Yıldırım’ın karakola gidiş sebebi mesai arkadaşı B. U.’nun bir polisle tartıştıktan sonra gözaltına alınmasıydı. Arkadaşı için bilgi edinmek amacıyla karakola giden Birol Yıldırım ile polisler arasında tartışma çıktı. Rütbeli bir polisin “Bu arkadaşı da içeri alın” demesiyle Yıldırım’ı ölüme götüren 2-3 saatlik süreç başladı. Yıldırım kalp hastasıydı, kalbinde stent takılı olmasına karşın sağlık kontrolü için hastaneye sevk edilmedi.
Yıldırım’ın karakolda gözaltına tutulduğunu öğrenen iki mesai arkadaşı gece saat 12 civarında karakola geldi. Gelen iki kişiye polisler bilgi vermedi, karakolun dışına çıkmaları istendi.
Nabzı atmıyor
Görgü tanıklarının anlattıklarına göre saat 01:00 sıralarında karakolda bulunan sivil giysili bir kadın “nabzı atmıyor” diye bağırdı. Bunun üzerine polisler karakola ambulans çağırdı. 15 dakika sonra gelen ambulans nabzı duran Yıldırım’a müdahale etti. Bu sırada sağlık görevlilerinden birinin “Ex olmuş” (ölmüş) dediği duyuldu. 45 dakika kadar karakolda kalan ambulans Birol Yıldırım’ı almadan ayrıldı.
Bu sırada bir polis memuru karakoldan dışarı çıkarak, “Birol Yıldırım’ı tanıyan var mı? Kendisi polise şiddet uyguladı” diye bağırdı. Tanıkların “Evet” demesine rağmen Yıldırım kendilerine gösterilmedi. Saat 03:00 sıralarında karakola savcı geldi. Kısa bir süre sonra dışarı çıkan savcı bahçede bulunan Yıldırım’ın yakınlarına, “Birol Yıldırım öldü, başınız sağolsun” diyerek karakoldan ayrıldı.
Polis ve valilik: “Mutfakta beklerken fenalaştı ve öldü”
İstanbul Valiliği “Şüphelinin nezarete atılmadığını, mutfakta bekletilirken fenalaşıp öldüğünü” açıkladı.
Diken gazetesinden Canan Coşkun ‘karakolda ölüm’ün peşine düştü. Yıldırım’ın avukatının ve olay sırasında karakolda olan B. U.’nun anlatımlarına göre Birol Yıldırım polisler tarafından dövülerek öldürülmüştü.
“11 polis vura vura öldürdü Birol Yıldırım’ı”
B. U., Yıldırım ailesinin avukatı Hüseyin Tuzcu’ya şunları anlattı: “Çocuk (Birol Yıldırım) ‘Kalbimde stent var, bana vurmayın’ demesine rağmen iki yıldızlı komiser gözümün önünde ‘Buradan ölün çıkacak’ diyerek vurdu, küfürler ettiler. 11 polis vura vura öldürdü Birol Yıldırım’ı.”
B.U., Birol Yıldırım’ı döverek öldürdüğünü iddia ettiği dokuz polisi teşhis etti. Diğer ikisini de teşhis edebileceğini söyledi.
Avukat Hüseyin Tuzcu, B.U. ve oğlunun da polislerin linç girişimine maruz kaldığını aktardı.
Polis tutanağına göre Yıldırım mutfakta tutulmuş
Polis tutanağına göre Yıldırım nezarethane yerine mutfakta tutuldu ve saat 00:10 sıralarında ölü bulundu; bulunduğunda giysileri ıslaktı, yer de öyle. Su koridora kadar taşmıştı.
Tutanakta Yıldırım’ın saat kaçta gözaltına alındığına ilişkin bilgi yok ancak görgü tanıklarının anlatımına göre saat 23:30 sıralarıydı.
Savcının hazırladığı olay yeri keşif ve görgü tutanağına göre polisler Yıldırım’ın öldüğü bilgisini savcıya gece saat 01:36’da verdi ancak savcı karakola saat 03:00’te gitti.
Savcı, Yıldırım’ın tutulduğu mutfağa girdiğinde yerin ıslak olduğunu gördü. Su koridora kadar taşmıştı. Bunun sebebini ararken sebilden ve çay ocağından su sızdığını gördü. Yıldırım’ın giysileri de ıslaktı.
‘Delil karartılıyor… Kaymakam adliyedeydi’
Avukat Hüseyin Tuzcu, mutfakta kamera olmadığını, yeri ve Yıldırım’ın giysilerini ıslatan suyun kanı temizlemek için kullanılmış olabileceğini söyledi.
Soruşturmaya müdahale edilmeye çalışıldığını düşünen Tuzcu, şunları anlattı: “Dün (8 Haziran) adliyede Büyükçekmece Kaymakamı Dr. Mehmet Özel’i gördüm. Başsavcıyı görmeye gelmişti. Yanında bir partinin ilçe teşkilatından benim de tanıdığım biri vardı. Bu kişi Birol beyin ailesinin avukatı olduğumu söyleyerek beni kaymakama tanıttı. Ancak o ‘Konuşmaya gerek yok’ diyerek başsağlığı dilemeden oradan ayrıldı.”
Polisler ifade veriyor
Yıldırım’ın ölümünün fail veya faillerinin bulunması için adli soruşturma başlatıldı. Savcı bu kapsamda polislerin ifadesini almaya başladı.
İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda otopsisi yapılan Birol Yıldırım, Giresun’da toprağa verildi. Birol’un ölüm sebebi otopsi raporuyla ortaya çıkacak.