Diana’nın stili, medyatik ve kısa hayatının belki de en öne çıkan öğesi ve medyanın adeta takıntı yaptığı bir şeydi. İntikam elbisesinden tutun, iç gösteren skandal eteğe, safir nişan yüzüğüne kadar manşet olan başka pekçok stil anları olmuştu. Bu giysilerden belki de en akılda kalanı Diana’nın Charles’la nişanlandıktan sonra 1981’de bir Polo maçına giydiği bu kazak oldu.
“One Black Sheep” (tek kara koyun) diye bilinen bu kazak aslında biraz Diana’nın masumiyetinin sonunu sembolize ediyordu. İlk kez 1981’de giyişinde, bu kazak öyle çok da manalı bir şey değildi, sadece 19 yaşında bir kızın “ay çok tatlı” deyip seçtiği bir parçaydı. Zaten o zaman Diana da medya için sadece Prens’in nişanlısı tatlı kızdı. Ama iki yıl sonra 1983’te, düğün, Camilla, aldatmalar, saraydan baskılar ve sair bir dizi olayları müteakiben Diana aynı kazağı tekrar giydiğinde artık o kazak, rastgele bir seçim değil isabetli bir mesajdı. Sürüden ayrılan, bulunduğu ortama ait olmayan, bir sürü beyaz koyunun arasında yalnız ve benzersiz bir kara koyun. Geçen o iki yıl içerisinde Diana da, aciz, saf ve masum kız olmaktan çıkıp, artık bir özne olmaya niyetlenmiş, medyanın gücünü ve ona sağlayabileceği iktidar alanını ve özerklik potansiyelini fark etmiş ve giydiklerini de kendini ifade aracı olarak kullanmayı öğrenmişti. Kazak da, haliyle, bu ikinci giyişte olay oldu. David Bowie ve Andy Warhol bile daha sonra koyun kazağı satın alan ünlü isimler arasındalardı.
Koyunlu kazağın kültürel etkisi 1980’lerle de sınırlı kalmadı. 2020 yılında Rowing Blazers markasının kurucusu Jack Carlson, orijinal tasarımcılarla işbirliği yaparak koyun motifini lisansladı ve kendi koleksiyonu için yeniden üretti. Sonrasında Shein gibi hızlı moda firmaları da kazağın replikalarını ve benzerlerini bolca sattı.
Prenses Diana’nın giydiği orijinal kazak, o zamanlar tamir edilmek üzere gittiği (prensese yenisini göndermişler) Warm and Wonderful markasının tavan arasında bir kutuda 40 yıl sonra bulundu ve tasarımcılar tarafından Sotheby’s Müzayede Evi’ne bağışlandı. Kazağın müzayedede 50-80 bin ABD Doları arasında bir fiyata satılması bekleniyor. Kazağın geliri, Prenses Diana’nın yaşarken desteklediği hayır kurumlarına bağışlanacak.
Princess Diana’nın Murray Arbeid gece elbisesi, 1985.
Prenses Diana, bu elbiseyi ilk olarak 1985 yılının Haziran ayında Prens Edward’ın 21. yaş günü partisinde giydi. Windsor’daki partinin teması “Bir Yaz Gecesi Rüyası” idi.
Prenses Diana, o gece çok şık ve zarifti. Partinin diğer konuklarından biri olan Natasha Fairweather, aynı elbiseyi giymişti yani amiyane tabiriyle pişti olmuşlardı. Tabii, bu durum, hem Prenses Diana hem de Natasha Fairweather için biraz rahatsız ediciydi. Ama ikisi de durumu sakince karşıladılar ve nezaketi elden bırakmayıp birbirlerine iltifat ettiler.
Prenses Diana, bu elbiseyi ikinci kez yine 1985 yılında bir başka davette giymişti.
Prenses Diana’nın Murray Arbeid gece elbisesinin, Sotheby’s Fashion Icons müzayedesinde 80 bin ila 120 bin dolar arasında bir fiyata satılması bekleniyor. Bu elbisenin geliri de, Prenses Diana’nın desteklediği hayır kurumlarına bağışlanacak.
