Joe Biden’in Trump’ı yendiği, Trump’ın seçim sonuçlarını kabul etmediği ve seçim sonuçları tasdik edilirken Kongre’nin Trump seçmenleri tarafından basıldığı olaylı 2020 seçimlerinin üzerinden sadece bir sene geçti ama ABD yeniden bir seçim atmosferinin içinde.
Trump, 2024 seçimlerinde tekrar başkan adayı olacağını belirtti. Tek dönem başkanlık yapması beklenen Biden, Trump’ın aday olması durumunda ikinci dönem için adaylığını açıklayabileceğini açıkça söyledi. Yapılan anketlere göre, Biden ile Trump’ın oy oranları oldukça yakın. Amerikalılar, 6 Ocak kanlı Kongre baskını ve Trump’ın seçim sonuçlarını döndürme girişimi gibi demokrasiye zarar veren olayların daha yoğun bir şekilde yaşanmasından endişe ediyor. Bu endişe yersiz bir kuruntu değil, çünkü Trump başkanlığı bıraktığından beri çok sistematik bir şekilde 2024 planını kurguluyor, 2020’de seçim sonuçlarını döndürme girişimini engelleyen unsurları teker teker etkisiz hale getiriyor. Biden yönetimi ise bu girişimlere karşı önlem almak yerine yaptıkları hatalar, yerine getirilmeyen vaatler nedeniyle kamuoyunda ciddi anlamda destek kaybına uğramaya devam ediyor.
Trump anketlere göre seçmen desteğini artırmaya devam ediyor, Biden’a karşı yarıştığı anketlerde de genellikle başa baş bir performans sergiliyor. 2024 seçimlerinin, 2020 seçimleri gibi ‘başa baş’ geçmesi büyük bir olasılık. Trump, Biden’in kendisinden daha fazla oy alması durumunda 2020 seçimlerinde olduğu gibi seçim sonuçlarının hileli olduğunu iddia etmeyi ve seçim sonuçlarını kendi lehine döndürmeyi planlıyor, bunun için çok sistematik bir planı devreye soktu bile. Peki bu plan hangi adımlardan oluşuyor?
1.Trump 2020 seçimlerinin hileli olduğu yalanını yaymaya devam ediyor
Trump 2021 yılından itibaren kalabalık mitinglere yeniden başladı. Onun konuşmasından önce 2020 seçimlerinin hileli olduğunu anlatan isimler sahneye çıkıyor, bu konuda çeşitli içerikler halka izletiliyor. Trump, 2020 seçim sonuçlarının hileli olduğunu dile getirmeyen isimleri Cumhuriyetçi Parti önseçimlerinde desteklemeyeceğini açıklıyor ve çıktığı televizyon programlarında bu iddiaları geniş kitlelere duyurmaya devam ediyor. Trump’ın 2022’de faaliyete geçecek olan medya şirketi ve sosyal medya uygulamalarında ise bu tür iddiaların çok aktif bir şekilde dile getirilmesi bekleniyor. Trump’ın bu yalanı diri tutması nedeniyle, Aralık 2021 tarihinde Amherst’in yaptığı ankete göre Cumhuriyetçilerin %77’si, Amerikalıların %33’ü hâlâ Biden’in seçimleri hile ile kazandığına inanıyor, seçimlerin meşruiyetini sorguluyor. Trump böylece “yenik aday” sıfatını kendi seçmeni nazarında üstlenmiyor, seçmenin motivasyonunu diri tutuyor. Özellikle Biden’in bir şekilde görevden alınacağı ve Trump’ın göreve getirileceği gibi imkânsız senaryoları da çevresine yayan eski başkan seçmen ile bağını güçlü tutuyor.
