Geçtiğimiz ay İstanbul’da üç kız çocuğunun Güney Kore’ye gitmek amacıyla evden kaçması, Türkiye’de muhafazakâr aileler arasında kaygı nedeni olan K-pop ile ilgili tartışmaları alevlendirdi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da K-pop’la mücadele için bilgi notları hazırladı.
29 Ağustos’ta Milliyetin yayımladığı bir özel haberde bu bilgi notlarına yer verildi. Bakanlığın “Popüler Kültür ve Çocukların Sağlıklı Gelişimi” adı altında yürüttüğü çalışmalar haberde şöyle özetleniyordu:
“Sosyal Medya Tarama Grubu tarafından 7/24 sosyal medya ve basın takibi yapılıyor. Sosyal medyada gerçekleştiren çocukların gelişimine zararlı içeriklere karşı müdahale ve bilinçlendirme çalışmaları yürütülüyor.
“Adres, kişi ve URL adresi tespiti için Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ile irtibat ve işbirliği yapılıyor. URL adresi belli olan paylaşımlarla alakalı olarak, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna içeriklerin kaldırılması/engellenmesi için ivedi olarak telefon, e-posta ve resmi yazışma yoluyla başvuru yapılıyor. Bu şekilde kaldırılamayan içeriklerin mahkeme yoluyla kaldırılması için girişimde bulunuluyor.”
81 ilde 637 ayrı müdahale ekibi
K-pop’un yayılmasını engellemek için yürütülen mücadele sadece internet ortamıyla sınırlı değil. “Sokak, okul ve benzeri ebeveyn kontrolü dışındaki alanlar ile dezavantajlı bölgelerde yaşayan çocukları risklere karşı korumaya yönelik”çalışmalar özetle şöyle:
- Tüm illerde tespit, koruma ve önlemeye yönelik izleme ve sosyal hizmet müdahale çalışmaları gerçekleştiren 637 ayrı müdahale ekibi oluşturuldu.
- Bu çerçevede bugüne kadar farklı risk gruplarından 125 bine yakın çocuğa ulaşıldı.
- 8 bine yakın okul ziyareti yapıldı. 40 bine yakın aile ile görüşme gerçekleştirildi. Mobil ekiplerce yapılan saha çalışmalarında çocuklara ve ailelere yönelik internetteki popüler akımlar hakkında koruyucu ve önleyici bilgilendirme çalışmaları başlatıldı.
Yani Bakanlık, K-pop içeriklerinin yayılımını önleme çalışmalarında aşağı yukarı uyuşturucuyla mücadelede kullandığı izleme araçlarını kullanıyor. Bu araçlar arasında 7/24 açık aktif bir ihbar hattı da var.
Blackpink, BTS ve EXO yerine Dokuztaş, Parmaktaş, Mangala….
Blackpink.
İnternette ve sokakta K-pop’un yerini başka bir uğraş ile doldurmak, mücadelenin bir başka veçhesini oluşturuyor:
“Çocukları gerçek oyun ve oyuncaklar ile buluşturmak amacıyla Çocuk Oyunları ve Spor Kulüpleri Federasyonu ile iş birliği içinde ‘Hediye Karavanı’ Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde dolaştırılıyor. Çocuklara, parmak taş, dokuztaş ve mangala gibi geleneksel oyun setlerinin bulunduğu hediye paketleri ulaştırılıyor.”
Bakanlığın K-pop’un gençlik üzerindeki etkisini izleme planları, Ağustos başlarında iki kız kardeş ile onların bir arkadaşının Güney Kore’ye gitmek için evden kaçtığı haberinin ardından şekillendi. Bu olay, münferit değil, yaklaşan bir trendin bir yansıması olarak değerlendirildi.
Evden kaçtıktan bir gün sonra bulunan kız kardeşlerin annesi, kızlarının Güney Kore kültürünün kozmetikten müzik ve modaya artan küresel popülaritesini tanımlamada kullanılan bir terim olan “Hallyu” hayranı olduğunu söylemişti.
Türkiye’de K-pop karşıtı söylem üzerine araştırmalar yapan Alperen Keskin, Al-Monitor’a verdiği demeçte, “Türkiye’de milyonlarca hayran olduğu düşünülürse, İstanbul şehir merkezinde evden kaçarak Güney Kore’ye gitmek için koşan üç kız bir trend değil, bir istisna. Ancak bu olay, K-pop’u, LGBTİ yaşam tarzını, cinsiyetten bağımsız bir toplumu gençleri intihara sürükleyen bir hareket olarak damgalamaya çalışan muhafazakâr grupları bir kez daha kışkırttı” yorumunda bulunuyor.
Akit yazarı: Eşcinsel ordular geliyor!
En ünlü K-pop gruplarından BTS.
İktidara yakın medya ve yorumcular K-pop figürlerini, özellikle de en popülerlerinden olan BTS’yi defalarca “cinsiyet kimliğinde kafa karışıklığı yaratmakla” suçladı.
BTS, bu sene hit şarkısı “Butter” ile yaz playlistlerinde zirveye çıktı. Grubun yedi üyesi, 2018’de Birleşmiş Milletler kürsüsüne çıkarak gençlerin kendileri ve cinsel azınlıklar adına söz almalarını destekleyen bir konuşma yapmıştı.
Grubun daha çok RM olarak bilinen üyesi Kim Nam-joon, “Kim olursanız olun, nereli olursanız olun, ten renginiz, cinsiyet kimliğiniz, sadece kendiniz olun, kendinizi ifade edin” dediği konuşma hafızalara kazınmıştı.
Grubun androjen görünümlü üyelerinin en çok muhafazakâr genç kuşakta karşılık bulması, iktidar medyasında bir ‘BTS alarmı’na yol açmış durumda. Akit yazarı Ali Osman Aydın’ın “Eşcinsel ordular geliyor!” başlıklı yazısı bunun örneklerinden biri:
“Bu problemden ilk kez ortaokul müdürü bir arkadaşım söz ettiğinde haberdar oldum. Dini eğitim de veren bir okulun müdürüydü arkadaşım. ‘Bu okuldaki kızların büyük kısmı onlara âşık’ demişti… Şaşırmıştım.
“Kastettiği BTS adıyla anılan Güney Kore’li müzik grubuydu ve sözünü ettiği kızlar 13 yaşlarındaydı… İnanılır gibi değildi. Grubu bu kadar tehlikeli yapan, bütün bu göz alıcı ambalajın altında, küresel anlamda organize edilen ‘cinsiyetsiz toplum’ projesinin bir parçası olması.”