24 Ocak akşamı İstanbul’da yaşanan trafik krizi, mega kentin son yıllarda karşı karşıya kaldığı en zor durumlardan biriydi.
Kar yağışının ardından İstanbul’da trafik adeta durdu ve binlerce araç yollarda mahsur kaldı.
İstanbullular saatlerce kar yağışı ve soğuk havanın altında evlerine ulaşmayı bekledi.
Birçok kişi evine gidemedi ve geceyi valiliğin ya da belediyelerin hazırladığı misafirhanelerde, vakıf yurtlarında ya da camilerde geçirmek zorunda kaldı.
Yolların saatlerce kapalı olmasına büyük tepki vardı.
Afet Koordinasyon Merkezi’nde (AKOM) İstanbullulara seslenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yağışı bir “afet” olarak nitelendirdi.
İmamoğlu AKOM’daki mesaisinin ardından karla mücadele eden ekiplerin yanına giderek çalışmaları inceledi ve burada, “Şu yol bunun yetkisinde, bu yol bunun yetkisinde kavgasını İstanbul’da yaptırmayacağım. Bu anlayıştaki açıklamalara da cevap vermeyeceğim” ifadelerini kullandı.
Peki dün gece İstanbul yollarında yaşanan kaosun sorumlusu kimdi? Daha doğrusu kaosta tek bir sorumlu aramak doğru mu?
1- TEM Otoyolu’nun sorumluluğu kimde?
Trafiğin yoğunlaştığı Mahmutbey Gişeleri içine alan TEM otoyolu ile buranın en önemli bağlantı noktası sayılan Basın Ekspres Yolu, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün (KGM) sorumluluğunda olan bir bölge. Herhangi bir yağışın olmadığı zamanlarda dahi ciddi trafik yoğunluğunun yaşandığı bu alanda yüzlerce araç ve binlerce İstanbullu mahsur kaldı. Kar esareti saatler boyunca devam etti. TEM’in ilçelere katılım kollarındaki sorumluluk ise İBB’de.
2- D-100 Karayolu’ndaki sorumlu kim?
İstanbul’un en önemli ulaşım alanlarından biri de D-100 ya da diğer adıyla E-5 Karayolu. Burada da gece boyunca insanlar evlerine ulaşmak için beklemek zorunda kaldı. D-100 ise TEM’in aksine İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sorumlu olduğu bir alan. Burada mahsur kalan İstanbullular, kar yağışı etkisini arttırmadan önce yollarda görülen kar küreme araçlarının kar bastırınca görülmediğini belirtti.
3- Özel bir şirketin sorumluluğundaki Kuzey Marmara Otoyolu’nda neler yaşandı?
TEM’den yola çıkarak Başakşehir’e ulaşmaya çalışan bir İstanbul sakini, TEM’in kapalı olması nedeniyle Kuzey Marmara Otoyolu’na döndüğünü ancak burada da mecburen bu yolu kullanan kamyon ve TIR’ların gidemedikleri için yolu kapattıklarını anlattı: Kuzey Marmara’da herhangi bir kar küreme araçlarını görmedik. Başakşehir sapağında saatlerce beklemek zorunda kaldık.
Yap-İşlet-Devret modeliyle inşa edilen bu yoldan geçen her araçtan ücret alınıyor. Ancak kar yağışı boyunca yola herhangi bir yardım ulaşmadı. Yolun işletmesi ICA isimli bir şirkette.
4- İstanbul Havalimanı’nda neler oldu?
Bütün uçuşların iptal edildiği ve pistlerin kapatıldığı İstanbul Havalimanı’nda iç işletme ve pistin temizlenme sorumluluğu İGA isminde özel bir şirkete ait. Çatısı çöken kargo binasını ise Türk Hava Yolları işletiyor. Uçuşlar iptal edilmeden önce saatlerce uçaklarda bekleyen yolcular daha sonra tekrar uçaklardan tahliye edildi. Pistte otobüslerin zor anlar yaşadığı belirtilirken, herhangi bir metro ağı olmayan havalimanında yüzlerce yolu geceyi geçirmek zorunda kaldı. Yolculara kumanya ve uyumaları için kartonlar dağıtıldı.
5- İlçe belediyeleri sorumlu değil mi?
İBB, ana arter olmayan bölgelerdeki sorumluluk tamamen ilçe belediyelerine ait olduğunu belirtiyor ve çok sayıda ilçe belediyesiyle tuz ve solüsyon paylaşıldığını söylüyor. Başakşehir, İkitelli, Halkalı ve Hadımköy’de ana arter olmayan yollarda önemli sorunlar yaşandı.
6- Yola çıkanların hatası
Günler öncesinden uyarı yapılmasına rağmen birçok İstanbullu özel araçlarıyla yolculuk yapmak istedi. Bu araçların önemli bir kısmında kar veya kış lastiği ya da zincir yoktu. Yazlık ya da “dört mevsim” olarak tabir edilen lastiklerle yola çıkanlar da trafiğin bu noktaya gelmesinin başka bir nedeni olarak gösteriliyor.
