Ana SayfaGÜNÜN YAZILARIElon Musk’ı çıldırtan Alman mizahçı: El Hotzo

Elon Musk’ı çıldırtan Alman mizahçı: El Hotzo

Suikasta uğrayan Donald Trump’ın hayatta kalmasına üzüldüğünü yazarak dünya gündemine oturan “El Hotzo”yu, uzun zamandır okuyorum. Elon Musk’ın, günün birinde El Hotzo’yu Alman Başbakanı’na şikayet edip onu işten kovdurabileceği, aklımın ucundan geçmezdi. El Hotzo’nun gerçek ismini, 1996 doğumlu ve Bavyeralı olduğunu, biseksüel olduğunu ve bunun gibi detayları, Almanya yeni öğrendi sayılır: Sebastian Hotz, Nürnberg yakınlarındaki bir kasabada dünyaya gelmiş. Alman sağının, milliyetçiliğinin, maço kültürünün kalesi Bavyera’dan, böyle bir karakterin “fırlama”sı, bir ironi.

Suikasta uğrayan Donald Trump’ın hayatta kalmasına üzüldüğünü yazarak dünya gündemine oturan “El Hotzo”yu,uzun zamandır okuyorum. Ona ilk kez 2019-2020 civarındadenk gelmiş olabilirim. 2021’de, onun twitlerini düzenli olarak okuyordum. O zamanlar çevremde onun hakkında konuşabileceğim kimse yoktu. Bunun böyle olması güzeldi de.O benim için bir sır gibiydi.

Elon Musk’ın, günün birinde El Hotzo’yu Alman Başbakanı’na şikayet edip onu işten kovdurabileceği, aklımın ucundan geçmezdi. Zaten El Hotzo’nun bir işinin olup olmadığından da haberim yoktu. Hatta onun tek bir kişi olduğundan da emin değildim. O günlerde o sadece “El Hotzo”ydu. Gerçek adının Sebastian Hotz olduğu bilinmiyordu.

13 Temmuz 2024’teki Trump suikastine verdiği “mizahi destek”, onun hayatını değiştirdi. Hotz hem ismini dünyaya duyurdu, hem de işsiz kaldı.

El Hotzo, yakın bir geçmişe kadar, ünlü isimlerle, ünlü siyasetçilerle polemikleri olan bir karakter değildi. Birbirinden genç kadınlarla “podcast”ler yapıyor da değildi. Dış görünüşü bilinmeyen bir sanal karakterdi. Siyasi tavrını, gündelik olaylara tepkilerinde görüyorduk sadece. Öyle sadistçe, birilerinin ölmesini falan dileyen bir üslubu da yoktu. Yani El Hotzo “az popüler” döneminde daha “makul”du.

2020 yılında, kitapları seven insanlarla “Filmini boşver, kitabı bin kat daha iyi- Oğlum, eğer sekiz saat boyunca kağıda dokunmak istersem, evimi duvar kağıdıyla kaplarım.” şeklinde dalga geçen El Hotzo’nun kendisinin 2023’te roman çıkartmasına ne diyebiliriz peki? 

Ne olursa olsun, onun, Almanya’daki yeni kuşağın mizah duygusunu aktarmasından, genç algı şeklinden, en başından beri, hoşlanıyorum. Öte yandan, “işine geldiği noktada siyasi doğrucu/erdem sinyalcisi” veya “woke” veya “yeni-solcu” veya “neo-marksist” veya “küreselci-solcu” veya “iklimci” olarak özetlenebilecek dünya görüşünü sevmiyorum. Sadece erkekleri eleştirip, kadınları hiç eleştirmemesini de sevmiyorum. Baktığınız açıya göre “aşırı solcu” olarak da “tatlısu solcusu” olarak da tanımlayabileceğiniz biri o. Siyasi yönü bana uygun değil. Bu yüzden, onun twitlerini okurken, kendimi, Ahmet Kaya dinleyen bir ülkücü gibi hissedebiliyorum. 

