CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 13 Mayıs Cuma günü Canan Kaftancıoğlu’na verilen cezaların Yargıtay tarafından onanmasının ardından ilginç bir hamlede bulunarak basına haber vermeden SADAT Savunma’nın Beylikdüzü’ndeki ofisine bir ‘baskın’ gerçekleştirmişti.
SADAT ismi, daha önce çeşitli şekillerde kamuoyunda gündeme gelmişti. 2010’lu yılların başında Doğu Perinçek’in o dönemki partisi İşçi Partisi üyeleri tarafından bu ofis “IŞİD militanı yetiştiriyor” denilerek protesto edilmişti.
2018’de İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Tokat ve Konya’da SADAT kampları olduğu iddiasını ortaya atmış, bu kamplara ilişkin fotoğraflar gördüğünü söylemişti.
SADAT ismi kamuoyunda belki de en çok Sedat Peker’in yayınladığı videolar sebebiyle duyulmuştu. Sedat Peker, SADAT üzerinden Suriye’ye silah götürüldüğü gibi çeşitli iddiaları dillendirmişti.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı çıkartma ile tüm gözler ve dikkatler yeniden SADAT’a çevrildi.
İYİ Parti lideri Meral Akşener de tekrar gündem olmasının ardından 2018’de gördüğünü iddia ettiği fotoğrafların kendisine bir kurum tarafından getirildiğini, o kurumu ifşa etmemek için fotoğrafları almadığını söyledi.
Tabiri caizse Türkiye, son iki haftadır SADAT ile yatıp SADAT ile kalkmaya başladı.
Herkesin konuştuğu, gözlerin üzerine çevrildiği kuruluşun başkanlığını yürüten Melih Tanrıverdi ilk günden bu yana neredeyse tüm muhalif medya organlarına konuştu; Halk TV, TELE 1, Medyascope TV, Cumhuriyet..
Tanrıverdi’ye gerek babası -eski Cumhurbaşkanı Başdanışmanı- Adnan Tanrıverdi, gerek SADAT, gerek de ASSAM ile ilgili birçok soru soruldu. Fakat yine de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Kılıçdaroğlu ve Akşener’in yeni açıklamalarının ardından kendisine mikrofon uzatmak ve sorularımızı yöneltmek istedik.
23 Mayıs Pazartesi günü sabah 9.30 için SADAT’ın ofisinde buluşmak üzere Melih Tanrıverdi ile sözleştik.
SADAT’ın Kılıçdaroğlu tarafından da ‘ziyaret edilen’ meşhur ofisi Beylikdüzü’nde, sahile paralel Hürriyet Caddesi üzerinde.
Röportajı yapmak üzere Enis (Aydın) ile metrobüs kullanarak uzun bir yolculuk sonucunda Beylikdüzü’ne vardık. SADAT’ın ofisini Google Maps’te yer alan konumlarından kolayca bulduk.
SADAT-ASSAM ve Yunus Uluslararası Doğa Sporları Kulübü (?), Beylikdüzü’ndeki aynı ofisi paylaşıyor.
Ofisin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü’ndeki evine 100-150 metre mesafede. Yani İmamoğlu ile SADAT komşu.
Söz konusu ofis iki katlı, bahçeli bir villa. Melih Tanrıverdi, ofisi gezme talebimizi kabul ederek bize kendisi binanın içini gezdirdi. Binanın bahçeden fotoğrafını çekmemize izin verse de bina içerisinde çalışanların bulunduğu katta fotoğraf çekmememizi talep etti. Bunun sebebini sürekli olarak tehdit almalarına bağladı. Kendilerine yönelik bir baskın-sabotaj ihtimaline karşı bina içinin görüntülenmesini istemediklerini söyledi.
Daha önce SADAT ve ASSAM olarak Beylikdüzü’nde çeşitli kiralık ofislerde, apartman dairelerinde çalışmalar yürütmüşler. 2018 yılında ise bu taşınmazı satın alarak ofislerini buraya taşınmışlar.
Ofisi gezerken neden Beylikdüzü’nü tercih ettiklerini sorduk. Bunun iki sebebi olduğunu söyledi Melih Tanrıverdi. İlki zaten Türkiye piyasasına yönelik bir çalışmaları olmadığı, dış piyasadaki müşterilere de kendilerinin yurtdışına giderek görüştükleri için konuma ticari olarak karar vermedikleri, ikincisi ise kendilerinin Beylikdüzü’nde yaşıyor olması sebebiyle evlerine yakın bir ofis seçmiş olmaları.
Melih Tanrıverdi bize röportaj öncesinde herhangi bir talepte bulunmadı. Önceden hazırladığımız ve röportaj anında aklımıza gelen sorularımızın tamamını kendisine sorduk. Melih Bey de sorularımızın tamamını rahat ve sakin bir üslupla tek tek cevapladı.
Melih Bey, son haftaların yoğun temposu sebebiyle olsa gerek oldukça yorgun ve uykusuzdu. Buna rağmen bize 2 saati aşkın bir röportaj verdi.
Röportajda, şimdiye kadar çok dikkat çekilmemiş noktaları, cevapsız kalmış soruları ya da henüz sorulmamış soruları sormaya gayret ettik.
Melih Tanrıverdi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanları tarafından yanlış yönlendirildiği ve bu danışmanların yurtdışından emir aldıkları görüşünde.
Çok net bir şekilde Türkiye’de hizmet vermediklerini ve Türkiye’de eğitim kampları bulunmadığını savunuyor. Sadece yurtdışına, ‘Türkiye’nin dost ve müttefiki’ ülkelerin hükümetlerine hizmet sağladıklarının altını çiziyor.
Türkiye’de bir süre daha, belki 2023 seçimlerine belki sonrasına kadar SADAT konusu konuşulacağa ve tartışılacağa benziyor.
Yaptığımız röportajın arka planı böyle. Umarım bu röportaj, SADAT çevresinde dönen tartışmalara objektif bir katkı sağlar.
Röportajı okumak için: