Yaklaşık iki hafta önce, 21 Temmuz’daki Serbestiyet yazımda Yaşar Güler’in Milli Savunma Bakanı olmasının ardından boş kalan (boş bırakılan?) Genelkurmay Başkanı koltuğunun doldurulmasıyla ilgili denklemin Orgeneral Metin Gürak lehine çözülmekte olduğunu yazmıştım.
Kanımca, Orgeneral Metin Gürak’ın Genelkurmay Başkanı olarak görevlendirilmesiyle sonuçlanan dünkü YAŞ toplantısı, aslında bu yaz yapılacak Yüksek Askerî Şura’nın adeta ikinci turu idi.
Bana öyle geliyor ki birinci ve esas tur, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hulusi Akar’ı MSB koltuğundan almasıyla iki ay kadar önce gerçekleşmişti.
Dün, bu birinci tura bağlı dizilimin ikinci tur sonuçlarını görmüş olduk.
Aslında o birinci tur da, geçen seneden intikal eden başka bir planlama ayağının “bozucu/feshedici devamı” niteliğindeydi.
Geçen seneden intikal eden o planlama sanırım Erdoğan’a değil, dönemin MSB Hulusi Akar’a aitti. Erdoğan, Hulusi Akar’ı denklemden beklenmedik biçimde çıkartarak, Akar’a ait o planın da defterden silinmesini sağlamış oldu.
Akar’a ait olduğunu düşündüğüm o plan kısaca şu şekildeydi:
Askerler için normalde 65 olan yaş haddi, bir orgeneralin Genelkurmay Başkanı olması durumunda yasa gereği iki yıl daha uzatılıyor ve 67 oluyordu.
İşte geçen sene 2 Temmuz’da (tam da YAŞ öncesinde) Genelkurmay Başkanlarının 67 olan bu yaş haddini beş yıl daha uzatarak 72 yapan bir yasa değişikliği Meclis’ten geçirildi.
Bu değişiklik yapılmamış olsaydı Yaşar Güler geçen yıl emekli olacak, büyük olasılıkla dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever onun yerine geçecek, Avsever’den boşalacak Kara Kuvvetleri Komutanlığına muhtemelen Orgeneral Metin Gürak geçecekti. Bu halde ise Gürak bir sonraki Genelkurmay Başkanı olacaktı.
Bu değişiklik yapıldığında ise tüm dengeler değişmiş olacaktı: Hulusi Akar bir beş yıl daha Bakan olarak kalırsa, Yaşar Güler de beş yıl daha Genelkurmay Başkanı olarak kalabilecekti. Bunun önündeki yasal engel temizlenmiş oluyordu.
Ancak iş bu kadarla kalmıyordu.
Değişikliğin bir diğer sonucu, Gürak’ın olası Genelkurmay Başkanlığı’nın önünün kesilmesiydi. Çünkü Genelkurmay Başkanlığı koltuğu Güler veya Avsever isimlerinden herhangi biriyle dolu tutulduğu sürece, ki beş yıl uzatılan yaş haddi buna imkan veriyordu, Metin Gürak muhtemelen ve en iyi ihtimalle, 2025’te Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevinde iken yaş haddinden emekliye ayrılacaktı.
Muhtemelen Akar tarafından tasarlanan bu değişikliğe, yine muhtemelen, Erdoğan geçen sene sessiz bir onay vermişti.
Ancak Temmuz 2022’den Haziran 2023’e uzanan süre içinde değişen kimi dengeler ve denkleme giren yeni parametreler sonucu Erdoğan bu sessiz onayını geri aldı. Akar’ın görevden alınması bunu gösteriyordu.
Dolayısıyla, öyle görünüyor ki dün öğrendiğimiz YAŞ kararları aslında dün değil, Erdoğan 3 Haziran’da Akar’sız yeni kabineyi açıkladığında alınmıştı.
Orgeneral Avsever’in geçici süreyle de olsa Genelkurmay Başkanlarına özgü etrafı sırmalı orgeneral rütbesini takmaması da bu görüntüyü destekliyor.
Dün de Hulusi Akar’sız yeni dönemin ilk komuta kademesinin isimlerini öğrenmiş olduk.
Bu arada değinmek gerekirse, Orgeneral Gürak’ın Genelkurmay Başkanı olarak görevlendirilmesinin önündeki olası engellerden biri Kuvvet Komutanlığı yapmamış olmasıydı. Çünkü gerek TSK Personel Kanunu gerekse Genelkurmay Başkanının Görev ve Yetkilerine Ait Kanun’un her ikisi de Genelkurmay Başkanlığına seçilebilmek için Kara, Deniz veya Hava Kuvvetleri Komutanlığı yapmış olmayı şart koşuyordu.
Öyle ki, 29 Temmuz 2011’de Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ve üç kuvvet komutanı istifa ettiğinde, Genelkurmay Başkanı olarak görevlendirilmesi gündeme gelen dönemin Jandarma Genel Komutanı Necdet Özel, bu yasal koşulu sağlayabilmek adına aynı gün, 29 Temmuz’da Kara Kuvvetleri Komutanlığına getirilmiş, aynı saatlerde Başbakan Erdoğan tarafından Genelkurmay Başkan Vekilliğine atanmış; altı gün kuvvet komutanlığı yaptıktan sonra 4 Ağustos’ta Genelkurmay Başkanı olarak görevlendirilmişti.
Her iki kanunun söz konusu hükümleri, darbe girişiminden hemen sonra Ağustos 2016’da çıkartılan iki ayrı KHK ile değiştirilmiş ve Kuvvet Komutanlığı yapmış olma şartı kaldırılmıştı. Bu Cumhurbaşkanı açısından, arasından seçim yapabileceği çok daha geniş bir orgeneraller havuzu demekti.
Böylelikle Orgeneral Gürak, Kuvvet Komutanlığı yapmadan ordu komutanlığından doğrudan doğruya Genelkurmay Başkanlığına atanan ilk orgeneral oldu.