İstanbul, her gün yeni keşifler yapabileceğimiz bir sürprizler şehri. Bir yıkıntının arkasında, bir otoparkın duvarında, bir inşaatın temelinde, tarihin derinliklerinden kalmış değişik izlere rastlayabilirsiniz. Büyülendiğiniz de olur, çirkin yapılaşmanın orta yerinde yalnız başına kalmış harabedeki ayrıntılara bakarak “Ah! Vah!” da edebilirsiniz.
İstanbul’un yeni çekim merkezlerinde gelişen sürprizlerden biri de Zeytinburnu Mozaik Müzesi oldu. Belediye Başkanı Ömer Arısoy’un Kazlıçeşme Sanat’tan çalışma arkadaşlarının davetiyle bir tesadüf sonucu müzeyi gezip gördük. Çok geniş bir mekana yayılan müze İstanbul’un tarihine yeni boyutlar katacak yeni bilgiler içeriyor. Ünlü Kazlıçeşme deri atölyelerinin bulunduğu bölge.
Bu yörede yapılan bir restorasyonda (2015-2018) Geç Roma-Erken Bizans dönemine ait mozaik bulundu. Sağlam olarak ortaya çıkarılan mozaiğin üzeri, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü’nün “yerinde koruma” kararıyla, cam bir döşeme ile kaplandı. Görmeye gelenler için, sergilenmeye uygun hale getirildi. Sur dışında İstanbul’un en büyük mozaik yapısı olarak değerlendirilen alan, mozaiğin tamamına ulaşılmak amacıyla yeniden kazıldı.
Kazı sonucunda, 2019 yılında mozaiğin bütününe ulaşıldı. 2021 yılında da alanda bir mezar odası, bir lahit ve iskeletler bulundu. Hepsi müze haline getirildi. Sonuçta İstanbul’un renkli tarihinin yeni bir tanığı daha ortaya çıkarılmış oldu.
Mozaiklerin motifleri
Zeytinburnu Belediyesi’nin yayımladığı, Kazlıçeşme Sanat, Zeytinburnu Mozaikleri isimli kitaptan birlikte okuyalım: “Birbirine geçmiş düğüm motifleri, paralel kenarların çevrelediği üçgen ve kare kombinasyonu ve dairelerin iç kısmına yerleştirilmiş geometrik motiflerle mozaik kompozisyonu zenginleştirilmiş. Oktagram içindeki merkez dairede açık renk zemin üzerine yeşil, kahverengi, turuncu, mor renklerin tercih edildiği üçgenlerle bir çiçek motifi oluşturulmuş. Ana kompozisyonun dış kısmında ise düğüm motifleri arasında sarmaşık, lotus çiçeği, dört yapraklı çiçek bezemeleri var.”
Zeytinburnu Belediyesi’nin bir sanat merkezine dönüştürdüğü geniş mekanın, bir yanı denize bakıyor. Geniş ve rahat bir otoparkı, çok güzel düzenlenmiş kütüphanesi, sanat galerisi, müzesi, içindeki restoran ve kafesiyle, gelenlere hizmet ediyor. Belediye Başkanı Ömer Arısoy bu değişimi şöyle anlatıyor: “Türkiye sanayi tarihinde önemli bir yer tutan ilçenin, kültür ile anılması, bu dönemde başlamıştır.
Bölgenin tarihi ve kültürel potansiyelini bilen merhum Mimar Turgut Cansever’in önerileri doğrultusunda, bir ‘Kültür Vadisi’ ortaya çıkarmak üzere kültürel restorasyon hamlesine girişilmiş, birçok eser ihya edilirken, bölge şehircilik ilkelerine göre yeni baştan ele alınmıştır. Bu uzun soluklu proje artık meyvelerini vermektedir.
Küçük gruplara kültür turlarıyla tanıtmaya çalıştığımız bölge, yakında bir turizm destinasyonu haline gelecektir.” Zeytinburnu’ndaki olumlu değişimin en güzel öneklerinden biri burası. Müzeyi gezdikten sonra dinlenmek üzere restoranı da ziyaret edebilirsiniz… Yemeklerin tadı damağınızda kalacak. Müze, pazartesi günleri kapalı. Salı-Pazar 10:00-18:00 arası açık.