Türkiye ihtiyacı olan enerjinin yüzde 36 ‘ sını Rusya’dan alıyor. Türkiye gazda ihtiyacının yüzde 45 Rusya’dan, yüzde 16 İran ve yüzde 15 Azerbaycan’dan sağlıyor. Cezayir ve diğerleri küçük rakamlar.
Hükümet fosil enerji konusunda dışa bağımlılığı azaltmaya çalışıyor. Anlaşılan ülkemizin çeşitli bölgelerinde sondaj çalışmaları devam ediyor. Bu çalışmalar sonunda ihtiyacımızın yüzde 20’sinin karşılanması hedefleniyor. Sayın Erdoğan yüzde 30 rakamını dile getirmişti. Türkiye ayrıca Hazar ötesinden gelebilecek projelerden de umutlu. Rusya’nın bu gelişmelerden memnun olacağını düşünmüyorum.
Putin ayrıca Türkiye’nin Avrupa’ya bir gaz dağıtma alanı olmasını da önermişti. Bu konuda Gazprom bir “kavram” belgesi de sunmuş. Ayrıca, miktarı açıklanmamakla beraber Rusya, seçimlerden önce Hükümete destek amacıyla bir süre Türkiye’nin enerji borcunu ertelemeyi de kararlaştırmıştı.
Rusya’nın hoşuna gitmediğini düşündüğüm bir başka gelişme de Kazakistan Hazar’daki deniz gücünü arttırmayı hedefliyor. Bu alanda Türk şirketleri ile sığ denizlerde çalışabilen gemi inşası konusunda anlaşmaya varmış. Rusya’nın Kazakistan’daki piyasasına girmiş oluyoruz. Kazakistan Hazar Denizinde Rusya’nın egemenliğini azaltmak amacında anlaşılan. Rusya’nın İran ve Azerbaycan’a ilaveten rakipleri Hazar’da artacak.
Türkiye, bir zamanlar Rusya’nın at oynattığı Orta Asya ve Kafkas bölgesinde de aktif.
Rusya ve Amerika gibi devletler “rakipler” den hoşlanmaz.
Son zamanlarda Putin Türkiye’ye karşı mesafeli duruyor izlenimi veriyor. Bunun, Ukrayna’nın NATO üyeliğini desteklememize, anlaşma ile harp sonunda kadar Türkiye’de kalması kararlaştırılan Azov’lu beş komutanın Ukrayna devlet başkanı ile gitmesine izin vermemize bağlamak mümkün. Ama yukarıda saymaya çalıştığım gelişmelerin etkisi var mı?
Benim sorum şu : Dünya uğranılan tabiat felaketlerine karşın iklim değişikliğini unuttu mu!?