Bizim mesleğin kıdemlilerinden, arkadaşım Yavuz Donat, MHP lideri Devlet Bahçeli’ye, birlikte Diyarbakır’a gitmeyi teklif etmiş ve Bahçeli’den olumlu cevap almış. Bu geziyi ben de izlemek ve tepkileri canlı olarak görmek isterdim. Belki de giderim kim bilir, kısmet…
Bahçeli’nin çok uzun yıllar önce gerçekleşen Diyarbakır gezisini hatırlıyorum. HADEP’li Osman Baydemir’in Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu bir seçim dönemiydi. Bahçeli, 12 Haziran 2011 genel seçimleri öncesi, Diyarbakır’a sembolik sayıda taraftarla gelmiş ve sıcak karşılanmıştı. “Çözüm süreci” yeni başlıyordu. MHP çözümün karşı tarafındaydı. AK Parti dışındaki siyasi güçler çözüm projesine güvenmiyor ve desteklemiyorlardı. Bugünden (2025) tamamen farklı bir tablodan söz etmek mümkün. Siyasi ağırlığın büyük kısmı, bugün çözüm yönündeki gelişmelere olumlu yaklaşıyor. CHP son dönemdeki militan muhalefete rağmen Kürt sorununun çözümünde olumlu tavrını terk etmedi. Tabii asıl olan ve tayin edici olan MHP’nin tutumu. Bahçeli’nin “Silahı bırakın” çağrısı, “Demokratlaşalım” beklentisiyle devam edebilecek mi?
Önce şu anki durumun muhasebesini yapalım. Bahçeli’nin, Öcalan’a önerdiği “Silah bırakın, PKK’yı fesh edin” çağrısı yerini buldu. Beklenti şu: Mayıs ayı içinde, PKK, kongresini toplayacak, kendisini fesh edecek. Yani her şey planlandığı gibi yürürse, sürecin ilk bölümü böylece aşılmış olacak. “Terörsüz Türkiye”nin ikinci adımı nasıl olacak? O noktada, Türkiye’ye ülke olarak sınıf atlatacak daha geniş kapsamlı bir hukuki ve idari değişim gündeme gelecek.
Umarız, DEM’lilerin beklentileri de yerini bulur, yani iyimser düşünenler haklı çıkar. Türkiye terörsüzlük ortamında daha da olumlu gelişmelere sahne olur. DEM Parti’liler, silahın bırakılacak olmasına sıcak bakıyor. Üzerlerindeki silahlı baskıdan kurtulmak istiyorlar. Tabii sürecin temel garantörünün ancak halk olabileceği de ayrı bir gerçek. Halkın beklentisi ise demokrasi, şeffaflık, eşitlik ve daha iyi bir ekonomi.
Eğer Bahçeli’nin Diyarbakır seyahati gerçekleşirse, bu seyahatin Türkiye’nin hem batısının hem doğusunun ruh halini iyi yönde etkilemesi beklenebilir. 1789 Fransız Devrimi’nin o ünlü sloganı da bu noktada insanın aklına geliyor: Eşitlik, özgürlük, kardeşlik…
“Seyahat nedir? Mekan değişikliği mi? Hiç de bile! Seyahat ettiğinizde, fikir ve önyargılarınız değişir.”
Anatole France