6 yaşında küçük bir kız çocuğunu cemaatten 29 yaşında bir erkeğe teslim etmek. Orada da durmayıp 6 yaşındaki çocuğun cinsel saldırıya uğramasını (anne-baba da dahil) birlikte planlamak. İnsanlık adına bir utanç. Kız çocuklarını küçük yaşta evlendirmek ve o minnacık çocukları istismar etmek, edeple, ahlakla, kanunla, kitapla izah edilemeyecek bir durum. Diyanet İşleri Başkanlığı, yaptığı açıklamada, İslamiyet’in haksız yere itham edildiğini belirtiyor. Tabii ki bu nedenle Müslümanlık suçlanamaz. Hiçbir inanç, küçük çocuğa yapılan saldırıyı onaylamaz.
Ancak İslam dünyası için üzerinde düşünmeleri gereken devasa bir sorun orta yerde duruyor. Küçük kız çocuklarının evlenebileceğine ilişkin fetvalar veren din adamlarını ne yapacağız? Bu olayda da baba, bir İslami vakıf kurucusu. Yani müritleri var, ona inanan cemaat mensupları var. 6 yaşında kızını acaba neden bir erkeğe teslim etmiş? Çevresinde toplanmış insanlar onu mu örnek alıyor?
İnancın ve ideolojinin katılaşması
İnanç ve ideolojinin istismarının ne gibi felaketlere yol açtığını bilebiliyoruz. İslam dünyasının, özetle cemaat yapılanmalarının dünyadan kopuk içine kapanık hallerinin yarattığı olumsuz birikim yalnız bize özgü değil ki! Son yıllarda ülkemizde hızla yayılan cemaatlerin neden olduğu olumsuz tahribatı tahmin etmek mümkün.
Çocuk gelin olayının kritik noktalarını gözden geçirelim. Cinsel istismara uğrayan, tecavüze uğrayan çocuk büyüdüğünde yaşadığı istismarı savcılığa şikayet etmiş. İki yıl önce yaptığı şikayetle ilgili düne kadar bir dava açılmamış. Bu cemaatin bazı çevrelerce korunduğu, her kademede etkili olabildiği şüphesini artırmıyor mu? Diyanet İşleri Başkanlığı, olayı kınayan açıklamasında; İslam’a göre, bireylerin hem fiziksel hem de ruhsal olgunluğa erişmeden, aile kurmanın anlam ve sorumluluğunu idrak edecek rüşt yaşına gelmeden evlendirilmeleri söz konusu olamaz, diyor.