Rusya dünya çapında demokratik seçimlere savaş açmış durumda. ABD’den Britanya’ya, Almanya’ya ve en son Avustralya’ya kadar birçok ülkede siyaseti ve siyasileri manipüle etmek için Moskova’nın yapmadığı yok.
Geçenlerde Avustralya’nın en önemli istihbarat kurumu ASIO’nun başkanı Mike Burgess yıllık ulusal güvenlik değerlendirmesini yaptı. Burgess’ın detaylara pek girmeden anlattıklarına göre, “şaşırtıcı sayıda” ülke, gizli bilgilere erişimi olan görevlilere Tinder gibi arkadaşlık uygulamaları üzerinden ulaşmaya çalışıyor. Burgess, WhatsApp gibi mesajlaşma uygulamaları ve sosyal medya platformları üzerinden de şüpheli mesajların gönderildiğini belirtti. ASIO’nun Tinder, Bumble ve Hinge üzerinden şüpheli eylemleri takip ettiğini söyledi. İş teklifleri veya romantizm üzerinden…
Ve uyardı:
“Potansiyel kurbanlara mesajım, aslında herkesin bildiği bir şey. Eğer yapılan teklif doğru olamayacak kadar iyiyse, doğru değildir.”
Bu konuda yorum yapan bir siyasetçi, Senatör James Paterson, daha sert ya da daha göz açıcı şekilde uyardı herkesi;
“Eğer siz bir 6 iseniz ve karşınızdaki 10 ise, sizi çekici bulduğu özelliğiniz yakışıklılığınız / güzelliğiniz olmayabilir!”
Sistem şöyle işliyor…
Önce sosyal medya hesabından size yaklaşıyorlar. Sonra da muhabbeti doğrudan mesajlaşma uygulamalarına taşımaya çalışıyorlar. Gündemdeki haberlere göre, bu konuda özellikle Rusya ve Çin öne çıkıyor. Önce “Kuklacı” diye isimlendirilen ve doğrudan Kremlin’le bağlantılı zengin bir kişinin, bir başkası üzerinden federal seçimlerde Rusya’ya sempati besleyen bir kişinin seçilmesi için yurtdışından yüz binlerce dolar transfer ettiği iddia edilmişti. Rusya Büyükelçiliği dedikodu üzerine yorum yapmayacaklarını söyledi. Sonra da zaten Kuklacının Çin hükümetine yakın olduğu ortaya çıktı. Aslında Avustralya özelinde olağan şüpheli zaten Çin. Uzmanlara göre Rusya olta atıyor. Oltaya gelen olursa çekip sepete atıyor. En önemli hedef, Avustralya’nın da dahil olduğu ‘Beş Göz’ istihbarat paylaşım ittifakı ve AB ülkeleri.
Çin ise daha kapsamlı bir strateji ile ülkenin siyasi, sosyal, eğitim ve ticari kurumlarında nüfuz sahibi olmaya çalışıyor. Ülkede bir milyondan fazla Çin asıllı Avustralyalı yaşıyor ve bu nüfusun Avustralya için artan bir önemi var. Burada Avustralya için ulusal güvenlik tehdidinin Çinli Avustralyalılardan değil, Çin Komünist Partisi yönetiminden geldiğini bilmek ve ona göre ülkeyi savunmak gerekiyor.
ASIO Başkanı Mike Burgess, dünyanın bir ucunda olan Avustralya’da onlarca ülkenin istihbarat kurumlarının aktif olduğunu söylüyor. Yüzlerce milletten insanı barındıran Avustralya’da, muhalifleri takip eden, hedef alan veya ilginç bilgilere erişimi olan kişileri tavlamaya çalışan casusların olması aslında pek de şaşırtıcı değil.
Aslında Rusya’nın ana hedefi, kendisine daha yakın olan ülkeler, ABD ve Avrupa ülkeleri… ABD, İngiltere ve Almanya’da son birkaç seçimde Rusya’nın sonuçları etkilemeye çalıştığı uzun süredir dile getirilen bir konu.
