Ana SayfaGÜNÜN YAZILARIAlman avukat Biontech’e karşı: Peki, Bill Gates yargılanacak mı?

Alman avukat Biontech’e karşı: Peki, Bill Gates yargılanacak mı?

Alman avukat Tobias Ulbrich aşı olan 250 kişinin adına Özlem Türeci ve Uğur Şahin’in kurduğu Biontech şirketine dava açtı. Ulbrich, müvekkillerinin aşı nedeniyle zarar gördüğünü söylüyor ve tazminat talep ediyor. Tobias Ulbrich, Almanya’nın küresel şirketlerin güdümünden çıkması için 95 maddelik bir anayasa teklifi hazırlayan, Bill Gates’in Almanya’nın nüfusunu 27 milyona indirmek için Biontech’e yatırım yaptığı komplosuna inanan aktivist bir avukat. Zamanında “aşının hiçbir yan etkisi yok” diyen, fakat sonrasında aşının yan etkileri olabileceğini kabul eden Sağlık Bakanı Karl Lauterbach’in de azılı bir muhalifi. Ulbrich’in açtığı davaların sonucu henüz belli değil, fakat Almanya şimdiden kendisini pandemi döneminde ertelediği bir tartışmanın göbeğinde buldu bile.

Tobias Ulbrich, 51 yaşında bir avukat. 1972 yılında Doğu Almanya’da doğdu, Sovyetlerin uydusu olan komünist bir rejimde Protestan bir rahibin oğlu olarak büyüdü. Almanya ve Belçika’da hukuk eğitimi alıp stajlarını tamamladıktan sonra, tüketici hukuku alanında uzmanlaştı, ortağı Dr. Marco Rogert ile yeni bir hukuk bürosu kurdu. Robert & Ulbrich hukuk bürosu, Volkswagen emisyon skandalında tüketiciler adına açtığı davalarla tanındı. Volkswagen, ürettiği araçlarda emisyon salınımını düşük göstermek için hileli ölçüm cihazları kullanmış, bu nedenle ABD dahil birçok ülkede idari para cezasına çarptırılmış, Ulbrich gibi birçok avukatın tüketiciye hileli ürün sattığı gerekçesiyle açtığı tazminat davalarına maruz kalmıştı. 




Tobias Ulbrich ve ortağı Dr. Marco Rogert

Ulbrich, 265.000 kişi adına açtığı dava sonucunda Volkswagen ile uzlaştı ve 840 milyon Euro’luk tazminat almayı başardı. Ulbrich ve ortağı için, 2015 yılında yaşanan emisyon skandalı bir dönüm noktası olmuştu.

Vekalet ücreti, tazminattan aldığı pay Ulbrich için tek motivasyon kaynağı değildi. Ulbrich, bu tür davaları sadece para için üstlenmiyordu. Dünyayı ve Almanya’yı büyük şirketlerin ve bu şirketlere lobiciler aracılığıyla bağlı olan “satılmış” siyasetçilerin yönettiğine inanıyor, şirketlerin karşısında tüketicileri temsil ederek “halkı” savunuyordu. Bu amaca hizmet etmek için milyonlarca dolarlık tazminatların konuşulduğu, şirketlerin hakimin vereceği kararlara göre borsada değer kaybettiği tüketici davalarında uzmanlaşmak biçilmez bir kaftandı.

Ulbrich bu amaç uğruna sadece dava açmakla kalmamış, siyasetin nasıl şirket lobilerinin etkisinden kurtulacağına dair de kafa yürütmüştü. 




Ulbrich’in hazırladığı anayasa taslağı

“Özgür ve demokratik anayasal rejimin restorasyonu” isimli bu çalışma her ne kadar adından dolayı ilk bakışta bir darbe bildirisi gibi dursa da aslında Ulbrich’in hazırladığı 95 maddelik bir anayasa taslağı. Ulbrich, şirketlerin etkisini kırmak için tek başına oturmuş, siyasetçilerin ek gelir almasının yasaklanması, medyanın bağımsızlaştırılması, anayasaya Elon Musk’ın uzay çalışmalarının desteklenmesi hükmünün eklenmesi gibi farklı öneriler hazırlamıştı.

