Önümüzdeki günlerde Meclis’e gelecek olan 9. Yargı Paketi’nde yer alan bir değişiklik, kadın hakları konusunda bir gerileme anlamına geliyor: AB’ye Uyum Yasaları kapsamında kadınların, kızlık soyadlarını kullanabilmeleri kabul edilmişti. Yeni tasarı ise kadının evlendikten sonra bekarlık soyadını tek başına kullanmasına izin vermiyor. Değişik siyasi eğilimden kadınlar, bu girişime karşı.
Son olarak, CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, evlendikten sonra kadınların sadece evlenmeden önceki soyadlarını kullanmalarını engelleyen düzenlemenin, 9. Yargı Paketi’nden çıkarıldığını duyurdu. “İslam’da Kadın ve Cinsellik” konulu araştırmayı 40 yıl önce yapmıştım. AK Parti iktidarının ilk yıllarında, evrensel hukuka uygun, kadın haklarına riayet eden, Avrupa Birliği yasalarına uygun değişiklikler hedefleyen bir siyaset izlendi. Kızlık soyadını kullanmaktan aile içi şiddete kadar bir dizi konuda, AK Parti iktidarı döneminde, Avrupa standartlarında yasalar, yönetmelikler çıkarıldı. Bu yönelim yalnızca kadın hakları konusuyla sınırlı değildi. “İşkenceye sıfır tolerans” sloganıyla düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü konularında da ileri bir arayış içine girildi. Kürt meselesi, Alevi meselesi, Romanlar, Ermenistan’la ilişkiler gibi bir dizi önemli adım atıldı. Ancak araba bir yere geldi teklemeye başladı. Ekonomi alanında evrensel kurallar yerine “inanç” unsuru öne çıktı. Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi, dini kuralların zaman zaman anayasal sistemin önüne geçmesi…
Sonuç olarak, başlangıçta hukuka, demokratik değerlere gösterilen titizlik zaafa uğradı. “İnancımız böyle emrediyor” şeklinde ifadesini bulan bir geri dönüş başladı. AK Parti kadroları, bu değişimden iki taraflı etkilendi. Bir kesim dini mesajları daha çok öne çıkarırken, diğer bir kesim de sekülerleşti. Şu açık: AK Partili kadınların bir kesimi, haklarını korumak konusunda duyarlı. Erkek egemen sistemi anlamak noktasında da önemli tecrübeler edindiler. Nazlıaka, soyadının yalnızca bir isim tercihi meselesi olmadığını belirterek, “Bu durum kadınların kimliğine sahip çıkma hakkıdır, kadın-erkek eşitliği hakkıdır ve bir ailenin eşitlik esasına dayalı olarak kurulmasını ifade eder. Kadının kendi soy kütüğünden bir başka soy kütüğüne geçmeme hakkı da bunun bir parçasıdır. Kadınların kendi tercih hakkı ve yaşam tercihlerini belirleyebilmesi bir demokrasi hakkıdır” dedi. Anayasa Mahkemesi’nin bu yönde vermiş olduğu bir karar da var. Ancak yasa taslağı, 9. Yargı Paketi’nden çıkarıldı. İslamcılık, demokrasi konusunda bir sınavdan geçiyor. Abraham Lincoln şöyle demiş: Başkasının özgürlüğüne engel olan kişinin kendisi de özgür olmayı hak etmez.