11 Eylül 2020’de Van’ın Çatak ilçesinde askeri bir operasyonda gözaltına alınan ve iki gün sonra Van’da hastanede yoğun bakımda bulunan Osman Şiban ve Servet Turgut adında iki köylünün işkence gördüğü ve helikopterden atıldıkları iddialarını haber yaptıkları için dördü altı aydır tutuklu olan beş gazeteci bugün mahkeme karşısına çıktı. İşkence gören Servet Turgut, daha sonra hayatını kaybetmişti.
Mezopotamya Haber Ajansı muhabirleri Adnan Bilen ve Cemil Uğur ile JİNEWS muhabirleri Nazan Sala, Şehriban Abi ve tutuksuz yargılanan Zeynep Durgut’un “Devlet aleyhine haber yaptıkları” gerekçesiyle ‘terör örgütü üyeliğinden’ suçlandıkları davanın ilk duruşmasının görüldüğü Van 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşma gergin başladı.
Mahkeme hâkimi, pandemi yasaklarını gerekçe göstererek davaya müdahil olan avukatların ve davayı izlemek isteyen gazetecilerin bir kısmını salondan çıkarmak istedi. Aralarında Van Baro Başkanının da olduğu avukatlar salondan çıkmak istemeyince hâkim bir süre salonu terk etti.
Ardından tekrar başlayan duruşmada gazetecilerin ve avukatlarının savunmaları dinlendi.
Covid-19 tedbirleri kapsamında duruşmaya SEBGİS aracılığıyla katılan gazeteciler, mesleki faaliyetleri nedeniyle yargılandıklarını söyleyerek suçlamaları reddettiler.
Avukatları ise müvekkillerinin iki yurttaşın bir askeri operasyon sırasında gözaltına alındıktan sonra maruz kaldıkları işkenceyi haberleştirdikleri için tutuklandıklarını, mesleki faaliyetleri suçlama konusu yapılırken, işkence ile ilgili haberlerin görmezden gelindiğini söyleyerek bu dosyada gazeteciliğin ve basın özgürlüğünün yargılandığını savundular.
Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamedeki, gazetecilerin “sadece devlet aleyhine haber yapıp”, “magazin ve spor haberleri yapmamalarının” örgüt üyeliğine delil gösterildiği satırlar, avukatların savunmalarının da en ilginç bölümünü teşkil etti.
Gazetecilerin avukatlarından Ekin Yeter, iddianamedeki, “Devletin ve kurumlarının aleyhine haberler yapıldığı, normal şekilde spor, magazinsel veya doğa olayları vs. basın komitesinin perspektifi doğrultusunda olmadığından haberleştirilmediğinin tespit edildiği” şeklindeki satırları şöyle değerlendirdi:
“Ülkenin hali ortadayken, Van’da her gün yeni hak ihlalleriyle ve olumsuzluklarla karşılaşırken, Demet Akalın’ın çantasını kaç paraya aldığını mı haberleştirmeliydi gazeteciler?”
Van Baro Başkanı Zülküf Uçar ise “Gazeteciler magazin haberi yapmadıkları için suçlanıyor. Biz de isterdik işkenceyle öldürülen insanlar olmasaydı da sürekli magazinsel haberler okuyalım. Ama, her yeni güne acaba bugün hangi ihlal yaşanacak diye uyanıyoruz” dedi.
Savunmaların dinlenmesinden sonra savcının dört gazetecinin tutuklu yargılanmalarının devamı talebine rağmen mahkeme heyeti tutuklu yargılanan dört gazetecinin tahliyesine karar verdi. (BBC Türkçe- Ruşen Takva)