Bugün bu köşeyi Antakya merkezli Medeniyetler Korosu’na ayırıyorum. Kilise, Cami, Sinagog bir arada diye övünerek anlattığımız Antakya’da bir de koro vardı dünyaya seslenen. Depremde yedi üyelerini, (Pınar Aksoy, Ahmet Fehmi Ayaz, Fatma Çevik, Gizem Dönmez, Müge Mimaroğlu, Mehmet Özdemir ve Hakan Samsunlu) kaybettiler. Koronun birçok üyesi de evsiz kaldı. Koro şefi Yılmaz Özfırat, 7.5 saat sonra enkazdan sağ olarak kurtarıldı. Dünyanın dört bir yanında yüzlerce konser veren Medeniyetler Korosu, Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmişti. American Abroad Media, Türkiye’de AIP Vakfı (AIP Acil İhtiyaç Projesi Vakfı) işbirliğiyle özel bir yardım fonu kurdu. Kaynaklar, koro üyeleri ve ailelerinin depremin ardından toparlanması ve koronun ilham verici müziğini yeniden icra etmesi için kullanılacak.
Neden Antakya Medeniyetler Korosu? Çünkü o kuruluş, Antakya şehrinin çeşitliliğini sergileyen, farklı din ve etnik kökene -üç din ve altı mezhebe- mensup, üyelerin tamamı gönüllülerden oluşan bir topluluk. New York’ta BM Güvenlik Kurulu Üyelerine, Brüksel’de Avrupa Parlamentosu Binası’nda Parlamento Üyelerine ve Dolmabahçe Sarayı’nda AB Misyon Üyelerine konserler verdi. Sertab Erener ve Demir Demirkan ile birlikte sahne aldı.
Koro Şefi Yılmaz Özfırat, depremden kurtuluşunun ardından Medeniyetler Korosu’yla ilgili şu bilgileri verdi: “Medeniyetler Korosu, 8 Nisan 2008’de Antakya’da kuruldu. Derneğimiz toplumsal cinsiyet eşitliğini artırmaya, sanat ve kültür yoluyla iletişimi ve diyaloğu geliştirmeye odaklanmıştır. Ayrıca ırkçılık, nefret, ayrımcılık gibi söylemlere karşı durarak her zaman eşitlik, insan hak ve hukuklarının savunucusu olmuştur.
Toplumsal barışın savunucusu olan koromuz, birlikte yaşama kültürünü tüm dünyaya yayarak, dünya barışına katkıda bulunmayı kendine hedef olarak görmektedir. Derneğimiz bünyesinde 3 semavi dine (Müslüman-Hristiyan-Musevi) ve 6 farklı medeniyete (Alevi-Sünni-Ortodoks-Katolik- Musevi-Ermeni) mensup 100 kadın 100 erkek, toplamda 200 üyemiz bulunmaktadır. Bu üyelerimizin tamamı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmakla birlikte hepsi gönüllülük esasına dayalı olarak derneğimizde faaliyet göstermektedir.
Dernek üyelerimiz içerisinde; imamlar, papazlar, öğretmenler, avukatlar, öğrenciler, esnaflar, mühendisler, doktorlar, ev hanımları gibi çeşitli meslekler ve sosyal gruplardan amatör kişiler bulunmaktadır. Farklı dinlerden, kültürlerden, inançlardan olan üyelerimizin bir araya gelerek oluşturdukları, ülkemizin hemen hemen tüm renklerini, tüm değerlerini yansıtan derneğimiz, oluşturduğu koroyla Türkiye Cumhuriyeti’nin yüz akı olan bir beraberliğin simgesidir.