ABD senatosunun bu haftaki gündemi ABD Başkanı Joe Biden’in Yüksek Mahkeme yargıç adayı Ketanji Brown Jackson’ın onay süreci. Geçtiğimiz aylarda Yüksek Mahkeme yargıcı 83 yaşındaki Stephen Breyer emekliye ayrılacağını açıklamıştı. Demokrat başkanlarca aday gösterilen üç liberal yargıçtan biri olan Breyer, Senato ve başkanlık Demokratların hakimiyetinde olduğu ve yaşı ilerlediği için emekli olma kararı aldı. 2022 ara seçimlerini bekleseydi ve bu seçimlerde Senato Cumhuriyetçilerin hakimiyetine geçseydi, herhangi bir sağlık sorunu nedeniyle emekliye ayrılmak zorunda kalması veya hayatını kaybetmesi durumunda yerine Cumhuriyetçilerin desteklediği muhafazakar bir yargıç atanabilirdi. Breyer emeklilik kararıyla bu olasılığı ortadan kaldırmış oldu.
Joe Biden seçim döneminde söz verdiği gibi Breyer’den boşalan koltuğa siyah kadın bir hukukçuyu aday gösterdi. Senato tarafından onaylanması durumunda ABD tarihinin ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcı olacak kişi Ketanji Brown Jackson. Halihazırda Washington DC Bölgesi Temyiz Mahkemesi’nde görev yapan Jackson aynı zamanda Yüksek Mahkeme’ye atanan altıncı kadın yargıç olacak. Mevcut Yüksek Mahkeme’de Cumhuriyetçilerin atadığı 6 muhafazakar yargıca karşılık 3 liberal yargıç bulunuyor. Yani Jackson’ın adaylığı Senato’da onaylansa bile liberal yargıçlar Yüksek Mahkeme’de azınlıkta kalmaya devam edecek.
Jackson’ın seçilmesi için en az 50 senatörün olumlu oyunu alması gerekiyor. Onay sürecinin en önemli aşaması ise Senato Hukuk Komisyonu’nun önünde gerçekleştirilen sorgu süreci. Bu süreç kapsamında Demokrat ve Cumhuriyetçi senatörler Jackson’a kişiliği ve hukuki konulardaki duruşu hakkında çok detaylı sorular yönlendirecek, Jackson’ın yargıç seçilmesi durumunda nasıl davranabileceğini tartacak. Bütün bu süreç şu anda ABD’de canlı olarak yayınlanıyor ve binlerce kişi televizyondan veya YouTube üzerinden takip ediyor.
Jackson milyonlarca ABD’linin gözü önünde ne kadar dindar olduğundan kadın kelimesinin tanımının ne olduğuna birçok soruya yanıt veriyor ve bütün hayatı, yazdıkları, çizdikleri gözler önüne seriliyor.
Devlet okullarından Harvard’a
52 yaşındaki Jackson, Washington DC’de doğdu; çocukluğunu Florida, Miami’de geçirdi. İlkokul ve liseyi kamu okullarında okudu. Lisede Harvard’a gitmek istediğini söylediğinde akademik danışmanının “Hedefi çok yükseltme, pişman olursun” sözlerine rağmen motivasyonunu kaybetmedi ve Harvard’ı kazandı. Lisans eğitimini hükümet çalışmaları üzerine gerçekleştirdi ve üstün dereceyle mezun oldu. Lisans eğitiminin ardından Harvard Hukuk Fakültesi’ni kazandı ve ülkedeki en prestijli hukuk fakültesi dergilerinden biri olan Harvard Law Review’nun editörlüğünü üstlendi. Harvard’daki eğitimi boyunca siyah hakları konusunda birçok makale yazdı ve eyleme katıldı. Amacı Harvard’daki siyah görünürlüğü arttırmaktı. Eğitimi boyunca yoğun bir şekilde tiyatro ve münazara ile uğraştı, birçok münazara turnuvasında önemli başarılar elde etti.
Jackson her ne kadar Harvard’daki eğitiminden sonra para kazanmak amacıyla ara ara çeşitli özel hukuk bürolarında çalışsa da genel olarak kamu hukukuna yöneldi. 1999-2000 tarihlerinde Yüksek Mahkeme yargıcı Stephen Breyer’in hukuk asistanı olarak görev aldı. Bu süre boyunca günde 16 saat çalışan Jackson, yıllar sonra asistanlığını yaptığı Breyer’den boşalacak olan yargıçlık koltuğuna aday gösterildi.
Guantanamo tutuklularının avukatı
Jackson, 2005-2007 yılları arasında federal kamu avukatı olarak çalıştı ve avukatlık ücretini karşılayamayan kişilerin savunmasını üstlendi. Savunmasını üstlendiği davaları seçme şansı olmayan Jackson, bu yıllarda Guantanamo’da terörist oldukları gerekçesiyle tutuklu bulunan ama yargılamaları hukuka uygun şekilde gerçekleşmeyen Müslümanların avukatlığını üstlendi, dönemin Bush yönetimine karşı açılmış davalara katıldı. Yazdığı dilekçelerde ABD’nin uygulamalarının savaş suçu teşkil ettiğini ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtti.
Jackson seçilirse, daha önce kamu avukatlığı yapmış ilk Yüksek Mahkeme yargıcı olacak. Böylece toplumun öfkeyle yaklaştığı ve avukatların savunmak istemediği kişilerin savunmasını üstlenmenin getirdiği kamu avukatlığı tecrübesi de ilk kez mahkemede temsil edilecek.