Sarah Jessica Parker’ın Bird of Paradise Fasinatörü, 1800’ler.
Sarah Jessica Parker’ın, 2008’de Sex and the City’de Vivienne Westwood gelinlikle birlikte kullandığı Bird of Paradise (cennet kuşu) fasinatörü, aslında 1800’lerden kalma antika bir parça. Sarah Jessica Parker, Sex and the City dizisi ve filmleriyle ünlenen bir moda ikonu. Canlandırdığı Carrie Bradshaw karakterinin giydiği kıyafetler ve aksesuarlar, yıllar içinde geniş kitlelere stil ilhamı oldu. Parker, dizinin 2021’de yayına giren devam projesi And Just Like That’de de yine aynı gelinlikle birlikte bu fasinatörü (saç aksesuarı) kullandı.
Michelle Obama’nın, 2010’da Noel’de giydiği, 1950’lerden vintage Norman Norell elbise.
Bu, moda açısından önemli bir andı, çünkü Amerikan halkı bir First Lady’nin üzerinde ilk kez ikinci el bir giysi görüyordu.
Kocası ABD Başkanı olduğu dönem, Michelle Obama’nın stili ve giydikleri hep mercek altındaydı ve medyada her giydiğine türlü anlamlar yükleniyordu. O da üzerindeki bu ilgiyi (ve baskıyı) çok kez itinayla idare etti. İşte bunun güzel bir örneği de bu elbiseydi. 2008 ekonomik krizinin hemen sonrası, yeni, pahalı ve gıcır gıcır bir couture elbise yaptırmaması rastgele bir seçim değildi. Henüz sosyal medyanın bugünkü gibi etkili olmadığı o ortamda, 60 sene öncesinden kalma vintage bir elbise giyen First Lady hiç alışıldık bir şey değildi. Üstelik o zaman vintage öyle pek kıymeti bilinir bir şey de değildi. Bu sürdürülebilir ve duyarlı tavır o zaman için epey progresifti. Elbisenin sade, pek çarpıcı olmayan görüntüsü ve feminen, cici havası ise enteresan şekilde ABD’deki Civil Rights Movement (Medeni Haklar Hareketi) öncesi, 50’lerin o ince belli kabarık etekli hanım hanımcık görünümünü yansıtıyordu. İşte, moda ve stil insanın kendini ifade etmesi için önemli bir araçtır ve Michelle Obama da tek bir elbiseyle ABD’nin geçmişine, o gününe ve geleceğine yönelik mesajlar veriyordu.
Madonna’nın Vanity Fair Icon Issue kapağında taktığı duvak.
Madonna, bu duvağı 2023 yılında Vanity Fair dergisinin ilk Icon Issue kapağında taktı. Duvak aslında, 1910’lardan kalma antika bir Belçika danteli. Madonna, kapakta o klasik ve masum duvakla adeta Meryem Ana’yı çağrıştıran bir görünüm sergilemişti. Ancak söz konusu Madonna olunca tabii bu görünümde aynı zamanda feminist, iddialı ve vamp tavır da barizdi.
Kate Winslet’ın Givenchy Oscar Elbisesi, 1998.
1997’deki Titanik Filmi ile aday gösterildiği Oscar Ödül Töreni kırmızı halısında Kate Winslet bu yeşil elbiseyi giymişti. Tasarımcısı o zaman Givenchy’nin başındaki isim olan Alexander Mcqueen. Elbisenin o 1990’lar için gayet güncel ama aynı zamanda Titanik’in battığı tarih olan 1900’lerin başına mahsus Edwardyen stili de hissettiren tarzı çok konuşulmuştu.
Lauren Bacall’ın Hermès çantaları
Lauren Bacall, Hollywood’un 1940’lardaki efsanevi yıldızlarından biriydi. Zarif ve sofistike tarzıyla tanınıyordu. Bacall’ın koleksiyonunda birçok Hermès çantası vardı. Bunlardan dördü bu müzayedede satışta.
Online müzayede 14 Eylül 2023 tarihine kadar Sotheby’s websitesinden takip edilebilir.
Elif Akyol