Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin göreceği Sinan Ateş davasının ilk duruşması, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda 1 Temmuz Pazartesi günü başlıyor.
Yargılama tartışmalı iddianameyle başlıyor
30 Aralık 2022’de Sinan Ateş’in Ankara Çukurambar’da uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmesinden 1 yıl 4 ay sonra, 26 Nisan’da ayında tamamlanan iddianamedeki “eksik”likler kamuoyunda tartışmalara neden olmuştu.
İddianamede Kılavuz ve Yıldırım’ın adı bile yok
İddianameyle ilgili en çok tartışma yaratan konularının başında, kamuoyunda olaya karıştığı şüphesi doğan bazı isimlerin korunduğu kaygısı geliyor.
Dosyaya şüpheli olarak dahil edilmelerine rağmen Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ve geçen dönem MHP milletvekili Olcay Kılavuz gibi isimler, iddianamede sanıklar arasında yer almadığı gibi, iki ismin iddianamenin hiçbir yerinde adı bile geçmedi.
Olcay Kılavuz ile Ahmet Yiğit Yıldırım.
Davaya dahil edilmeyen “Diğer şüpheliler” kim?
Soruşturma kapsamında tutuklanan 22 kişinin sanık olduğu iddianamede, “Soruşturma kapsamında diğer şüpheliler hakkında ayırma kararı verilmiş olup soruşturmaya devam edilmektedir” cümlesi geçiyor.
İddianamede, ayırma kararıyla ilgili başka bir cümle yer almazken, ayırma kararı verilen şüphelilerin kim oldukları, kaç kişi oldukları ve ne gerekçeyle bu kararın verildiğiyle ilgili hiçbir bilgi yer almıyor.
145 sayfalık iddianamede ayırma kararıyla ilgili başka bir cümle de geçmiyor.
İddianamede suikastın azmettiriciliğiyle suçlanan Tolgahan Demirbaş (solda), olayın ardından o tarihte MHP milletvekili olan Olcay Kılavuz’un da bulunduğu bir evden gözaltına alınmıştı.
“Birbiriyle bağlantısı olmayan” iki azmettirici
İddianamedeki 22 sanıktan 3’ü suikastın “fail”i olarak, 17’si “suça yardım”dan suçlanırken diğer ikisi; eski Ülkü Ocakları Genel Merkez yöneticisi Tolgahan Demirbaş ve 2013’teki Hasan Ferit Gedik cinayetinin hükümlüsü Doğukan Çep, “azmettirici” olarak suçlanıyor.
Ancak iddianamede, azmettiricilikle suçlanan iki sanık arasındaki irtibatla ilgili herhangi bir bulgu veya değerlendirme yer almıyor.
Ayrıca Demirbaş ve Çep’in, ne amaçla Sinan Ateş’in öldürülmesini azmettirdikleri, nasıl bir işbirliği içinde olduklarıyla ilgili herhangi bir değerlendirme de bulunmuyor.
İki sanığın iddianameye giren emniyet ve savcılık ifadelerine bakıldığında, Demirbaş ve Çep’e birbirleriyle ilgili herhangi bir soru sorulduğuna dair bir bilgiye bile rastlanmıyor.
Tarihler karışınca savcıya söylenen yalan
Azmettiricilikle suçlanan sanık Tolgahan Demirbaş’ın, suikasttan 9 ay önce, 10 Mart 2022 tarihinde Ankara Emniyeti’nde görevli bir cinayet büro komiserinden Sinan Ateş’in ev adres bilgilerini istediği iddianameye girdi.
Demirbaş’ın, daha sonra görevden alınan ve Sinan Ateş soruşturması kapsamında tutuklanan, iddianamedeki sanıklardan eski komiser Mustafa Ensar Aykal’dan ev adres bilgilerini istediği mesajlarda Sinan Ateş için “Onun ipini çekmişler” ifadesine de yer verdiği görülüyor.
İddianamedeki savcılık ifadesinde, Ateş’in ev adresini isteme nedeniyle ilgili soruya, Demirbaş’ın şu cevabı yer alıyor:
“Ben Sinan Ateş’i olay öncesi şahsen tanımazdım. Mersin’de vuku bulan saldırı olayında camiamızdan bir genç öldürülmüştür. Bu olaya tepki olarak Sinan Ateş’in ikametinin önünde pankart asılması düşüncesi gündemdeydi. Bu nedenle adresin tespitini istemiş olabilirim.”
Ancak Demirbaş’ın bahsettiği Mersin’deki olay bu mesajlaşmadan beş gün sonra, 15 Mart 2022 tarihinde yaşanmıştı.
Demirbaş’ın karıştırdığı tarihleri savcılık fark etti mi?