Almanya’nın en kaliteli genç sanal mizah yazarı mı El Hotzo? Tartışılır. Ama herhalde en istikrarlı, en çalışkan olan. Rumuzu hep aynı kaldı mesela. El Hotzo’nun yazdıklarını çok uzun süredir beğenmeme rağmen, Elon Musk ve Donald Trump gibi isimlerin dikkatini çekmesini beklemezdim. 

Dünya çapında tanınan Alman mizah yazarı veya komedyen, günümüzde, hemen hemen yok. El Hotzo bu bağlamda Almanya adına bir ilk olabilir mi? Kim bilir… Tabii bu kadar agresif üslupla saygın bir mizah yazarı olarak kalıcı olmak biraz zor.

HOTZ 

El Hotzo’nun gerçek ismini, 1996 doğumlu ve Bavyeralı olduğunu, biseksüel olduğunu ve bunun gibi detayları, Almanya yeni öğrendi sayılır: Sebastian Hotz, Nürnberg yakınlarındaki bir kasabada dünyaya gelmiş. Alman sağının, milliyetçiliğinin, maço kültürünün kalesi Bavyera’dan, böylebir karakterin “fırlama”sı, bir ironi. Onun espri anlayışının şekillenme sürecinde, ilk rol modelleri, çocukken babası sayesinde keşfettiği Bavyeralı komedyenler olmuş. Ki Bavyera eğlencede ekoldür. Şahsen TikTok’ta şu an en komik bulduğum Almanca sayfa gene Nürnberg yakınında olan Fürth şehrinden içerikler paylaşan bir sayfa. Sebastian, kafe-restoran işletmeciliği sektöründen gelen ailesinin, onun twitlerini anlamadığını düşünüyor.

Tabii, 2022-2023 yılları, Sebastian Hotz’un hayatında bir dönüm noktası oldu. Mindset adlı ilk romanını çıkarttı ve Alman devlet medyasına işler yapmaya başladı. Podcast’lere başladı. Talk-show’lara konuk oldu.

Hotz’un “Mindset” romanında, başka erkeklere “önder” olmak isteyen, onların karşısına yaşam koçu veya finans gurusu gibi çıkan narsist erkeklere, “toksik” erkeklere yönelik eleştiriler var. Bu bağlamda, romanın, dolaylı olarak Elon Musk’ı hedef aldığı da söylenebilir. Ancak Musk’ın Hotz’la takışma nedeni bu roman değil. Musk’ın öfkelenme nedenini aşağıda görüyoruz. Musk, Hotz’un kendisinin ölümünü umduğunu düşünüyor.

17 Temmuz 2024’te, Hurriyet.com.tr’nin El Hotzo’yla ilgili bu habere yer vermesi, bana garip geldi. Bir yabancılaşma hissi yaşadım. 2020 yılında, Alman haber sitelerinin bile konu yapmadığı, Almanya/Avusturya/İsviçre dışında hemen hemen hiç kimsenin bilmediği “El Hotzo”, artık Hürriyet’e konu olabiliyor. El Hotzo, artık adeta “kamu malı” gibi… Sanki dededen miras kalan arsama devlet el koymuş gibi hissediyorum.

Elon Musk’ın, Alman Başbakanı Scholz’a, “ağa bu nedir?” sorusunu yöneltmesine neden olan Hotz’un seveni de çok sevmeyeni de. Polemikçi ve solcu mizahçı Hotz’u, kışkırtıcı üslubu açısından, bir nevi “daha genç kuşak bir Aziz Nesin” olarak da düşünebiliriz.

Hotz’un küresel bir krizi tetikleyecek kadar etkili konuma gelmiş olmasının arka planında, Alman hükümeti tarafından “finanse ediliyor olması” var. Ona, devlet kanallarında, metin yazarlığı, podcast, radyo programcılığı gibi birçok iş verildi.

