk meclisin Ankara’da toplanmasıyla. Bunu artık hepimiz biliyoruz. Bir yıl sonra da, yani 1921’in 23 Nisan’ında ilk kez, meclisin açılış tarihi bayram olarak kutlandı.[2]
Ancak bu bayramın o gün herhangi bir adı yoktu! Milli hakimiyet (egemenlik) ismi henüz konulmamıştı ve çocuklara da hediye edilmemişti.
Bu bayrama 1922 yılında kendi kendilerine isim veren gazeteler oldu. Bazıları ona Hakimiyet-i Milliye Bayramı dediler. Ama bu isim hemen resmileşmedi. Bunun için senelerin geçmesi gerekti. 27 Mayıs 1935 tarihinde ise adı kanunla “Ulusal Egemenlik Bayramı” olarak değiştirildi.[3]
- Türkiye’de ilk Çocuk Bayramı ne zaman?
İlk kez 1916 yılında. İttihad ve Terakki Fırkası o yıl bir çocuk bayramı icat etti ve bunu 2 Mayıs’ta kutlamaya başladı.[4] Ancak I. Dünya Savaşı yenilgisinden sonra bu bayram unutuldu gitti.
Bilahare çocuklara her zaman önem veren masonlarca kurulan Himaye-i Etfal Cemiyet-i Umumiyesi (Çocuk Esirgeme Kurumu), 1922 yılının Kurban Bayramı’nın ilk gününü (9 Mayıs) Himaye-i Etfal ve Yetimler Günü olarak ilan etti ve o günü kutlamaya başladı. Cemiyetin kuruluş tarihi ise 1917’dir; karıştırmayalım.
- 23 Nisan ile çocuklar arasında ne alaka var?
1925 yılında bu sefer Ankara’daki Himaye-i Etfal Cemiyeti, Kurban Bayramı’nın ilk günü yerine 23 Nisan’ı “Himaye-i Etfal Günü” ilan etti.
1926 yılında ise adını “Çocuk Günü” olarak değiştirdi.[5]
Böylelikle 23 Nisan bir yanda resmi olarak meclisin açılış gününde bayram olarak kutlandı. Diğer yanda gayr-i resmi olarak cemiyetçe çocuk günü olarak kutlanmaya başlandı. Gayr-i resmi diyorum çün ki TBMM o günü çocuklar günü olarak halan kanunlaştırmamıştı.[6] Nitekim Reis-i Cumhur Mustafa Kemal Paşa’nın yıl 1927’yi göstermesine rağmen çocuk günü kutlamalarına katılmadığını biliyoruz.
Çocuk gününü ilk kez bayram olarak addedense 1928 yılı Cumhuriyet gazetesi başyazarı Yunus Nadi oldu.[7] Ama bu kendi kendine yaptığı bir yakıştırma idi. Resmiyeti yoktu.
1929 yılındaysa Himaye-i Etfal Cemiyeti, kutlamaları tek günden bir haftaya çıkarmanın münasip olduğunu düşünerek “Çocuk Günü” yerine “Çocuk Haftası” demeye başladı. Bu sene nihayet Mustafa Kemal Paşa düzenlenen çocuk balosunu teşrif etti.
Ancak bu yılda da çocuk gününün hala bir resmiyeti yoktu. Nitekim Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin kutlamalarını tertipleyen komitesinin paşaya çektikleri telgrafta çocuk bayramı ifadesi geçmez, Hakimiyet-i Milliye Bayramı denilir ve paşanın bu bayramı tebrik edilir.
1930 yılında çocukları illerdeki resmi kurumların ve gazete gibi özel makamların başında bulunanların koltuklarına oturtma adeti başladı. Buna gazeteler “Bir Haftalık Çocuk Saltanatı” dedi.
1933 yılındaysa çocuk kutlamaları stadyuma taşındı.
- 23 Nisan gününü çocuklara kim armağan etti?
Atatürk değil, Himaye-i Etfal Cemiyeti Reisi Fuad [Umay] Bey. Elbette ki bu Atatürk’ün değerini düşürmez. Fuad Bey’in ilham aldığı kişiyse Cumhuriyet gazetesi başyazarı Yunus Nadi oldu. Yunus Nadi’nin de bu fikir aklına, New York’ta gördüğü bir çocuk yürüyüşünden geldi. Zaten biliyoruz ki ABD’de 1850’lerden itibaren bugüne değin çeşitli eyaletlerde Çocuk Bayramı/Günü kutlanmaktadır.
Unutmayalım ki dünya üzerinde çok az şey orijinaldir, Türkiye’de ise çok çok az…
- 23 Nisan’ı çocuklara bayram olarak resmen ilk kez kim armağan etti?
