Ana SayfaANALİZLERANALİZ | Ermenistan Başbakanı Paşinyan aslında ne dedi?

ANALİZ | Ermenistan Başbakanı Paşinyan aslında ne dedi?

Türkiye basınında Paşinyan'ın “Soykırımı reddettiği” iddia edildi. Oysa Paşinyan’ın açıklamalarının arka planında Ermenistan’ın tarihsel travmalar ekseninde şekillenen resmi ideolojisinden bağımsızlaşma çabası yatıyor

Sosyal medyada yayılan bir iddiaya göre Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan  “Türkiye Ermenilere karşı soykırım yapmamıştır.  Soykırım iddiası, SSCB tarafından,Türkiye – Ermenistan ilişkilerini kötüleştirmek için icat edilmiştir” ifadelerini kullanmıştı.   

Uzun yıllardır 1915 olayları üzerinden süregelen sosyo-politik bir tartışma sürüyor. Tartışmanın politik ve toplumsal tarafları bulunuyor. Bunları şöyle sıralayabiliriz:

1. Osmanlı Devleti

2. Türkiye Cumhuriyeti

3. Türkiye toplumu/kamuoyu: Türkler/Kürtler/vd. kesimleri – Türkiye Ermeni cemaati

4. Rusya Çarlığı, SSCB ve Rusya Federasyonu

5. Ermenistan Cumhuriyeti

6. Ermenistan toplumu/kamuoyu

7. Ermeni Diasporası

8. ABD ve AB devletleri

Tabi kabaca ifade ettiğimiz bu 8 tarafın bazıları tarihsel olarak mevcut değiller. Öte yandan tarafların kendi içlerinde de ılımlılar ve şahinler olarak farklı kanatlar mevcut. Bu denli çok taraflı bir sorunun sağduyulu biçimde tartışılabilmesi oldukça zor.

Sorun 1915’te yaşanan olayların içeriği ve tanımlanmasında düğümleniyor. Türkiye Cumhuriyeti bir devlet politikası olarak olaylarda yaşananların sistematik bir katliam olmadığı ancak Tehcir esnasında kitlesel ölümlere yol açan bir dizi şiddet olayının yaşandığı tezini savunuyor  ve “Soykırım” teriminin kullanılmasına karşı çıkıyor. Devlet, Türkiye kamuoyundaki tartışmaları da bu resmî söylem sınırları içinde şekillendiriyor. Buna rağmen Türkiye kamuoyundaki Türk ve Ermeni ılımlı kanatlar konuyu sağduyu ekseninde güncel politik tartışmaların dışında çıkarak konuşmayı öneriyorlar. Bu konudaki sembol isim kuşkusuz bu duruşunu hayatıyla ödeyen Hrant Dink’ti. 

Ermenistan devleti ise “Soykırım” kavramı üzerinden ürettiği resmi söylemi çerçevesinde 1915’i bir kuruluş ideolojisi haline getirmiş durumda. Kuşkusuz bunda Diaspora ve küresel tarafların da etkisi yadsınamaz. Paşinyan tam da bu bağlamda Ermenistan’ın devlet ve kamuoyu olarak Rusya ve diaspora etkisinden bağımsızlaşıp Türkiye’deki ılımlı kanatlarla diyaloğa geçmesi gerektiğini savunuyor. Paşinyan gerek Azerbaycan devleti ile gerekse de Türkiye devleti ile barışmanın Ermenistan’ın sıkıştığı alandan çıkabilmesi için şart olduğunu savunuyor.

Ermenistan’ın yıllardır değişmeyen devlet politikası devlet armasında ve anayasasında da yer alan Ağrı dağı ve Doğu Anadolu’da toprak talep etmeyi içeriyor. Ermenistan ile Türkiye’nin barışmasının önündeki en önemli engel de Erivan’ın Türkiye’nin egemenlik haklarını tanımıyor oluşunda yatıyor. Ermeni devleti bu alanda taviz vermedikçe Türk devletinin de 1915 hakkındaki resmî söyleminden taviz vermemesiyle daha da ilerisi Ermenistan’ı ekonomik olarak abluka altında tutmasıyla sonuçlanıyor.

Paşinyan, bu noktada tıkanan Ankara-Erivan ilişkilerinin önündeki bu büyük engeli, tarihsel travmanın yaşatılması ve çözümsüzlüğün devamı olarak okuyor.

Paşinyan’ın 1915 olaylarının neliğine dair kavram ve terimleri özenle seçmesinin arka planında bu siyasal tavır var.  Paşinyan haliyle 1915’te yaşanan katliamları, kitlesel ölümleri inkar etmiyor ancak bu olgunun “Soykırım” kavramı çerçevesinde politik bir çekişmenin aracı haline getirilmesinin Ermeni halkı ve devletinin çıkarına olmadığını savunuyor.  

Peki Paşinyan ne demişti?

İddianın kaynağını araştırdığımızda karşımıza Katya Kremlebot adlı bir Rus milliyetçisi trol hesap çıkıyor:

“Nikol Paşinyan, Türkiye’nin Ermenilere soykırım yapmadığını belirtti.

Bu, SSCB’nin Türkiye ile Ermenistan SSC arasındaki ilişkileri kötüleştirmeye yönelik bir icadıdır.”