Yargıç Jackson
Jackson hayatı boyunca yargıçlığa ilgi duydu. Özellikle ceza yargısı onun için kişisel bir meseleydi. Florida’da yaşayan amcası uyuşturucu bulundurma suçundan ömür boyu hapis cezası almıştı. Cezanın bu kadar ağır olmasının sebebi art arda üç kere işlenmesiydi. Amcası Jackson’dan 2005 yılında yardım istedi ve kalın dava dosyasını kendisine gönderdi. Jackson’dan tanıdığı güvenilir bir hukuk bürosundan davasını üstlenmesini rica etti. Jackson’ın amcası, hukuk bürosunun argümanlarının kendisine iletilmesi sonucunda ikna olan Başkan Obama’nın affıyla özgürlüğüne kavuştu.
Jackson, amcasını özgürlüğüne kavuşturan Obama tarafından 2010 yılında ABD Ceza Komisyonu üyeliğine, 2013 yılında ise Washington DC Bölge Mahkemesi yargıçlığına aday gösterildi. 2021 yılında ise bu defa Biden onu Washington DC Bölge Temyiz Mahkemesi’ne aday gösterdi. Jackson’ın adaylıkları bazı Cumhuriyetçi senatörlerin de desteğiyle Senato’da onaylandı. Jackson yargıçlığı boyunca, Beyaz Saray belgelerinin 6 Ocak araştırma komisyonuna verilmemesi örneğinde olduğu gibi Trump’ın birçok uygulamasını hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etti.
“Dindarlığınıza 10 üzerinden kaç verirsiniz”
Yüksek Mahkeme yargıçlarının Senato sorgusu ABD için oldukça hararetli geçen gergin bir süreç. Jackson’ın senato sorgusu da hem gergin hem de çok tuhaf geçiyor.
Demokratlar Jackson’ın ilk siyah kadın yargıç olma özelliğine ve kamu avukatlığı tecrübesine vurgu yaparken Cumhuriyetçiler çok farklı konu başlıklarına değiniyor. Cumhuriyetçi senatör Graham, Jackson’ın hangi dine mensup olduğunu sorup “Protestan” cevabını aldıktan sonra “Peki bir Katoliği tarafsız bir şekilde yargılayabilir misiniz?” ve “Dindarlığınıza 10 üzerinden kaç verirsiniz?” sorularını yöneltti. Bazı senatörler Guantanamo tutuklularının avukatlığını üstlenmesini eleştirdi ve teröristleri savunup savunmadığı, geçmişte Bush’un savaş suçlusu olduğunu belirtip belirtmediği hakkında sorular sordu. Cumhuriyetçi senatör Ted Cruz, Jackson’ın danışmanlık kurulunda yer aldığı bir okulda okutulan ırkçılık hakkındaki çocuk kitaplarını gösterip “Kritik Irk Teorisi” hakkında ne düşündüğünü ve çocuklara erken yaşta bu tür kitaplar okutulmasını uygun bulup bulmadığını sordu. Jackson’ın cevabı “Müfredattaki kitaplar hakkında bir söz hakkım yok, yargıçlığımla alakalı bir soru değil” oldu.
Sorgu sürecinin en ilgi çeken konusu ise çocuk pornosuydu. Cumhuriyetçi senatörler sık sık Jackson’ın Ceza Komisyonu’nda çocuk pornosu izleme, bulundurma, yayma suçluları hakkındaki sözlerini ve aynı zamanda çocuk pornosu sanıklarına yargıçken verdiği cezaları gündeme getirdi. Cumhuriyetçi senatör Hawley, Jackson’ı pedofillerin lehine karar vermekle itham etti. Jackson’a sorgu sırasında eşi ve çocukları da eşlik ediyordu. Jackson ise kanundaki ceza aralığından düşük bir mahkumiyete hükmetmesinin sebebinin yine kanundaki hükümlünün yaşı, davanın özel şartları gibi parametrelerin dikkate alınması hükmü olduğunu belirtti ve her davanın özel şartları olduğunu vurguladı. Sorgu sırasında hükümlülere çok uzun yıllar boyunca gözetim cezası verdiğini, bu süre boyunca bilgisayarlarını sınırlı bir şekilde kullanabildiklerini hatırlattı. Jackson, cinsel görüntüleri internette yayılan bir çocuğun hayatı boyunca toplum içine çıkmaktan utandığına bizzat şahit olduğunu ve bu tür davalara bakarken bir anne olarak çok zorlandığını açıkladı.
Bazı Cumhuriyetçiler aynı zamanda Jackson’ın liyakate uygun bir aday olmadığını, siyah bir kadın olduğu için aday gösterildiğini belirtiyor.
Onaylanacak mı?
Jackson Cumhuriyetçilerin yoğun muhalefetine rağmen 50 Demokrat senatörün ve Senato Başkanı Kamala Harris’in eşitliği bozacak oyuyla büyük ihtimalle Yüksek Mahkeme yargıcı seçilecek. Böylece ABD tarihinde ilk kez siyah bir kadın ve terörist olduğu gerekçesiyle tutuklanan kişilerin savunmasını üstlenen bir kamu avukatı Yüksek Mahkeme yargıcı olacak. Jetanji Brown Jackson Yüksek Mahkeme’ye, hem kadın hem siyah oldukları için dışlanan siyah kadınların, avukat parasını karşılayamayan veya kimsenin savunmak istemediği, toplumun halk düşmanı olarak gördüğü kişilerin tecrübelerini de beraberinde taşıyacak.