Hazırladığı anayasa taslağı, açtığı davalarla küresel şirketlere savaş açan Tobias Ulbrich’in ise bir sonraki hedefi Özlem Türeci ve Uğur Şahin’in kurduğu ve ürettiği Covid aşıları nedeniyle sadece 2021 yılında 10 milyar Euro kar elde eden Biontech olacaktı.




Uğur Şahin ve Özlem Türeci

Volskwagen ile karşı karşıya gelmesinden 8 sene sonra bir başka dev şirket ile mahkeme salonunda yüzleşmek için cübbesini giyen Ulbrich, bu sefer çok daha tartışmalı bir davayla Almanya ve dünya gündemine gelecekti.

Her şeyin sorumlusu Bill Gates mi?




Bill Gates

Geçtiğimiz Pazartesi (12 Haziran) günü, Tobias Ulbrich’in avukatlığını üstlendiği sağlık çalışanı bir kadın Biontech aşısını olduktan sonra beyin sisi, baş ağrısı gibi yan etkiler yaşadığı iddiasıyla Hamburg’ta Biontech’e karşı açtığı 150 bin Euro’luk tazminat davasının ilk duruşması vardı. Fakat Ulbrich hakimin tarafsızlığına itiraz ettiği için duruşma ertelendi.

Bu dava Ulbrich’in Biontech’e karşı açtığı 250 davadan biri. Ulbrich’in hukuk bürosu, özel olarak aşının yan etkisini yaşadığını iddia eden Almanlara ulaşıyor, sitelerindeki özel başvuru formları aracılığıyla başvuruları tasnifliyor ve vekalet ücreti alarak farklı eyaletlerde şirkete karşı büyük meblağlı tazminat davaları açıyor.

Ulbrich, bu davaları açmak için müvekkil topladığı dönemde çeşitli mecralarda aşıya ilişkin komplo teorisi de yaymayı ihmal etmedi. Bill Gates’in Almanya’nın nüfusunu 27 milyona düşürmek için Biontech’e ortak olduğu, Biontech aşısı aracılığıyla bir soykırım suçunun işlendiği, insanların aşı nedeniyle V-AİDS adında varlığı doktorlar tarafından defalarca reddedilen bir hastalığın yayıldığını söyledi.

Çeşitli gazetelerde uzun söyleşiler verdi, makaleler yazdı, aşının yan etkilerine dair reklamlar yayınladı.

Bazılarına göre, Ulbrich sadece para kazanmak için son zamanlarda ülkede artan aşı ve yan etkileri tartışmasını körükledi ve yüzlerce insanın vekalet ücretine talip oldu; bazıları içinse kendisi lehine karar verecek olan birkaç hakim bulmak amacıyla bir sürü dava açacak ve uzun vadede Biontech’in itibarını bitirecek, ülkeyi terk etmesini sağlayacak.

İşin hukuki kısmı ise Ulbrich’in yaymaya çalıştığı Gates komplo teorilerinden biraz farklı.

Ulbrich belki Bill Gates’i hakim önüne çıkaramayacak, fakat Alman yasalarından sonuna kadar faydalanacak gibi duruyor.

Dava Biontech’e açıldı, ama hedef Alman hazinesi

Almanya’da devlet, aşının yan etkileri olabileceğini kabul etmiş durumda. Enfeksiyondan Korunma Yasası m.60’a göre, resmi kurumların tavsiye ettiği bir aşının yan etkisinin görülmesi durumunda aşıdan zarar gören kişi tazminat ve ücretsiz tedavi talep edebiliyor.

Aşının yan etkisini ise Sağlık Bakanlığı’na bağlı Paul Ehrlich Enstitüsü araştırıyor. Covid aşısından zarar gördüğünü düşünen Almanlar, bu kuruma başvuruyor ve doktorlar tarafından inceleniyor. Ocak 2023 itibariyle, yaklaşık 330 bin kişi aşının yan etkisinden şüphelendiği için başvuruda bulundu.

Enstitü, 224 milyon doz aşının vurulduğu Almanya’da 1000 kişiden ikisinin yan etkiden şüphelendiğini raporladı, 330 bin başvuru arasından sadece 253 kişinin başvurusunu resmen kabul etti ve aşının yan etkisi olduğu nedeniyle tazminat ve tedavi masrafı desteği sağladı.