Hesaba kaynağı sorulduğunda ise cevabı şöyle:

“Dün kapalı bir parti toplantısında bunu parti üyelerine açıkladı. Bundan önce meslektaşı soykırımı tahrifat olarak nitelendirmişti (Bağdasarov bunun farkındadır). Ancak o ve meslektaşları uzun zamandır inkar konusunda lafı dolaştırıp duruyorlar. Uzun zamandır “soykırım” kelimesini ağzından çıkarmadı (hatta kaçındı). Aksi takdirde Erdoğan gücenecek”

Bir başka haber de Rus TASS Haber ajansından:

“Paşinyan, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Ermeni soykırımının jeopolitik entrikaların sonucu olduğunu söyledi. Ermenistan Başbakanı soykırımın ölüm cezası olmadığını, Ermeni halkının kayıp vatanını aramayı bırakması gerektiğini söyledi. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Ermeni soykırımı kurbanlarını anma günü dolayısıyla vatandaşlara gönderdiği mesajda, 1915 olaylarını jeopolitik entrikaların sonucu olarak nitelendirdi.

Mesajda belirtildiği gibi Ermenistan Bakanlar Kurulu Başkanı, “Bu büyük trajedi Birinci Dünya Savaşı sırasında meydana geldi ve devleti olmayan Ermeni halkı yüzyıllar önce devletliğini kaybetti ve aslında Devlet geleneğini unuttu, jeopolitik entrikaların ve yalan vaatlerin kurbanı oldu.”

Paşinyan’a göre soykırım bir ölüm cezası değil ve Ermeni halkının kayıp vatanını aramayı bırakması gerekiyor, çünkü “biz o vatanı, süt ve balın aktığı vaat edilmiş topraklarımızı bulduk.” “Bizim için soykırım şehitlerini onurlandırmak, kayıp değil, rekabetçi, meşru, düşünceli ve yaratıcı politikası soykırımın tekrarını önleyebilen Ermenistan Cumhuriyeti’nin şahsında bulunmuş ve gerçek bir vatanı simgelemelidir.”

Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasından önce Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Ermeni nüfusu yaklaşık 2,5 milyon kişiydi. 1915 yılında tehcir ve sistematik cinayetler sonucunda çeşitli tahminlere göre 1,5 milyona yakın Ermeni öldü. Rusya dahil birçok devlet bu olayları devlet düzeyinde Ermeni soykırımı olarak tanıdı.”

https://tass.ru/mezhdunarodnaya-panorama/20632423

Paşinyan’ın Türkiye açılımı olarak tanımlayabileceğimiz ılımlı tutumu Diasporada da öfkeyle karşılanıyor. Örneğin  Aşırı sağcı bir Daşnak olan Harut Sassounian, “Paşinyan bundan sonra ne yapacak, Soykırım Müzesi’ni mi yıkacak?” Başlıklı makalesinde Ermenistan Başbakanı’nı ve ekibini ihanetle suçladı.

Şöyle diyor Sassounian: “Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ve onun bir o kadar beceriksiz adamları aylardır Ermeni karşıtı açıklamalar yapıyorlar. Ağrı Dağı’nı aşağılayarak başladı ve ardından Ermenistan Cumhuriyeti’nin anayasal olarak korunan resmi sembolleri olan milli marş ve armayı eleştirdi.

Paşinyan ayrıca, Ermenistan’ın Bağımsızlık Bildirgesi’nde yer alan Artsakh ve Ermeni Soykırımı’na ilişkin atıfları silerek yeni bir anayasa kabul etmesi gerektiğini de öne sürdü. Kendisi defalarca “tarihi Ermenistan” ile “gerçek Ermenistan” dediği, yani Ermeni anavatanının küçük bir parçası olan bugünkü Ermenistan Cumhuriyeti arasında yapay bir ayrım yapıyor.”

Türkiye’deki bir çok gazete ise sosyal medyada dolaşıma sokulan iddiayı haberleştirdi.

Anadolu Ajansı ise 15 Mayıs’ta Paşinyan’ın söylemlerini şu şekilde haberleştirdi:

Başbakan Paşinyan, iktidardaki partisi Sivil Sözleşme’nin siyaset okulu için hazırlanan “Ermenistan Cumhuriyeti’nin Sosyal Psikolojisi” konulu hitabını, kişisel Facebook sayfasında yayımladı.

17. yüzyılın başında İran Şahı Abbas tarafından Ermenilerin İran’a göç ettirilmesinin halkın sosyal psikolojisi üzerinde derin etkileri olduğunu savunan Paşinyan, 1915 olaylarına değindi.

Paşinyan, 1915 olayları için Ermenistan’da kullanılan “soykırım” yerine “Büyük Felaket (Meds Yeghern)” ve “kırım” sözcüklerini kullandı. Kısa sürede muhalif çevrelerden tepki alan Paşinyan’ın sözleri ülkede gündem oldu. Paşinyan, kendisine yönelik eleştirilere henüz yanıt vermedi.”

Oysa Ermeni basınına bakıldığında Paşinyan’ın 1915’te yaşanan kitlesel katliam ve ölümleri yalanlamadığı, aksine bu olayların “soykırım” terimi ve “Büyük Ermenistan” toprak talepleri üzerinden tartışmanın yanlışlığına dikkati çekiyor.  Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin tarihsel-ideolojik inatlaşma üzerinden değil reel çıkarlar ve diyalog üzerinden geliştirilmesi Türk ve Ermeni halklarının kazan-kazan çizgisinde bir gelecek inşa etmesinin de önünü açacaktır.

- Advertisment -