spot_img
Ana SayfaGÜNÜN YAZILARITürkiye’yi kapsayan proje: Devlet Bahçeli’den Ufuk Uras'a

Türkiye’yi kapsayan proje: Devlet Bahçeli’den Ufuk Uras’a

Bahçeli’nin başlattığı proje, ciddi siyasi gelişmelerin kapısını açıyor. Devlet Bahçeli-Ufuk Uras görüşmesi, bize ülkedeki güç dengelerinin aydınlık bir yöne doğru değiştiğini gösteriyor. Soru işaretleri yönünde değil, soru işaretlerini aşma yönünde ilerliyoruz. Türkiye artık birlikte çay içmek için bahane aranan bir yere dönüşebilir.

Önceki gün Ufuk Uras ile görüşen Bahçeli, bu konunun köklü bir çözümünün Türkiye’yi zincirlerinden kurtaracağına inanıyor. Devlet Bahçeli’nin, ilk başta bazı çevreler tarafından “afaki” olarak değerlendirilen çağrısının bir gerçeklik zeminine oturduğu görülüyor.

Bahçeli, Ufuk Uras’a “1960’lardan beri kavga ediyoruz hocam, artık bitsin” dedi. O günlerden bu yana süregelen bir iç çatışmanın ve büyük acılara yol açan kutuplaşmanın sonunu getirmek istediğini ifade etti. İşte bu, normalleşmeye açılan bir kapı olabilir. Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bu meseleyi başkalarını karıştırmadan biz kendimiz çözmeliyiz” dediğini aktarıyor ve bu konuşmanın ardından DEM Parti Grubu’na gidip el sıkıştığını belirtiyor. Bahçeli’nin ısrarı, milliyetçi camiada, ülkücüleri de kapsayan bir tereddüde yol açtı; ancak liderin ısrarı ve kamuoyunun meseleye sıcak bakmasının ardından destek geldi.

MAK Araştırma’nın son günlerde tartışmalara yol açan anketine gelirsek. Vatandaşa başarısızlıkla sonuçlanmış bir “çözüm süreci”nden bahsedilip “Yeni bir çözüm süreci ister misiniz?” diye sorulursa, olumlu bir cevap beklenemez. Yıllardır haklarında “terörist” ifadesinden başka bir şey söylenmeyen DEM Partililerin ellerinin sıkılması durumunda, ertesi gün yurttaşlardan “Çok iyi oldu…” demelerini beklemek gerçekçi değil.

Hatırlayalım: Çözüm süreci döneminde Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da destek yüzde 90’ların üzerindeydi. Ancak süreç, güven bunalımı ve çeşitli nedenlerle başarısızlığa uğradı. Şimdi ise bir barış girişiminin daha sağlam temeller üzerine inşa edilmesi gerektiği ortada.

Bir diğer kritik konu, Suriye’deki Kürtler. YPG’nin ABD ile işbirliği içinde bölgede belli bir alanı kontrol etmesi, Türkiye için bir tehdit olarak değerlendiriliyor. Türkiye, Kürt meselesinin barışçıl bir çözüme ulaşması durumunda, Suriye’deki Kürtlerle ilişkilerine yeni bir şekil verecektir. Bu yeni perspektif, Türkiye’nin diğer komşu ülkelerdeki Kürt yapılanmalarıyla ilişkilerini de olumlu yönde etkiler. Kürtler bir tehdit unsuru olmaktan çıkıp, en önemli müttefiklerden biri haline gelebilir.

Bahçeli’nin başlattığı proje, ciddi siyasi gelişmelerin kapısını açıyor. Devlet Bahçeli-Ufuk Uras görüşmesi, bize ülkedeki güç dengelerinin aydınlık bir yöne doğru değiştiğini gösteriyor. Soru işaretleri yönünde değil, soru işaretlerini aşma yönünde ilerliyoruz. Türkiye artık birlikte çay içmek için bahane aranan bir yere dönüşebilir.

“Kötümser, rüzgardan şikayet eder. İyimser rüzgarın değişmesini bekler. Lider yelkeni ayarlar.” John Maxwell

- Advertisment -