Devletin kasasından ödenen bu tazminat, aşı firmasına dava açmanın önünde engel değil. Aşının yan etkisini yaşadığını belirtenler hala mahkemelere başvurabiliyor, fakat ispat yükleri ağır. Aşıdan etkilendiğini iddia eden kişinin öncelikle zararı ispatlaması ve bu zararın kendisine bildirilen, prospektüste yazan olası yan etkilerden fazla olması, o anki mevcut tıbbi bilgiler temel alındığında tahammül edilemez boyutta olması ise şart.

Bu nedenle böyle bir davanın kazanılması pek kolay değil, fakat Ulbrich gibi bir avukatın farklı vakalar bularak yüzlerce sistematik dava açtığı bir strateji sonucunda bir hakim bile ikna edilse ve Biontech tazminat ödemek zorunda kalsa bu Özlem Türeci ve Uğur Şahin için pek iyi haber olmaz.

Fakat bu durumda dahi Biontech maddi açıdan şanslı. Çünkü Almanya dahil AB ülkeleri ve ABD, pandemi zamanında aşının hızlı bir şekilde üretilmesi ve dağıltılması için yaptıkları anlaşmalarda sorumsuzluk hükümleri eklemiş, şirketlerin çoğunlukla ağır ihmal ve kast dışında aşıdan kaynaklı zararlardan sorumlu olmadıklarını, zararın devletler tarafından karşılanacağını kayıt altına almıştı.

Bu nedenle Ulbrich’in müvekkillerinden biri davayı kazansa da tazminat Alman devletinin kasasından çıkacak gibi duruyor.

Alman hükümeti ise önceki tutumunun aksine aşının yan etkisini tartışmaya daha istekli gözüküyor.

Papyonlu bakan, aşı karşıtlarına karşı

Almanya’nın sosyal demokrat Sağlık Bakanı Karl Lauterbach, 2021 yılında göreve geldiğinde aşı karşıtlarına verdiği cevaplar, aldığı yoğun pandemi tedbirleri, taktığı ikonik papyon nedeniyle halk tarafından takdirle karşılanmış, fakat pandeminin uzaması ve aşı karşıtlığının artması nedeniyle giderek eleştirilen bir figüre dönüşmüştü.

2022 yılında Lauterbach’i kaçırmak ve darbe yapmak isteyen emekli bir felsefe öğretmeni kadın liderliğindeki aşı karşıtı radikal sağ bir çete çökertildi, Lauterbach güvenliğinden endişe duyduğunu belirtti.

Almanya’nın en çok konuştuğu isimlerden biri haline dönüşen Lauterbach pandeminin etkisinin azalmasıyla söylemini değiştirdi, daha önce “aşının hiçbir yan etkisinin olmadığı” açıklamalarını düzeltti, az da olsa bazı yan etkilerin olabileceğini kabul etti, gerekli tedavi ve tazminat süreçlerinin işletileceğini söyledi.

Daha önce aşı karşıtları tarafından taraflı olmakla suçlanan medya da aşının yan etkisinden etkilenenler hakkında haber yapmaya, hikayelerini detaylı bir şekilde anlatmaya başladı.

Meseleler mesele edilmezse

Covid aşılarının yan etkisinin olup olmadığı, varsa bu yan etkilerinin ne olduğu sadece bilim insanlarının ve doktorların ulaşabileceği ve halka aktarabileceği özel bir bilgi olmakla birlikte sadece doktorları ve bilim insanlarını ilgilendirmiyor.

Aşı olan veya olmayı düşünen milyonlarca insanın sağlığıyla ilgili bir konu.

Bu yüzden tartışılması, konuşulması engellenebilecek bir mesele değil.

Almanya pandemi zamanında ertelediği böylesine önemli bir meseleyi kafayı küresel şirketlere takmış komplocu bir avukatın yan etki mağduru olduğunu söyleyen müvekkillerinin açtığı sistematik davalarla, tekrar gündemine almak zorunda kaldı.

Davayı Tobias Ulbrich mi kazanacak, yoksa Biontech mi henüz belli değil. Fakat mesele edilmezse ortada mesele kalmayacağını söyleyen Demirel sanırım bu sefer biraz haksız.

Tartışılması ertelenen, bastırılan her mesele toplumda bir kesimin endişesi olmaya devam ettikçe illa bir gün kendisini hatırlatıyor, para kazanma konusunda hevesli bir komplocu avukatın suiistimal etmek için dört kolla sarıldığı bir “fırsata” dönüşebiliyor.

- Advertisment -