Ana SayfaHaberlerDünyaMarzuki'den Halep tepkisi: Esed'i durdurun

Marzuki’den Halep tepkisi: Esed’i durdurun

 

Al Jazeera'nin Arapça yayın yapan kanalına telefonla bağlanan eski Tunus Cumhurbaşkanı Munsif Marzuki, Suriye'nin kuşatma altındaki kenti Halep'teki durumla ilgili değerlendirme yaptı. Suriye'de artık bağımsız bir devletten bahsetmenin mümkün olmadığını söyleyen Marzuki, Halep’te yaşananlardan "manda yönetimin sahipleri" dediği Rusya ve İran'ın sorumlu olduğunu ifade etti.

 

Bir Arap vatandaşı olarak bu iki ülkeye seslendiğini söyleyen Marzuki, "halkların kalıcı rejimlerin ise geçici" olduğunu hatırlattı ve bu ülkelere Beşşar Esed'i durdurmaları için çağrı yaptı.

 

Esed’in bir "savaş suçlusu" olduğunu belirten Marzuki, Halep’teki infazlardan dolayı bir gün yargılanacağını söyledi.

 

Munsif Marzuki, Arap ülkelerin yönetimlerine Halep krizini çözmek için Türkiye'yle işbirliği, Arap halkına ise Halep'le dayanışma çağrısı yaptı.

 

Arap Birliği'nden ateşkes çağrısı

 

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ise, Kahire'deki Arap Birliği merkezinde gazetecilere açıklama yaptı. Ebu Gayt, herkesin uluslararası insan hakları sözleşmelerine saygı duyması, işlenen suçların durdurulması gerektiğini söyledi.

 

Yapılanlar karşısında sessiz kalmanın ne yasal ne de ahlâki açıdan kabul edilebilir olduğunu ifade eden Ebu Gayt, "Esed güçleri ve destekçi milislerin sivillere yaptıkları, intikam kokuyor. Yaşananlar karşısında sessiz kalınması mümkün değil" dedi.

 

Arap Birliği'nin Suriye krizi konusunda elinde güçlü ve etkili araçları bulunmasa da halka yönelik suçlar karşısında sessiz kalmayacağını belirten Ebu Gayt, Birliğin ayrıca akan kanın ve işlenen suçların durması için etkili taraflarla iletişime geçmeye devam edeceğini ifade etti.

 

Çavuşoğlu, Cübeyr'i aradı

 

Dışişleri kaynaklarına göre, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil Cübeyr'le telefon görüşmesi yaptı.

 

Görüşmede başta Halep olmak üzere Suriye’deki son gelişmeler ele alındı. Bakan Çavuşoğlu, Suriye rejiminin ve destekçilerinin Doğu Halep’teki kuşatmasını ve yoğun bombardımanını "infiâlle karşıladıklarını" vurguladı, muhaliflerin bulunduğu son iki mahallede sıkışmış durumdaki on binlerce sivilin, önümüzdeki günlerde hedef alınmasından ciddi endişe duyduklarını ifade etti.

 

Buna göre her iki bakan, "Halep’e yönelik saldırıların derhâl durdurulması, Doğu Halep’te kalan nüfusun güvenli tahliyesinin bir an önce gerçekleşmesi, insani erişimin önünün açılması yönünde gayret sarfedilmesi ve bu konularla ilgili olarak Türkiye ve Suudi Arabistan’ın ortak çalışmalarının sürdürülmesi" konularında görüş birliğine vardı.

 

"Halep'teki terör ve katliam durdurulmalı"

 

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el Hüseyin de yazılı açıklamasında kentteki trajediye değindi. Halep'in doğusundan kaçan, etrafı sarılan veya ele geçirilen sivillere uluslararası hukuk çerçevesinde muamele edilmesi gerektiğini vurguladı.

