Ana SayfaHaberlerÇevirilerÇEVİRİ | Habermas’ın altına imza attığı bildiri tartışılıyor: “Dayanışma ilkeleri üzerine açıklama”

ÇEVİRİ | Habermas’ın altına imza attığı bildiri tartışılıyor: “Dayanışma ilkeleri üzerine açıklama”

94 yaşındaki Alman düşünür Jürgen Habermas, üç Alman entelektüelle birlikte bildirinin altına imza attı, İsrail’in meşru müdafa hakkını savundu, Gazze’de yaşananlara soykırım denmesine karşı çıktı, İsrail’i korumanın Almanya’nın demokratik ethosunun gereği olduğunu iddia etti: “Hamas'ın genel olarak Yahudi yaşamını yok etme niyetiyle gerçekleştirdiği katliam İsrail Devleti’ni bir misilleme yapmaya sevk etmiştir. Temelde haklı olan bu karşı saldırının nasıl gerçekleştirileceği tartışmalı bir konudur. Orantılılık ve mütekabiliyet ilkeleri, sivil kayıplardan kaçınma, gelecekte barışa dönüşmesi arzulanan bir savaşın yürütülmesi yol gösterici ilkeler olmalıdır. Filistin halkının kaderine ilişkin tüm kaygılara rağmen, İsrail'in eylemlerine soykırımcı niyetler atfedildiğinde bu değerlendirmeler ve yargı standartları tamamen şaşmaktadır. İsrail'in eylemleri hiçbir şekilde, özellikle de Almanya'da, antisemit tepkileri haklı çıkarmaz. Federal Almanya Cumhuriyeti'nin insan onuruna saygı yükümlülüğüne dayanan demokratik ethosu, Nazi döneminin kitlesel suçları ışığında Yahudi yaşamının ve İsrail'in var olma hakkının özel olarak korunmaya değer temel unsurlar olduğu bir siyasi kültürle yakından bağlantılıdır.

“Dayanışma İlkeleri Üzerine Açıklama” başlıklı ve altında Nicole Deitelhoff, Rainer Forst, Klaus Günther ve Jürgen Habermas olan bildirinin çevirisi şöyle:

Hamas’ın korkunç vahşeti ve İsrail’in buna verdiği yanıtın yarattığı mevcut durum, ahlaki ve siyasi açıklamalar, bir gösteriler silsilesine yol açmıştır. İfade edilen tüm çelişkili görüşler arasında, tartışılmaması gereken bazı ilkeler olduğuna inanıyoruz. Bu ilkeler, İsrail ve Almanya’daki Yahudilerle kurulan bir dayanışmanın temelini oluşturmaktadır.

Hamas’ın genel olarak Yahudi yaşamını yok etme niyetiyle gerçekleştirdiği katliam İsrail Devleti’ni bir misilleme yapmaya sevk etmiştir. Temelde haklı olan bu karşı saldırının nasıl gerçekleştirileceği tartışmalı bir konudur. Orantılılık ve mütekabiliyet ilkeleri, sivil kayıplardan kaçınma, gelecekte barışa dönüşmesi arzulanan bir savaşın yürütülmesi yol gösterici ilkeler olmalıdır. Filistin halkının kaderine ilişkin tüm kaygılara rağmen, İsrail’in eylemlerine soykırımcı niyetler atfedildiğinde bu değerlendirmeler ve yargı standartları tamamen şaşmaktadır.

İsrail’in eylemleri hiçbir şekilde, özellikle de Almanya’da, antisemit tepkileri haklı çıkarmaz. Almanya’daki Yahudilerin bir kez daha can ve vücut tehditlerine maruz kalmaları ve sokaklarda fiziksel şiddetten korkmak zorunda kalmaları kabul edilemez. Federal Almanya Cumhuriyeti’nin insan onuruna saygı yükümlülüğüne dayanan demokratik ethosu, Nazi döneminin kitlesel suçları ışığında Yahudi yaşamının ve İsrail’in var olma hakkının özel olarak korunmaya değer temel unsurlar olduğu bir siyasi kültürle yakından bağlantılıdır.

Buna bağlılık siyasi yaşamımızın temelini oluşturmaktadır. Temel özgürlük ve fiziksel bütünlük hakları ile ırkçı iftiralara karşı korunma hakları bölünmezdir ve herkes için eşit derecede geçerlidir. Ülkemizde [Almanya’da] her türlü bahanenin ardına sığınarak Yahudi karşıtı duygu ve kanaatleri beslemiş olan ve şimdi bunları sınır tanımadan ifade etme fırsatı bulan herkes de buna riayet etmek zorundadır.

Kaynak: https://www.normativeorders.net/2023/grundsatze-der-solidaritat/

Çeviri: Hasan Ayer.

- Advertisment -