Ana SayfaGÜNÜN YAZILARIŞimdi saldırıyı püskürtelim özeleştiri sonra

Şimdi saldırıyı püskürtelim özeleştiri sonra

Hem İslam dünyası ile Batı arasındaki ilişkiler bakımından hem de süper güçler açısından bir eşiğe gelmiş bulunuyoruz. ABD, geçmişte, bir süper güç olan Rusya’yla denge içinde küresel hâkimiyetini sürdürüyordu. Bu kez sahne esas olarak ABD’nin - hatta doğrudan doğruya Donald Trump’ın - elinde.

ABD’nin İran’a müdahalesi, uluslararası bir haydutluk. Trump, “Kural kitap tanımam, uluslararası hukuku dinlemem, elimdeki bombayı kafanızda patlatırım” diyerek, dünyaya meydan okuyor. Sonra da dalga geçercesine “Make Iran Great Again” (İran’ı Tekrar Muhteşem Yap) diyor. Hamas’ın 7 Ekim 2023’te düzenlediği ve 378 (344 sivil ve 34 güvenlik görevlisi) kişinin ölümüne yol açan saldırısının ardından, Ortadoğu büyük bir felakete sürüklendi.

“Dokunulamaz, bulunamaz” denilen Hamas liderleri, başta İsmail Haniye olmak üzere, 24 Temmuz 2024’te, Tahran’da, bir insansız hava aracı saldırısında öldürüldü. Ardından Lübnan Hizbullahı’nın lideri Hasan Nasrallah 27 Eylül 2024’te Beyrut’un güneyindeki yeraltı karargâhına yönelik hava harekâtında öldürüldü; onunla birlikte örgütün üst yönetimi tasfiye edildi. Sonra sıra İran’a geldi. İran, Hamas liderlerini koruyamadığı gibi kendi askeri ve sivil kadrolarını da savunamadı. Bugün itibarıyla Ortadoğu’nun merkezindeki kritik ülkelerde -Lübnan, Irak ve Suriye’de- devletler paramparça oldu; İran’ı da galiba benzer bir geleceğe mahkum etmek istiyorlar. 7 Ekim 2023 öncesinin Ortadoğusu artık yok; harita allak bullak…

Hem İslam dünyası ile Batı arasındaki ilişkiler bakımından hem de süper güçler açısından bir eşiğe gelmiş bulunuyoruz. ABD, geçmişte, bir süper güç olan Rusya’yla denge içinde küresel hâkimiyetini sürdürüyordu. Bu kez sahne esas olarak ABD’nin – hatta doğrudan doğruya Donald Trump’ın – elinde. Çin ve Rusya, Ortadoğu’da pasif konumda: Rusya bütünüyle Ukrayna savaşıyla meşgul, Çin ise dünyaya daha çok otomobil satmanın peşinde. Gerçi, iş işten geçtikten sonra, iki ülkeden bazı ateşkes çağrıları ve kınamalar geldi. Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev, “nükleer silahlarını Tahran’a vermeye hazır ülkeler” bulunduğunu iddia etti. Rus köşe yazarı Petr Akopov ise “İran, bağımsız düşünebilen bir elit kesime sahip, gerçek anlamda egemen birkaç ülkeden biri; ayrıca dünyanın en eski ve özgün medeniyetlerinden birinin mirasçısı” diyor.

Ortadoğu’da düne kadar belirleyici olan bazı siyasi aktörler, birer birer yok oluyor. Onların yerini neyin alacağına yönelik tahmin yürütmek çok zor. Bu ortamda, Türkiye’nin rolü önem kazanıyor. Ülkede güçlü bir muhalefet, deneyimli bir iktidar var. Ülkenin ve bölgenin ihtiyacı, muhalefet-iktidar ilişkilerinin makul bir düzeye gelmesi. Şu andaki tablo, bölgenin ihtiyacına uygun bir durumda değil. Türkiye’nin, iç gerilimleri aşabilmek için, ortak bir akla sahip olması ve uzlaşmaya hazır olması gerekiyor.

- Advertisment -