Pırıl pırıl güneş eşliğinde keyifli bir vapur yolculuğu yapıyorum. Bilgisayarı açtım yazıya başlamak niyetindeyim. Önce yanıma İranlı bir karı koca oturdu. Antep fıstığı ikramı eşliğinde sohbete başladık.
İngilizceleri zayıf, anlaşmakta güçlük çekiyoruz. Ben ise yazımı düşünüyorum. Derken yanımıza üç kadın ve bir erkek geldi. Boş koltuklara oturdular. Sarışın mavi gözlü, uzun boylu bir güzel kadın yanında yakışıklı bir genç adam karşımdalar.
Yanıma oturan arkadaşlarına sordum: “Siz nerelisiniz?” “Rusuz” diye cevap verdiler. Margarita “Aslında ben Tatarım” diye araya girdi. “Tercümanlık dahil birçok iş yapıyorum” dedi. Yılbaşından beri buradaymış.Vera da öğretmen olduğunu söyledi. Olga, Çince öğretmeniymiş. Sergey, bilgisayar mühendisi.
‘Putin Rusyasında yaşamak istemiyoruz’ “
Neyi düşüneceğimize, ne yapacağımıza müdahale eden baskıcı yönetimden bıktık. Yeni kuşaklar internet üzerindeki kısıtlamaları nefretle karşılıyor. Babalarımızın kuşağı ise Sovyet Rejimi’nde yaşadıkları için yeniden o rejime benzer bir rejime dönülmesine tepki göstermeyip kabulleniyor.”
Anlattıklarına göre; hemen her gün uçaklar dolusu Rus Türkiye’ye geliyor. Moskova, St.Petersburg ve Krosnadar havaalanlarından kalkan Türk Hava Yolları’na ait uçaklar, İstanbul ve Antalya’ya aralıksız her gün dolu seferler yapıyor. Rus Havayolları ise uçuşlar riskli diye hiç havalanmıyormuş. Olga, aslında Putinsiz bir Rusya’da yaşamak istediklerini söylüyor. “Ancak” diyor “Daha 10 yılımız Putin yönetiminde geçecek gibi görünüyor. Artık bir ihtilalle mi devrilir, başka bir şekilde mi iktidarı kaybeder, bunu bilemiyoruz.” Rusya’nın Batı dünyasına açılan en önemli kapısının Türkiye olduğu görülüyor.
Putin karşıtı Ruslar, Türkiye’nin gösterdiği bu açık kapı siyasetine çok teşekkür ediyor. Bu kapı sayesinde dünyanın her yerine gitme imkanları bulunuyor. “Peki bir karar verdiniz mi?” diye sordum. “Önce burada iki ay kalma iznimiz var. Onu kullanacağız. Sonra Rusya’ya girip çıkacağız ve bir ay daha kalma şansımız doğacak.” Moskova’dan gelmişler. Ülkelerinden ayrılmak istemiyorlar.
Ama baskı altındaki bir rejimde de yaşamaktan usanmışlar. Sergey, “Bizim kuşak asker olmak istemiyor. Başka ülkelere gidip, onlara silah sıkmak istemiyor.” Ukrayna’nın işgali belli ki Rusların kimyasını bozmuş, Margarita, “Televizyonlar sabah akşam yalan yayın yapıyor.