Gözlüğü attı. Saç stilini değiştirdi. Dilini ve duruşunu düzeltti. Hırçın sayılabilecek üslubunu bir kenara bıraktı, sakin ve ikna edici bir yaklaşım benimsedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye standartlarında genç bir siyasetçi. Genç ama oldukça tecrübeli diyebiliriz. 2011 yılından bu yana tam 13 senedir Meclis’te.
CHP örgütünün üst kademelerinde sorumluluklar üstlenmiş. Başlarda, sert ve polemikçi tavrıyla, geleneksel CHP üslubunun bir temsilcisi gibi görünüyordu. Kılıçdaroğlu’nun yanında yetişmiş bir genel başkan yardımcısıydı, grup başkan vekiliydi. “Millet İttifakı”nın uzlaşmacı ve yenilikçi çizgisine ne kadar yakındı, bunu kestirmek kolay değildi. Yer yer girdiği polemikler nedeniyle kaygılara neden olabiliyordu. Sonra partinin başına geçti. İmamoğlu ile uyum içinde seçimlere birlikte hazırlandılar. Parti örgütü beklenmedik ölçüde canlı ve enerjikti. Özgür Özel’in gençliği, çalışkanlığıyla birleşince, yeni bir hava oluştu. Yerel seçimlerde başarı kazanıldı. Özgür Özel, bir anda Türkiye’nin birinci partisinin lideri haline geldi.
Özgür Özel’in 22 senedir iktidarda bulunan AK Parti ile kuracağı ilişki merak konusuydu.
“Cumhurbaşkanı’nın davetine gideceğim” diyerek ilk hamleyi yaptı. Ardından bir sürpriz daha yaptı, Bahçeli’yi ziyaret etti. İlk andan DEM Parti’nin kapısını da çalarak, yeni siyasetin nasıl bir hat üzerinde yürüyeceğine ilişkin mesajını netleştirdi. MHP ziyaretinin ardından yaptığı konuşmada milliyetçilere, muhafazakarlara partinin kapısını açık tutacağını ifade ediyor.
Seçimleri Türkiye İttifakı’nın kazandığını söylüyor, kendi dışındaki siyasi partileri ve akımları demokrasi temelinde bir müttefik olarak göreceği vurgusunu yapıyor. “Millet İttifakı” artık Özgür Özel’in devralıp geliştirmeye karar verdiği bir deneme. Yeni adı da “Türkiye İttifakı”. CHP, siyasette kendi ölçüleri içinde bir sıçrama yapıyor.
Muhafazakarları Türkiye için tehlike sayan anlayış terk edildi. CHP eğer iktidar olmak istiyorsa, kendi sağındaki güçleri de bu ittifakın içine katmak zorunda. Bunu yapabilmek, Türkiye’nin siyasi coğrafyasını daha faklı okumayı gerektiriyor. Klasik gericilik-ilericilik çatışmasını temel çatışma olarak gören anlayışı aşmayı gerektiriyor. Özgür Özel’in de hedefi tam olarak bu.
Özgür Özel’in “Avrupa’da kime saati sorsam, Kavala ne olacak diyorlar?” şeklindeki sözlerine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin cevabı yeni iklime oldukça uygun: ”Özgür Özel neden saati onlara soruyor ki, bana sorsun, köstekli saatime bakar saati söylerim.” İtalyan edebiyatçı Pavese şöyle demiş “Dünyadaki tek neşe, başlamaktır. Yaşamak güzeldir. Çünkü yaşamak her zaman, her an başlamaktır. Bu duygu kaybolursa, insan ölmek ister.”