2018’de Suruç’ta seçim çalışması sırasında Şenyaşar ailesinin işyerinde başlayan ve ardından yaralıların kaldırıldığı hastanede devam eden saldırı sonucu, Hacı Esvet Şenyaşar (66), oğulları Adil (25) ve Celal Şenyaşar (45) ile AK Parti milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın ağabeyi Mehmet Şah Yıldız yaşamını yitirmişti.
Şenyaşar’lardan Ferit Şenyaşar, olaydan dört yıl sonra saldırının hastane bölümü için açılan davanın iddianamesi hakkında Serbestiyet’e açıklamalarda bulundu. ‘’Bu katliamın baş sorumlusu’’ dediği AK Parti milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın iddianamede isminin geçmediğini hatırlatan Şenyaşar, ayrıca milletvekili Yıldız’ın İsmail Saymaz’a verdiği söyleşi hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Yıldız, Saymaz’a verdiği röportajda, “Benim ailemden kimse yapmadı, inanmıyorum. Terörist de olsalar hastanede böyle bir şeyin yaşanmaması gerekirdi” demişti.
İddianamede Fakıbaba’nın adı da geçiyor
İddianamede, 20 Ekim’de hem AK Parti’den hem milletvekilliğinden istifa eden, geçtiğimiz hafta ise İYİ Parti’ye katılan Ahmet Eşref Fakıbaba’nın da adı geçiyor.
Şenyaşar sağlık çalışanlarının verdiği ifadeyi aktarırken, Fakıbaba’nın olay sırasında hastaneye geldiğini, Celal Yıldız’ın akrabalarının ona da saldırdığını anlattı:
‘’Geç de olsa ortaya bir iddianame çıktı. Biz iddianame ortaya çıkmadan önce bu saldırının sadece bize karşı yapıldığını zannediyorduk. Ama baktığımızda hastanede olayı önlemeye çalışan iki askere de saldırılmıştır. Bir asker ve uzman çavuşun burnu kırılmıştır. Orada bize müdahale etmeye çalışan sağlık çalışanları vardı. Onların tanıklığı ve ifadelerine göre sağlık çalışanlarına da saldırmışlar.
“İkinci olarak hastaneye ambulanslar geliyor. Bizi farklı bir şehirde hastaneye sevk edecekler. Bu ambulansların kontak anahtarı sürücülerden alınıyor. İddianamede başka gördüğümüz bir şey de ambulansların yolu bariyerlerle taşlarla kapatılmıştı ve ambulansların çıkışları engellenmişti.
“Olay esnasında dönemin tarım bakanı Fakıbaba da hastaneye geliyor. Hastaneye girdiğinde milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın akrabaları Fakıbaba’ya da saldırıyorlar. Biri Fakıbaba’nın boğazını sıkıyor ve Fakıbaba da kurtulmak için ‘Ben de sizin için buradayım’ diyerek saldırgandan kurtuluyor. Bu da sağlık çalışanlarının ifadesi arasında bulunmakta.”
Ferit Şenyaşar, AK Parti milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın gazeteci İsmail Saymaz’a verdiği söyleşi hakkında da şunları söyledi:
“Bizim açımızdan bu bir çırpınıştır ve çırpındıkça batıyorlar. Orada milletvekilinin söyledikleri baştan sona iftiradır. Bunun iftira olduğunu herkes biliyor. Annemin yanında silah olduğunu söylüyorlar. Bunu bir çocuk bile kabul etmez, buna inanmaz. Milletvekilinin tutuklu abisi Celal Yıldız’ın hastaneyle ilgili ifadesi var: ‘Ben hastanedeyim, valinin yanındayım’ diyor, hastanede olduğunu söylüyor. Valinin yanındayım diyor. Birkaç kamu kurumunun tanıkları da Celal Yıldız’ın hastanede olduğunu söylüyor. Ama milletvekili İsmail Saymaz ile yaptığı görüşmede ‘Benim abim hastanede değildir’ diyor. Yani bu açık bir şekilde çırpındıklarını ve çırpındıkça da daha çok battıklarını gösteriyor.
“İnsanlar, hastanede yapılan saldırılarla ilgili bizim söylediklerimize inanmayabilir; ama yetmiş altı tane tanık var. Bu tanıkların çoğu kamu çalışanıdır. Doktor, polis, asker, hemşirelerdir. Bunların ifadelerinin tamamında saldırıyı yapan milletvekili Yıldız’ın akrabalarıdır. İsmail Saymaz ile yaptığı görüşmede ‘Akrabalarım hastanedeydi, biz saldırmadık’ diyor. Bu söylenenlere de kimse inanmıyor ve milletvekilinin bu söyledikleri de az önce söylediğim gibi çırpınmadır ve çırpındıkça batıyorlar.
“İddianameyle ilgili en büyük eksik, hastane davasının azmettiricisi, baş sorumlusu milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın adının iddianamede geçmemesidir. Katliama öncülük etmiştir. Yönlendirmiştir. İddianameye baktığımızda milletvekilinin danışmanına iki kere ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor. Ama bu katliamın baş sorumlusu olan milletvekilinin iddianamede isminin bile geçmemesi ortaya çıkan iddianamenin taraflı olduğunu bize gösteriyor.’’