“Kutuplaşma denince genelde Doğu-Batı, Asya-Pasifik ya da demokrasi-otokrasi çatışması anlaşılır. Aslında en büyük kutuplaşma yönetenler ile yönetilenler arasında cereyan ediyor. Benim kutuplaşmadan anladığım budur. Yirmi ikinci asra bu kutuplaşma damga vuracak. Yönetilenler yönetenlerin idare-i maslahatçı tutumlarını artık kabul etmiyor. Anlaşılan bıçak kemiğe dayandı. Asrımızda en önemli gelişme bu ve de durdurulması pek imkân dahilinde değil. Benim kutuplaşmadan anladığım budur.”
Yukarıdaki paragraf 16 Kasın 2022 tarihli yazıdan.
Bazıları ben söylemiştim demeyi sevmez. . Ben severim. Keşke yanılsaydım.
Devletler gayrı meşru gruplar, çeteler ve kara para yoluyla sallanıyor. Demokrasilerde dahi halklar yönetimleri çeşitli nedenlerle protesto ediyor. Bazı devletler çaresiz.. Devletlerin, zenginleri daha zengin yapmalarına artık insanlar isyan ediyor.
Bazı ülkelerde devlet adamları veya yakınları yolsuzluk ithamları ile mahkemelerde…Bazıları ise adeta kendileri çeteleşmiş.
Mülteciler sorunu demokrasileri dahi sarsıyor.
İki kutuplu dünya tutmuyor. Çok kutuplu bile değil. Kutupsuz.
Oyun kurucu ABD bırakın oyun kurmayı, oyuncak olmuş sanki.
Serbest ticaretin savunucusu serbest ticarete ters düşen uygulamalar yapıyor. Subvansiyonlar ve ihracat yasakları uyguluyor.
Denizlerin serbestisi konusunda hassasiyet gösterip Husileri vuruyor. Ama kendi yarattığı ve uluslararası hukuku hiçe sayan İsrail’i durduramıyor. Bölgede yeni intikam tohumları ekiliyor. Netenyahu’nun iktidarını uzatmak için harbi uzatacağını dahi görememiş. Ben görebiliyorsam elinde her türlü bilgi varken sen nasıl görmüyorsun !
Zaten ABD Dışişleri Bakanı Blinken da bu defa Tel Aviv yerine Afrika Kupası’nı seyre gitmiş ! Nasılsa Netenyahu ABD’yi dinlemiyor.
İsrail, Adalet Divanı kararını dinlemeyeceklerini söylüyor. Bakanlar Nazi rejimi yöneticilerinden dahi daha açık konuşuyorlar. Yaptıklarının videolara alınmasına dahi aldırmıyorlar. Uzun vadede İsrail’in varlığını sanki tehlikeye atıyorlar.
Hamas’ın kurucusu İsrail, Hamas’tan şikayetçi olamaz.
Adalet Divanı sonunda ara kararını verdi; soykırım olasılığını vurguladı. Ara tedbirler istedi ve İsrail’in bu konuda bir ay içinde rapor vermesini talep etti. ABD Bakanı Blinken Güney Afrika başvurusu için değersiz demişti. Demek ki değerli imiş… Anlaşılan ABD de soykırıma ortak olmuştur. ABD’de Biden, Blinken ve Savunma Bakanı Austin hakkında soykırıma ortak olmaktan dava açıldı.
ABD 2’nci dünya harbinden sonra kurduğu uluslararası sistemin tabutuna İsrail eliyle çivi çakıyor. 1945 ve daha sonra Sovyetlerin çöküşünden sonra kurulan sistem çatırdıyor.
Dünyada ABD ve Batı düşmanlığı yayılıyorsa bunu bizzat kendileri yaratıyor. Rusya’nın gayretleri buna yetmez. Nazilerin yaptığı soykırıma seyirci kaldığınız gibi Gazze’ye de seyirci kalmayın…Üç Amerikan askerinin öldürülmesine gösterilen haklı tepkinizin ufak bir kısmını Filistinliler için de gösterin. İsrail Başbakanı Gazze’yi savaş sonrası tanıyamayacaksınız demişti. ABD bunu da mı anlamadı ! Ama dünya İsrail’i tanıdı !
Aslında Batı tarafından “küçük” görülen Güney Küre, Kuzey’e insanlık dersi veriyor. Namibya, Almanya sömürge devrinin kefaretini ödemedi dedi. Gambiya, Myanmar’a karşı soykırım davası açtı ve kazandı.
Ama ABD seçimlerinden sonra ne olacak; o da belli değil. Kendi içinde dahi halkı bölünmüş. Bir meczupla hafızası tam yerinde olmayan birisi arasına sıkışmış Amerika. Böyle bir “oyun kurucu” ya kim güvenir.
1815 Viyana Kongresinde kurulan sistem uzun sürmüştü.
İngiliz oyun kuruculuğu da uzun sürmüştü. 2’nci Dünya Harbi’nden sonra kurulan sistem de benzer uzunlukta… Sistem gürültülü biçimde çatırdıyor. Kurulan uluslararası kurumlar yetmiyor.
İnsanlık doğayı tahrip ediyor. Başka dünyalara yol almaya çalışıyor sanki. Panama Kanalı’ndan geçişler iklim değişikliğinin etkisi ile kuraklık sonucu zorlaşmış. Davos’ta siyasiler ve ekonomistler “çene” çalarken…
Türkiye ise bir başka türlü. Bugün söylenenin yarın tersini söylüyoruz. Evvela yabancılar şaşırdılar. Şimdi bizim gibi dış dünya da alıştı.
Allah’ın izniyle iklim bize dokunmaz diye düşünüyor liderlerimiz herhalde. Kim bilir duaya çıkanlar olur !
Bir başkadır benim ülkem. Yolsuzluk endeksinde 180 ülke arasında 115 nci sırada olmamız kimseyi rahatsız etmiyor; haber oldu nihayet.. Demokrasi sıralamasını ne siz sorun ne ben söyleyim. Bizde sokaklarda protestolar olmaması kimseyi yanıltmasın. Memnuniyet göstergesi değil. Genelde protesto yasak gibi… Bizde oyun yok; bir kurucu var.
Yeni bir sistem için paylaşmayı bilen ” adil “ ve tutarlı oyun kurucuya veya kuruculara gerek var. Öyle birisi şimdilik yok. Herkes kendi çaresine bakacak anlaşılan.