Demirbaş’ın henüz yaşanmamış bir olayla ilgili “Sinan Ateş’i protesto amaçlı evinin önüne pankart asmak için polisten ev adresini istediği” gerekçesini savcının fark edip etmediğini de iddianamedeki bilgilerle anlaşılmıyor.
İddianamede ne tarihlerin tutmadığıyla ilgili bir değerlendirme ne de Demirbaş’a bununla ilgili bir soru sorulduğuyla ilgili fikir sahibi olunmuyor.
Demirbaş, savcılıkta.
İddianamede plakası olmayan “siyah Audi” MHP’ye kayıtlıymış
İddianamede, Ülkü Ocakları eski yöneticileri Tolgahan Demirbaş ile Emre Yüksel’in suikastın olduğu gün Ankara’dan İstanbul’a gittikleri ve suikastın tetikçisi Eray Özyağci’yi kaçırdıklarından şüphelenilen araç için “siyah Audi” yazılmış, aracın plakası bile yer almamıştı.
Aracın plakasının 06 AT 5021 olduğu ve suikastın öncesinde ve suikasttan sonraki birkaç aylık süreçte de dönem dönem Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın makam arabası olarak kullanılan bir araç olduğu ortaya çıktı.
HGS (Hızlı Geçiş Sistemi) sistemindeki bilgilere göre; 06 AT 5021 plakalı aracın, suikastın işlendiği tarihte MHP Genel Merkezi’nin üzerine kayıtlı olduğu ve Temmuz 2023’te elden çıkartıldığı bilgileri yer alıyor.
Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, suikasttan 5 ay sonra, 11 Haziran 2023’te Kastamonu ziyaretinde 06 At 5021 plakalı araçla.
MHP’nin davaya “katılım”ı
Dava, iddianameyle ilgili soru işaretlerinin yanı sıra siyasetteki yansımalarıyla da tartışılıyor.
MHP lideri Devlet Bahçeli, 12 Haziran’da yaptığı yazılı basın açıklamasında “Milliyetçi Hareket Partisi mezkur davanın 1 Temmuz 2024 tarihinde yapılacak duruşmasında mutlaka hazır bulunacak, karanlık oyunlarla ve bu oyunların figüranlarıyla Türk yargısının huzurunda hesaplaşacaktır” ifadelerine yer vermişti.
Bahçeli’nin bu açıklaması üzerine MHP’nin duruşmaya ne şekilde katılacağı tartışma konusu olmuştu.
Tartışmalar üzerine Bahçeli, partisinin bu haftaki grup toplantısında, “1 Temmuz’da başlayacak söz konusu davaya sadece avukatlarımız katılacak, bunun dışında hiç kimse orada bulunmayacaktır” açıklaması yaptı.
Bahçeli, rahatsızlığı nedeniyle 25 Haziran’daki MHP Meclis Grubu’nda oturarak yaptığı konuşmada davaya avukatlarının katılacağını açıklamıştı.
Özel: “Ayşe Ateş ve kızlarına sözüm var o gün yanlarında olacağım”
Davanın ilk duruşmasına siyasetten de yoğun bir katılım bekleniyor.
CHP lideri Özgür Özel, önceki gün partisinin Genel Merkezi’nde gazetecilerin sorusu üzerine davaya katılacağını söyledi:
“Sinan Ateş davasına katılacağız. Bu konuda birtakım haberler vardı. O haberlerin ne olduğuna bakmaksızın orada olacağımızı söylemiştik.
Dün sayın Bahçeli’nin davaya nasıl bir katılım gösterecekleri konusundaki tavrını da Türkiye’nin ihtiyaç duymadığı bir yüksek tansiyonu düşürmüş olması açısından son derece önemli buluyorum. MHP’yi birçok yönden eleştiriyoruz ancak sayın Bahçeli’nin dünkü açıklamalarında da hiç katılmadığım, çok şiddetli itiraz ettiğim noktalar var ancak davayı avukatları ile takip edeceklerini ve gerilimi artırmayacaklarını söylemeleri son derece önemli buluyorum.
Benim Ayşe Ateş’e ve kızlarına sözüm var. Şartlar ne olursa olsun, bir başka olağanüstü engel çıkmaması durumunda o gün yanlarında olacağım.”
Ayşe Ateş: “Dervişoğlu ve Kılıçdaroğlu katılacak”
Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu ile CHP eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yaptığı ziyaretlerde kendilerini davaya katılmaya davet ettiğini ve olumlu karşılık aldığını duyurdu.
DEVA ve Gelecek partileri de takip edecek
DEVA Partisi lideri Ali Babacan ile Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu da partilerinin davaya takip edeceklerini açıkladı.