2.Trump parti içindeki muhalifleri etkisiz hale getiriyor
Trump, 2020 seçimlerinin hileli olmadığını belirten, 6 Ocak Kongre baskınındaki rolü nedeniyle itham edildiği azil oylamasında aleyhine oy kullanan Cumhuriyetçileri teker teker etkisiz hale getiriyor. Öncelikle Kongre’deki aktif destekçileri aracılığıyla Liz Cheney gibi üst düzey Cumhuriyetçilerin parti içi görevlerinden alınmasını sağladı, ardından eyaletteki parti yöneticilerinin bu isimleri kınamasına, parti üyeliklerini sonlandırma girişimlerinde bulunmasına vesile oldu. 2022 Kongre seçimleri için düzenlenecek Cumhuriyetçi adaylık önseçimlerinde bu isimlerin rakiplerini destekleyeceğini ve aktif bir şekilde miting düzenleyeceğini açıkladı. Trump aleyhine hareket eden isimler teker teker emekliye ayrılacaklarını ve 2022’de aday olmayacaklarını açıklarken, Cheney gibi az sayıdaki isim Trump’a meydan okuma cesaretini gösterdi. Trump sadece Kongre üyelerini değil, 2020’de seçim sonuçlarını onun lehine döndürmeyi reddeden Cumhuriyetçi yerel yöneticilerin de seçilmemesi için çaba harcıyor. Bu çerçevede, Cumhuriyetçi olan Georgia ve Arizona valilerinin rakiplerini destekleyeceğini söyledi ve 2020 seçimlerini hileli olarak kabul eden, seçim sonuçlarına valilerin müdahale etmesini savunan isimler lehine destek açıkladı. Trump, 2020 yılında kendisine “fazladan oy bulmasını” talep ettiği, ama bu isteğe rağmen bağımsız hareket eden Georgia Eyalet Sekreteri Cumhuriyetçi Brad Raffensperger’in bile bir daha seçilmemesi için çaba harcıyor, yani eyalet sekreteri seçimleriyle bile uğraşıyor.
Trump, 2022 ara seçimlerine kendisine sadık olan bir Cumhuriyetçi Kongre grubu, eyalet valileri ve eyalet meclisi çoğunlukları ile girmeyi amaçlıyor. Böylece seçim sonuçlarını döndürme girişiminde kendisine destek olacak, bağımsız hareket etmeyecek bir ekip ile daha koordineli hareket edip 2020’de gerçekleştiremediği darbeyi hayata geçirmeyi düşünüyor.
3.Cumhuriyetçiler, 2024 için gerekli yasaları hayata geçiriyor
Arizona, Georgia gibi Cumhuriyetçilerin az bir farkla seçim kaybettiği, fakat yönetimlerinde etkin oldukları eyaletlerdeki Cumhuriyetçi yasama üyeleri şimdiden 2024 seçimleri için yasa hazırlıklarına başladı. Cumhuriyetçiler Nevada, Arizona, Georgia gibi kritik eyaletlerde yasama organına takdir yetkisini kullanarak seçim sonuçlarını geçersiz kılma yetkisi veren yasa teklifleri sundular. Böylece Demokrat veya Trump’tan bağımsız hareket eden Cumhuriyetçi valilerin seçim sonuçlarını onaylaması olasılığı bertaraf edilecek ve Trump’a sadık Cumhuriyetçi eyalet yasama çoğunlukları Biden’in kazanması durumunda soyut hile iddialarıyla seçim sonuçlarını geçersiz kılma gücünü elde edecek. Cumhuriyetçiler ayrıca, eyaletteki bağımsız seçim kurumlarının yetkilerini budayan, bu yetkileri yasama organına devreden, soyut suç tanımlarıyla seçim görevlilerine hapis cezası öngören yasa tekliflerini de sundular. Cumhuriyetçilerin amacı Trump’a 2020 seçimlerinde engel olan Cumhuriyetçi seçim görevlilerinin aynı şekilde hareket etmesi durumunda ağır para cezalarına veya hapis cezasına mahkûm edilmesini, bu olasılık nedeniyle yasama organlarıyla uyumlu hareket etmelerini sağlamak. Bu yasaların sunulmasının ardından birçok eyalette 2020 seçimlerinde bağımsız hareket eden Cumhuriyetçi seçim görevlileri istifa ettiklerini açıklamaya başladı; gerekçe olarak aldıkları tehditleri gösteriyorlar
4.2022’de Cumhuriyetçilerin Kongre’yi kazanması arzulanıyor
Biden ve Demokratların onay oranları düştükçe, Biden yönetimi seçim vaatlerini içeren bütçe yasasını Kongre’den geçiremedikçe, Demokratlar arasında birlik sağlanmadıkça ve Afganistan’da yaşanan kaosun etkisi atlatılamadıkça Cumhuriyetçilerin 2022 ara seçimlerinde hem Senato hem de Temsilciler Meclisi’nde çoğunluk sağlama ihtimali artıyor. Trump’ın önseçimlere müdahil olması nedeniyle bu çoğunluk Trump’a daha sadık, siyasi açıdan tecrübesiz genç ve dinamik Cumhuriyetçilerden oluşacak. Bu isimlerin, 2024 seçimlerini Biden’in kazanması durumunda soyut hile iddialarıyla seçim sonuçlarına itiraz etmesi ve Kongre ortak oturumunda seçim sonuçlarının geçersiz kılınmasına yönünde oy kullanması büyük bir olasılık. Özellikle Trump’ın etkisinde hareket eden eyalet yöneticilerinin kendi eyalet sonuçlarının geçersiz olduğunu belirtmesi, farklı sonuç açıklaması gibi olaylar yaşanırsa Kongre Cumhuriyetçileri 2020 seçim sürecinden daha aktif bir şekilde sonuçlara itiraz edecek ve Trump lehine sonuçları döndürmek için her türlü yolu deneyecektir.