 

BM İnsan Hakları Ofisi'ne çok sayıda sivilin yoğun bombardımanda öldürüldüğü ve Beşşar Esed rejimi güçlerince infaz edildiğine dâir güvenilir kaynaklardan bilgiler ulaştığını aktaran Hüseyin, "Halep'in doğusunda bulunan mahallelerdeki caddelerde onlarca ceset yerlerde yatıyor. Mahalle sakinleri bu cesetleri yoğun bombardıman ve vurulma korkusundan dolayı geri alamıyor" ifadelerine yer verdi.

 

Hüseyin, "Halep'te yaşananlar Duma'da, Rakka'da ve İdlib'de de tekrar edebilir. Bunun devam etmesine izin veremeyiz" uyarısında bulunarak Esed rejiminin uluslararası insancıl hukuka göre bütün yaralı ve hastalara, "savaşçı" ve "sivil" ayırımı gözetmeksizin tıbbi yardım sunmakla zorunlu olduğunun altını çizdi.

 

Kendilerine gelen bilgilere göre, Halep'in doğusundaki muhaliflerin bir kısmının bölgeyi terk ettiğini, bazılarının Esed rejimine bağlı güçler tarafından öldürüldüğünü ve tutuklandığını belirten Hüseyin, "Birçok aile sevdikleriyle irtibatı kaybettiğini bildiriyor. Jibreen sanayi bölgesinde gençlerin hükümet yanlılarınca gözaltına alındığına dâir gelen haberler de var" bilgisini paylaştı.

 

"Dünya Halep'i izliyor"

 

Uluslararası toplumu Halep'te dehşet yaşayan ve katliama uğrayan kadın, erkek ve çocukların çığlıklarına kulak vermeye davet eden Hüseyin, "Halep'teki terör ve katliam durdurulmalıdır. Dünya Halep'i izliyor. Biz de kendi halkına karşı işlenen ihlâlleri, sorumlularının bir gün hesap vereceği inancıyla belgeliyoruz" değerlendirmesini yaptı.

 

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Rupert Colville BM Cenevre Ofisi'nde yaptığı açıklamada, Esed rejimine bağlı güçlerin sivillerin evlerine girdiklerine ve kadınlarla çocukları da öldürdüklerine dâir bilgiler edindik. Bize gelen bilgiye göre, Esed rejimine bağlı güçler 11'i kadın 13'ü çocuk en az 82'i kişiyi öldürdü" demişti.

 

AA'nın sorusu üzerine Colville, Halep'in doğusundan rejim kontrolündeki batıya geçen 30 ilâ 50 yaşlarında ve kaybolduğu iddia edilen yüzlerce sivil erkeğin akıbeti hakkında da henüz net bir bilgiye ulaşamadıklarını ifade etmişti.

 

6 kilometrekarelik alanda sıkıştılar

 

Halep'te Esed rejimine bağlı güçler, muhaliflerin elinde kalan son bölgeye ilerlerken insani durum "alarm veriyor". Kentte 6 kilometrekarelik alana sıkışan çok sayıda muhalif ve sivilin rejim güçlerince kurşuna dizildiği haberleri geliyor. Birleşmiş Milletler (BM), "Çok sayıda sivilin katledildiği haberleri nedeniyle Genel Sekreter Ban alarma geçti" açıklamasını yapmıştı.

 

Türkiye'den 'insani koridor' girişimi

 

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Halep'ten sivillerin çıkışının sağlanması için ateşkes sağlanması ve insani koridor açılması gerektiğini, bu yöndeki girişimlerinin sürdüğünü söylemişti. Çavuşoğlu, Rusya ile de bu konularla ilgili görüştüklerini belirtmişti.

 

Doğu Halep'i havadan ve karadan ağır silahlarla vuran ve şiddetli bombardımana tâbi tutan rejim ve destekçileri, 15 Kasım'dan bu yana bin 71 sivili öldürdü, binlercesini yaraladı.

 

Kaynak: Al Jazeera, AA

- Advertisment -