İşvereni Alman devleti olan bir kişinin, bir ABD başkan adayıhakkında “keşke ölseydi” anlamına gelen bir twit atmış olması, doğal olarak, dünyada bir tepki doğurdu. Ki Hotz’un sadece Trump’ın değil Musk’ın da ölümüne sevinebileceği öne sürülüyor.

19 Ağustos’ta, Alman devlet televizyonu ZDF’in web sitesindeki “Hotz & Houmsi“ programının yayından kalktığını öğrendim. Sebastian Hotz, bu programı, kendisi gibi 1996 doğumlu olan yarı Alman-yarı Suriyeli Salwa Houmsi’yle birlikte yapıyordu. Ancak ben Youtube’daki Aminata Belli’yleolan sohbetlerinden daha çok zevk aldım. Tıpkı Salwa Houmsigibi Aminata Belli de melez bir Alman vatandaşı. Aminata, Afrika kökenli.

Elon Musk’ın gazabı, El Hotzo’nun işsiz kalmasına yol açsa da El Hotzo’nun Twitter hesabı hala aktif ve Musk’ı eleştirmeye devam ediyor. Youtube’da, El Hotzo’nun, agresif twitlerine hiç benzemeyen soft ve çocuksu ses tonunu, mimiklerini görmek mümkün. Onun Elon Musk veya Donald Trump açısından gerçek bir tehlike oluşturabileceğini düşünmüyorum. Zaten El Hotzo’nun uçuş korkusu olduğu için, ABD’ye gitmesi de kolay görünmüyor. 

El Hotzo’nun dış görünüşü, Alman Twitter kullanıcıları tarafından, Boris Johnson’a benzetiliyor. Ben ise onun görünüşünü daha çok Donald Trump’a benzetiyorum. Saç renk ve şekilleri, gülümseyişleri, yüz şekilleri…  Ancak El Hotzo Donald Trump kadar uzun boylu ve kalıplı değil. Biraz onun sevimli, zararsız ve şımarık torunu gibi görünüyor sanki. O yüzden, El Hotzo’nun Donald Trump nefretinin ödipal bir nefret olarak yorumlanması mümkün. Donald Trump’ın kökeni, Almanya’ya, hatta El Hotzo gibi Güney Almanya’ya dayanıyor. Ki Trump’ın ekibindeki kilit isimlerden milyarder Peter Thiel de Frankfurt doğumlu ve Alman kökenli. Normalde, Trump’a en güçlü desteğin Almanya’dan gelmesi beklenebilirdi. Ancak, paradoksal şekilde, Avrupa’daki en koyu Trump nefreti, Almanya’da.

Almanya, ABD popüler kültürüne bayılan bir toplum olsa da zaman zaman Donald Trump gibi ABD’yi simgeleyen karakterlere yönelik çok koyu bir nefret ortaya çıkabiliyor. Almanya’daki ABD karşıtlığının, ABD’den ithal bir ABDkarşıtlığı olduğuna dair tezler vardır. El Hotzo’nun Trump’a olan nefretinin de “Amerikan demokratlarından ithal bir nefret” gibi durduğunu söylemek mümkün. “Ödipal”den kastım, biraz bu. 

Savaş karşıtı olan, Nato’dan nefret ettiğini söyleyen El Hotzo, uğruna savaşa gidebileceği tek ülkenin Legoland olduğunu belirtiyor. Öte yandan, El Hotzo, İsrail-Filistin, Rusya-Ukrayna gibi konular hakkında twit atmıyor. Yani savaşın sadece kendisine değil konuşulmasına da soğuk gibi.

Yazıyı El Hotzo’nun bir röportajdaki şu cümleleriyle bitirelim: “Ben internette sadece yazı yazarak tanınabilmiş son kişilerden olabilirim. Bundan sonra, görsellik dışında ünlenme yolu kalmayabilir.”

- Advertisment -