Evet, ismini resmen olmasa da gayr-i resmi olarak 23 Nisan gününü çocuklara armağan edenin yukarıda Himaye-i Etfal Cemiyeti Reisi Fuad [Umay] Bey olduğunu gördük.
Acaba bunu resmileştiren ve kanunla bağlayan kimdir?
Atatürk değil Kenan Evren. 1981 yılında. Elbette ki bu da Atatürk’ün değerini düşürmez.
Kenan Evren 12 Eylül darbesinden sonra bir gün 23 Nisan meselesiyle alakadar olurken bir yasa hazırlanmasını emreder. Bunun üzerine Milli Güvenlik Kurulu 17 Mart 1981 tarihinde bir kanun çıkarır.[8] Bayramın adı Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak değiştirilir. MGK ayrıca Türkiye’yle Çocuk Bayramı’nı tanıştıran Çocuk Esirgeme Kurumu’nu da 5 Mayıs’ta fesheder.
Bu kanun TBMM tarafından değil MGK tarafından çıkarılmıştır. Çün ki hatırlayalım TBMM darbe ile kapatılmıştı. Bu yüzden hatta egemenlik ulusa değil Milli Güvenlik Kurulu’na aittir. Meclis kapalı olmasına rağmen bu kanun devletin en üst makamı tarafından çıkarılan bir kanun olduğu için bağlayıcılığı herkes için geçerliydi. Niçin böyle diyorum? Çün ki daha evvel bazı mektep talimatnamelerinde (1931) ve şefkat pulları hakkında çıkarılan kanunda (1932) Çocuk Bayramı ibaresine rastlıyoruz. Ama bu ibareler Maarif Vekaleti tarafından çıkarılan resmi evrakta da geçse sadece milli eğitim camiasıyla çocukları bağlamaktaydı. Sonraki senelerde de benzerlerine rastlıyoruz ama aynı sebeple bağlayıcılığı umumi olmamıştır, kurum içidir: İlkokul Yönetmeliği (1972), Temel Eğitim ve Birinci Kademe Yönetmeliği (1976) ve bir başka yönetmelik (1979).
Sonuç
Bu makaleyi 23 Nisan gününü bahane ederek yazdım. Türkiye’nin geçmişine dair bilmediğimiz birçok meseleden sadece biriydi 23 Nisan.
Bu günü çocuklara armağan edenin de Atatürk olmadığını öğrendik. Bu türden tarihsel “gerçek”leri duymanın rahatsız edici olduğunu tahmin edebiliyorum. Ama bu “gerçek”ler en azından zihnimizi inşa edicilerden olan geçmişin yerli yerine oturmasına yardımcı olacaktır.
Bu gibi “gerçek”leri araştıran ve dile getiren tarihçilerse bizlere kötü huylular olarak görünebilirler!.. Onlar sanki milletin huzurunu her daim kaçıracak bilgilerle donanmışlar gibidirler. Evet! Doğru olabilir. Ama bu tarihçiler mit kırıcı oldukları için aslında baş tacı edilmelidirler. Zira onlar farkında olmasalar da bizi geçmişle barıştırırlar. Kabul etmek zor da olsa!..
Bu vesileyle hepinizin 23 Nisan Bayramını can u gönülden tebrik ederim!..
[1] Buradaki bilgiler tarihçi Mehmet Ö. Alkan’ın “En Doğru Bildiğimizden Kuşkulanmak-5: 23 Nisan’ın Gayri Resmi Tarihi” başlıklı makalesinden alınmıştır (Toplumsal Tarih, 208, 2011.)
[2] “23 Nisan’ın Milli Bayram Addine Dair Kanun”, 112, (23 Nisan 1337 [1921], Düstur, 3. tertib, cild: 2, s. 29.
[3] “Ulusal Bayram ve Genel Tatil Günleri Hakkında Kanun”, 2739 (Kabul tarihi: 27 Mayıs 1935), Resmi Gazete, 3017 (1 Haziran 1935) s. 5262.
[4] Veysi Akın, “Ankara’nın İlk Bayramı Nasıl Çocuk Bayramı Oldu?”, Türk Yurdu, 176 (Nisan 2002), cilt: 22, s.102.
[5] Etfal tıfıl kelimesinin çoğuludur insan yavrusu demektir. Çocuk ise çuçu kelimesinden türer ve yavru domuz demektir. Benim notum.
[6] Hâkimiyet-i Milliye, (23 Nisan 1927).
[7] Cumhuriyet, (23 Nisan 1928).
[8] “Ulusal Bayram ve Genel Tatil Günleri Hakkında Kanun”, 2429 (Kabul tarihi: 17 Mart 1981), Resmi Gazete, 17284 (19 Mart 1981) s. 2.