Ana SayfaHaberlerAnalizANALİZ- Oral Çalışlar: "Daha fazla milliyetçilik’ çağrısı en fazla iktidara yarar"

ANALİZ- Oral Çalışlar: “Daha fazla milliyetçilik’ çağrısı en fazla iktidara yarar”

Oruç Reis gemisinin dönüşü ne anlama geliyor? CHP’nin bunu ‘taviz’ olarak nitelemesi ve iktidarı ‘milli’ tavırdan uzaklaşmakla suçlaması doğru bir muhalefet çizgisi mi? Muhalefetin milliliği yeni bir zeminde tanımlaması mümkün mü? İktidar partilerinden kopmuş muhalefet partilerine bu noktada özel bir sorumluluk düşüyor mu? Oral Çalışlar cevapladı.

Serbestiyet: Oruç Reis gemisinin daha önce ilan edilen araştırma süresini doldurmadan Antalya limanına dönmesini iktidar “bakım, ikmal, tamir” gibi gerekçelere bağladı ve geminin araştırmalarına devam edeceğini açıkladı. Ana muhalefet Partisi CHP ise bunu “taviz” olarak niteledi ve iktidarı “milli” tavırdan uzaklaşmakla suçladı.

Muhalefetin öbür partileri de böyle durumlarda hep olduğu gibi ne diyeceğini bilemedi ve muhtemelen onların aklına da CHP’nin aklına gelenden başka bir şey gelmeyecek.

Muhalefet gerçekten çaresiz mi? Ulusal çıkarların savunulmasıyla kaba milliyetçilik arasında fark olduğunu topluma anlatamaz mı? Toplumda buna açık kulakların sayısı çok mu az?

Sizce, iktidarın dış politikasını eleştirmede muhalefetteki muhafazakâr partilere özel bir rol düşüyor mu?

Çalışlar: Dış politikada gerilimi artırarak değil, masa başında müzakere ile çözüm aramayı tercih etmek gerekir. İktidarı, “daha fazla sertliğe” teşvik etmek, bir milliyetçilik yarışı içine girmek aslında sonu çaresizlikle bitecek bir açmazdır.

Savaşçılığı teşvik etmenin, dış politikada kavgayla meseleleri içinden çıkılmaz hale getirmenin muhalefete bir şey kazandıracağını sanmıyorum. Sosyal Demokrat bir muhalefete barışın ve çözümün tarafı olmak uygundur. İktidarın son yıllarda çok sayıda ülke ile ilişkilerin bozulmasına neden olan dış politikasını eleştirmek yerine, “daha fazla” çağrısında bulunmak yanlıştır. Böyle bir yarış en çok iktidara yarar.

Muhafazakâr yeni partilerin de dış politikada gerilim yarışına girmeleri üzücüdür. Çünkü, bugün içerdeki otoriterleşme dışarıda kavgayla paralel gidiyor. Buna itiraz etmesi gereken, varlık nedenlerini “özgürlük” üzerine kurduklarını söyleyen bu partilerin, komşu ülkelere, halklara düşmanlık üretecek siyasetler önermeleri ya da durumu sessizlikle geçiştirmeleri tam bir çelişkidir.

Muhalefet çaresiz değil, düşündüklerini söylemekten çekinen bir tutum içindedir. Bazen kabaran milliyetçiliğe karşı durabilmek, yeni gelişmelerin başlangıcı olabilir. Biraz siyasi cesarete ihtiyaçları olduklarını düşünüyorum.

- Advertisment -