7- Toplu ulaşımdaki sorunlar nelerdi?
Toplu ulaşımı kullanan İstanbullular metro ve metrobüslere binmekte büyük sorunlar yaşadı. İstasyonlarda yoğunluklar gözlenirken kimi duraklarda İstanbulluların istasyona dahi girmekte zorluk yaşadıkları gözlendi. Yollar kapalı olduğu için otobüslerle seyahat edenler de yollarda kaldı.
8- Evlerine gidemeyenler nerede sabahladı
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın “Ailece yollarda mahsur kalan vatandaşlarımız araçlarını yolda bırakabilecek ve misafirhanelere alınacaktır” açıklamasının ardından çok sayıda araç sahibi araçlarını yollarda bırakarak otel, misafirhane, cami veya mescitlere gitti. Özel vakıflar sorunların yaşandığı bölgelerdeki yurtları yolda kalanlara açtı. Belediyeler de misafirhane hazırladı. 71 cami, yolda kalanlar için kapılarını açtı.
9- Kamu kurumları arasında koordinasyon yok muydu?
Özellikle sosyal medya, merkezi idare ile yerel yönetim arasında bir koordinasyon bulunmadığı ve yaşanan bütün sorunların en önemli nedeninin bu olduğu belirtildi. Bu iddiayı yalanlayan İBB Başkanı Imamoğlu, bütün kurumlarla eşgüdüm halinde hareket ettiklerini söyledi. Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve AFAD Başkanı Yunus Sezer İstanbul’a geldi.
10- Geçmişteki yağışlarda neler yaşandı?
Sosyal medyada, İstanbul’un önceki belediye başkanlarından Kadir Topbaş dönemlerindeki karla mücadeleye atıf vardı. 2017’deki yoğun kar yağışının ikinci gününde 136 bin ton tuz, 539 ton ise solüsyon kullanılmıştı. İBB Sözcüsü Murat Ongun, 24 Ocak akşamı yaptığı paylaşımda karayolları ekipleri ve ilçe belediyeleri ile paylaşılanlarla beraber 41 bin 670 ton tuz, 21 ton özel solüsyon kullanıldığını söyledi.
İBB İtfaiye Daire Başkanlığı’ndan alınan bilgilere göre, itfaiye ekipleri yollarda mahsur kalan 85 vatandaş ve 250 aracı kurtardı. Trafiğe çıkmanın yasaklanması ve yerdeki buz ve karın erimemesi nedeniyle birçok araç hala yol kenarlarında bekliyor.
Avukat Altıparmak: “Karla mücadeleye herkesin katılması gerekir”
Avukat Cüneyt Altıparmak, karla mücadelenin sadece kamunun baş edebileceği durum olmadığına değinerek, “Herkesin bir biçimde katılması gerekir. Kimi bunu binasının önüne tuz ve kum dökerek yapar; kimi de bu sürece evinden çıkmayarak destek sunar. Bu çabaya rağmen birtakım aksaklıklar, yetersizlikler veya ihmaller söz konusu olabilir” dedi.
Karla mücadelenin Büyükşehir Belediyesi Kanunu’yla, büyükşehir belediyelerinin görevleri arasında sayıldığına dikkati çeken Altıparmak, “O halde Büyükşehir belediyelerinin bu konuda bir ‘bahanesi’ olmadan süreci ilerletmesi gerekir. Yeni düzenleme ile ‘ilin sınırları’ büyükşehir belediyesi sınırı olduğu için gayet geniş bir ölçekte karla mücadelenin yürütülmesi gerektiği sonucu ortaya çıkar” şeklinde konuştu.
İlçe belediyelerine böyle bir yetki verilmediğini kaydeden Altıparmak, şunları söyledi:
“Kendilerine ait yolları temizleyen, çöpleri toplayan ilçe belediyeleri ancak karla mücadeleye ‘yardımcı’ olmak için müdahil olabilirler. Buna yasal bir engel de yoktur. Belediye sınırları ve özel idarelerin yetkisi dışında kalan şehirler arası yollarda ise yetki Karayolları Genel Müdürlüğü’ndedir.”
Kaza yapanların hukuki hakları
Kar nedeniyle vatandaşların yaptıkları kazalarda bazı hukuki hakları olduğunu söyleyen Altıparmak, “Ancak vatandaşların da bu konuda üstüne düşeni yapmış olması gerekir. Yaz lastiği ile yola çıkan vatandaş, belediye yolları temizlemesine rağmen aracı hasar görürse veya bir başka araca zarar verirse bundan belediye sorumlu olmaz. Ya da siz kış lastiği ile çıktınız, her türlü ekipmanınız var ama ortada Karayolları Genel Müdürlüğü’nün esamesi okunmuyor. Hiçbir çalışma yapmamış ve beş saat geçmesine rağmen ortalıkta kimseler yok. Bu halde karayolları idaresinin makul bir gerekçesi yoksa, ‘hizmetin eksik veya geç işlemesinden’ sorumludur ve dava yoluna gidebilirsiniz” ifadelerini kullandı.