Yıllar önceydi. Büyükada Merkez Eczanesi’nin önünde Cüneyt ve Avni ile sohbet ediyorduk. Almanya’da yıllarca eczacılık yapmış bir tanıdıkları geldi. Temizliğe özen gösteren bir kadın olduğunu hatırlıyorum. O yıllarda henüz “Türkiye’yi Araplar bastı” söylemi moda olmamıştı. Almancı eczacı (ismini hatırlamıyorum) benim gazeteci olduğumu öğrenince heyecanla anlattı:
İddiasına göre zengin Araplar İstanbul Hilton Oteli’nde kaldıkları odada kurban kesmişti. Odanın duvarları kan ve pislik içinde kalmıştı. Bizzat görmüş gibi anlatıyordu. Ben de kendisine benzer öykülerin Almanya’da Türkler için kullanıldığını hatırlattım. “Size de öyle demiyorlar mıydı?” diye sordum. Biraz şaşırdı. Ne diyeceğini bilemedi.
Pandeminin etkisini yitirmesiyle, birçok yerde olduğu gibi Adalar’da da turist sayısı hızla arttı, artmaya devam ediyor. Geçmişte hafta sonlarında genellikle günübirlikçilerin oluşturduğu yoğun akın, şimdi bütün haftaya yayılıyor. Gelenlerin, geçmişe göre büyük bir kısmı da yabancı turist. Büyükada’yı özel olarak değerlendirirsek, geçmişte parmakla sayılacak ölçüde otel ve pansiyon bulunuyordu. Şimdi yaygın bir otel, pansiyon, kısa süreli kiralık olmak üzere turizme açık bir örgütlenme oluştu. Sayının her geçen gün arttığına tanık oluyoruz.
Bu tablo, bayramlarda ulaşımın bedava olmasıyla curcunaya dönüşüyor. Gelenler kalabalıktan nefes alamaz hale düşüyor. İBB’nin ulaşım amacıyla hizmete koyduğu akülü otobüsler, ilk başlarda parasız taşıma yaptı. Bu yüzden otobüsler arızalandı ve hizmet dışı kaldı. Tabii bu yoğun tablo, Adalılar içinde değişik tepkilere yol açıyor “Adaları Araplar istila etti” diyenler çok. Kalabalığın yaşamı zorlaştırdığı bir gerçek.
Gemi taşıma ücretlerine yapılan zamlar nedeniyle Adalar’a yerli turistin gelip gitmesi zorlaştı. Adalar’a gelen günübirlikçi yerli turistlerin yerini yabancı turist aldı. Bu kadar yoğun turist akınına uğramak belediye hizmetlerini de zorluyor. Yeni hizmete açılan merkezdeki tek tuvalet, ihtiyaca cevap vermiyor. Sokakların temizliği hâlâ adalıların şikayet ettiği konulardan. Büyükada’nın merkezinde gazeteni okuyup, bilgisayarını alıp oturabileceğin ferah bir mekan bulmak zor. Büyükada İskelesi’nin üstündeki güzel bina hâlâ Adalılara kapalı.