ABD’de 2016 ve 2020 seçimlerinde Rusya’nın Donald Trump lehine çeşitli operasyonlar yaptığı biliniyor. Seçimler sırasında da siber-saldırı teşebbüsleri olmuştu. Hatta eski başkan Barack Obama ve şu anki başkan Joe Biden, Rusya’ya yönelik yaptırım kararı almıştı. Trump’un dört yıl boyunca “Dostum Putin”le oldukça iyi geçindiği de bilinen bir başka gerçek…
Almanya da geçen Eylül’deki federal seçimler öncesi artan siber saldırılar sonrası Rusya’yı uyarmıştı. 2017’deki Almanya seçimlerinde de Rusya’nın operasyonlar gerçekleştirdiği iddia ediliyor. Ama 16 yıllık Angela Merkel dönemi sonrası kimin yönetimi devralacağı Rusya için çok daha önemliydi tabii.
İngiltere’de 2016’daki Brexit referandumu öncesi Rus istihbaratının interneti dezenformasyona boğduğu ve ülkenin Avrupa Birliği’nden ayrılması yönünde kamuoyu yarattığı da belirtiliyor.
Siyasiler ve devlet sırlarına erişimi olan bürokratlar en önemli hedef.
Hedefte olan gruplardan biri de gazeteciler.
Burgess’in açıklamasından sonra, Avustralya’nın önde gelen gazetelerinden biri olan Daily Mail’den gazeteci Kavin Airs kendi tecrübesini paylaştı. 2018 Dünya Kupası için Moskova’ya giden Airs, uçakta son derece güzel bir kadının yanına oturmak istediğini söylüyor. Eve dönen bir hostes olduğunu söyleyen kadın, önce kaba davransa da sonradan Airs’le muhabbet etmeye başlamış.
Airs, konu ile ilgili yazdığı yazıda, devlet sırlarına erişimi olmadığını kendi de itiraf ediyor. Avustralya futbol milli takımının ilk 11’ini “belki” sıralayabileceğini söylüyor.
Kadın Moskova’da havaalanına inince gümrükten geçerken yardımcı olmuş. Arada pasaportunu da kadına kaptırdığını ve sonra aldığını söylüyor Airs. Kadın arkadaşına telefonla ulaşmaya çalışırken şarjının bitmek üzere olduğunu söyleyip Airs’in telefonunu alıp mesaj atmış. Sonra da Facebook’ta birbirlerini eklemişler. Gazeteci Airs, kadının telefon ekranında bir Nazi generalin fotoğrafını görünce şaşırdığını, kadının da fotoğraftaki aktörü çok yakışıklı bulduğu için sakladığını söylemiş. Airs, havaalanında kadından ayrılmış ve Rusya ziyareti sırasında da bir daha görmemiş. Kadını Facebook’ta egzotik yerlerden mayolu güncellemeleri ve Rusya’nın ulusal günlerini kutlaması üzerinden takip etmeye devam ediyormuş.
Birkaç yıl sonra bir gün telefonu çalmış. Kadın Sydney’de olduğunu ve buluşmak istediğini söylemiş. Airs (karısına söyleyerek) kadınla buluştuğunu söylüyor. Kadının kaldığı otelde yemek yemişler. Airs, kadının bir anda flört etmeye başladığını ve odasına çıkmayı teklif ettiğini söylüyor. Kendisinin teklifi reddettiğini belirten Airs’in, kadının kendisinden ne istediği hakkında hiçbir fikri yok. O akşam odaya çıkmış olsaydı belki şantaj olarak bazı fotoğrafların ortaya çıkabileceğini, belki bazı haberlerle ilgili ‘rica’, talimat, veya ‘farklı bakış açısı’ isteyeceklerini düşünüyor.
Geçenlerde Vladimir Putin ile ilgili bir belgeseli izlerken bir sırrı çözmüş ama. Belgeseldeki aktör Maxim Isaev, “İlkbaharın On Yedi Anı” adlı filmde Stierlitz adlı bir Rus casusunu oynuyor. Filmde Stierlitz, Alman ordusunda general olarak görev yapan bir Rus casus.
Stierlitz’in gençken Putin’i çok etkilediği ve KGB’ye girmesi için ilham verdiği belirtiliyor. Hatta hâlâ da Putin’in en sevdiği film İlkbaharın On Yedi Anı ve kadının ekranındaki fotoğraf da Stierlitz’in fotoğrafı…
Airs, “Kadın belki de gerçekten hostesti” diyor. Ancak Sydney’deki o günden sonra kadının Facebook hesabında hiç güncelleme olmamış.
Airs bir de genç kadının 10 olduğunu ve kendisinin de orta yaşlı bir 6 olduğunu itiraf ediyor.