Türkiye bakımından da dünya bakımından da iyi bir yıl geçirmedik. Türkiye açısından bakarsak ekonomik sıkıntılar, demokrasi sıkıntıları, çetelerle uğraşmak gibi gündemlerimiz vardı… Bunların hepsi iç politika konuları belki ama dış politikaya da yansımaları oluyor.
Ekonomik sıkıntılar bakımından para bulma çabası var. Özellikle Körfez ülkelerine gidildi. Bu ülkelerle hatırlayacak olursanız ilişkilerimizi bozmuştuk. Hakaretler etmiştik. Şimdi onu düzeltmeye çalışıyoruz.
İsrail ile ilişkiler tam düzelecekken Gazze savaşı çıktı. Gazze savaşı adeta Ukrayna ve Sudan’da olanları geride bıraktı.
Dünyaya bakınca önce Gazze’den başlamak lazım. Gazze’deki vahşet önemli boyutlara ulaştı. İşin ilginç tarafı İsrail’in peşine Amerika’yı takması. ABD, İsrail’in adeta her dediğini yapmaya başladı. Son Güvenlik Konseyi kararının önemli bir kısmı var; BM Genel Sekreteri’nin rapor vermesi isteniyor. BM Genel Sekreteri, çatışma devam ettikçe yardımın ulaşamayacağını bağırarak söyledi. ABD kararı sulandırdı, sulandırdı ve İsrail’in dediğini yaptı. Birkaç gün sonra BM Genel Sekreteri bir rapor sunacak ve yardım gidemeyecek ateşkes olmadığı için. Çatışmalar devam ettikçe bu yardımın ulaşma imkanı yok, kaç kapı açarsanız açın.
Gazze’deki harp, vahşetin dışında dünyada da ülkeler arasında bölünmelere yol açtı. Evvela ABD’de. Zaten ABD mülteci sorunu, İsrail sorunu gibi konular sebebiyle Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasında ikiye bölünmüş durumda. Bu ayrım ABD’nin dış politikasına yansıyor. İster istemez ABD’ye güvenilmiyor. Cumhuriyetçiler yarın gelirse ne yapar diye bir endişe var. Avrupa’da var bu endişe, Ukrayna’da var ve hatta İsrail’de var. Dolayısıyla ABD oyun kurucu vasfını giderek kaybediyor.
ABD’nin oyun kurucu vasfını giderek kaybetmesinden dolayı BRICS dediğimiz grup önemli bir şekilde genişledi. Ve bu grup Batı’nın kurduğu sisteme başkaldırdı. İleride daha da etkin olacağını düşünüyorum ben.
Bu asırda dünyanın gözü Afrika’ya yönelecek. Sadece Sudan’daki vahşet dolayısıyla değil, Afrika’nın yeraltı zenginlikleri dünyanın ilgisini çekecek.
Gerek Afrika, gerek Ukrayna savaşı, gerek de Gazze savaşı dünyada birtakım bölünmelere yol açtı. AB yekpare bir ses çıkartamıyor. Üyeleri arasında ayrışmalar var. Dolayısıyla bu harbin etkileri uzun vadeli olacak.
Eğer bir Filistin devleti kurulacaksa ister istemez bunun içerisine Hamas’ı da almak gerekecek. Hamas evet terör örgütü ama FKÖ de terör örgütüydü ama sonunda görüşmeler yapılmak zorunda kalındı. Filistinlileri yekpare hale getireceklerse ister istemez kulağa kötü de gelse Hamas’ın bir şekilde bunun parçası olması gerekiyor.
Dünyada harp felaketlerine ilaveten bir de iklim felaketini gördük. Allah’tan şimdilik ülkemiz bundan çok büyük zarar görmedi. Ama iklimin ısınması, seller, kuraklıklar çok büyük neticeler doğurdu. Tarım geriledi, devletler zarara uğradılar. COP29 İklim Konferansı da BAE’de yapıldı. Yani fosil yakıtların en çok kullanıldığı ve çıkartıldığı ülkelerden birinde.
Dikkat çeken bir şey var: Son zamanlarda Suudi Arabistan, BAE ve Katar dünyada ön plana çıktılar. Bu üç zengin ülke inanılmaz şekilde uluslararası toplantılara ev sahipliği yaptılar. Hatta Suudi Arabistan’da Dünya Futbol Şampiyonası oldu. Bakarsınız bir gün Kış Olimpiyatları da Suudi Arabistan’da yapılabilir…
Avrupa’da ve dünyada sağ hükümetler bu yıl öne geçmeye başladı. Bunun içinde mülteciler ve göç politikaları önemli rol oynuyorlar. Hiçbir zaman aklımıza getirmeyeceğimiz ülkelerde sağcılar kazanmaya başladı. Ama İsveç’te, Yeni Zelanda’da sağ hükümetler öne geçtiler. Dolayısıyla bu olaylar iç politikayı ve dış politikayı etkileyecek.
İyi bir yıl geçirmedik… 2024’ün daha iyi olmasını diliyorum.