Peki Demokratlar ne yapıyor?
Biden, özellikle 50 kişilik Demokrat Senato grubunu kapsamlı bir seçim yasası reformu yapma konusunda birleştiremedi. West Virginia senatörü Joe Manchin gibi isimler kapsamlı bir oy hakkı düzenlemesine destek vermiyor. 2022 ara seçimleri yaklaştıkça Demokratların harekete geçmesi için gereken süre de azalıyor. Biden yönetimi, Demokrat yasama çoğunluğunu ikna edemezse Trump’ın planının gerçekleşmesinin önünde bir engel kalmayacak ve 2024 seçimlerinin getirebileceği kaos engellenemeyecek.
Bazı Demokrat hukukçular, Trump’ın bu planı uygulaması ve seçim sonuçlarını kendi lehine döndürmesi durumunda Kongre ortak oturumuna başkanlık edecek başkan yardımcısı Demokrat Kamala Harris’in seçim sonuçlarını tek taraflı olarak reddetmesi gerektiğini savunuyor. Aynı fikir Trump tarafından 2020 seçim sonuçlarının tasdik edildiği ortak Kongre oturumu için savunulmuş ve başkan yardımcısı Cumhuriyetçi Mike Pence’in Biden’in zaferini kabul etmemesi talep edilmişti. Pence ise anayasada böyle bir yetkisi olmadığını belirterek seçim sonuçlarını kabul etmişti. Bu tavrı üzerine de kanlı Kongre Baskını gerçekleşmişti. Demokratların dillendirdiği bu “imkân” Trump’ın planı gibi anayasaya açıkça aykırı. Eğer Demokratlar Trump’ın hukuka aykırı planına yine hukuka aykırı bir planla karşılık verirse ABD’nin Kongre Baskını’ndan daha kaotik bir durum ile karşı karşıya kalma olasılığı yüksek.
Düğümü çözecek kurum: ABD Yüksek Mahkemesi
ABD’yi bu olası kaostan ve antidemokratik yasalardan, tercihlerden kurtaracak olan kurum ise ABD Yüksek Mahkemesi olarak karşımıza çıkıyor. Hem eyaletlerde Trump’çı Cumhuriyetçilerin kabul ettiği seçime müdahale yasalarını hem de 2024 seçimlerini döndürme girişimlerini inceleme yetkisi bulunan Yüksek Mahkeme 2020’deki gibi bağımsızlığını korur, demokrasiden ve hukuktan yana tavır alırsa Trump’ın girişimi bertaraf edilebilir. Trump’ın atadığı 3 genç Cumhuriyetçi yargıç ile muhafazakârların çoğunluğu sağladığı mahkeme, 2020’de Trump’ın argümanlarını reddetmiş ve soyut hile iddialarına itimat etmemişti, fakat Cumhuriyetçi yargıçların eyaletlerde kabul edilen seçim yasaları konusunda eyaletlerin geniş bir takdir marjına sahip olduğuna karar verme olasılıkları yüksek.
2024 seçimlerinin sağlıklı bir şekilde işlemesi hem 2022 ara seçimleri sonucunda oluşacak Kongre çoğunluğuna hem de Yüksek Mahkeme’nin benimseyeceği tutuma bağlı. Bu iki etken hem Trump’ın olası darbe planının hem ABD demokrasisinin geleceğini belirleyecek. Biden yönetimi hatalarına devam eder ve seçim vaatlerini yasaya dönüştüremezse, Trump’ın sistematik planlarından, Yüksek Mahkeme’nin tutumundan bağımsız olarak Demokratların 2024 seçimlerini kaybetme olasılığı artacak ve Demokratlar kendi elleriyle Trump’ın Beyaz Saray’a uzanan yolunu döşeyecek.